Koç yaptığı konuşmada eğer gol atmak için şansınız varsa atın demişti. | Open Subtitles | كان المدرب يلقي كلمة حول عدم التهاون عندما يصل الشخص من هدفه |
Ve günahkar olana şamar atacak... ve onları hararetli cehennem ateşine batıracak! | Open Subtitles | و يجب عليه ان يعاقب الأشرار و ان يلقي بهم في حفرة النار |
Açıkçası Avukat, burada şakaları yapacak olan kişi benim, siz değilsiniz. | Open Subtitles | في الواقع أيتها المحامية أنا من يلقي بالدعابات هنا وليس أنتِ |
Aletini okyanusa fırlatır onunu da öldürürdü, bir daha da hiç çalmazdı. | Open Subtitles | سوف يلقي بآلته في البحر ولن يعزف مرة أخرى |
- Kızın evine bir kutu bırakıyor tamam mı? | Open Subtitles | لذا فهو يلقي هذا الصندوق أمام باب منزلها ؟ |
Tam bir züppeydi. Hiç "merhaba" bile demezdi. | Open Subtitles | لقد كان متغطرس بجد لم يكن حتى يلقي التحية أبداً |
Himmler, 1936'da Kral Henry önünde konuşmasını yapıyor. | Open Subtitles | الهيملر يلقي خطابه في قاعة الملك هنري صياد الطيور في عام 1936 |
Hükümetin adamını çağırıp bir göz atmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل برجل الحكومة و أطلب منه أن يلقي نظرة |
Kimse birisini 40,000 liret için suya atar mı? | Open Subtitles | أي شخص هذا الذي يلقي بكِ في النهر من أجل 40,000 ليرة؟ |
Biri beni hapse atmak istiyorsa, atsın. | Open Subtitles | إذا أراد احدكم أن يلقي بي بالسجن لقاء ذلك فليكن |
Adam terfinin en tepedeki adaylarından birisi ve her şeyi çöpe atıyor. | Open Subtitles | غي واحد من كبار مرشحينا لتعزيز و وانه يلقي كل ذلك الطريق. |
Koç yaptığı konuşmada eğer gol atmak için şansınız varsa atın demişti. | Open Subtitles | هل تعرفين لما تركت تلك المباراة ؟ كان المدرب يلقي كلمة حول |
Patronun bu bilgisayara bir göz atmak istemez miydi sence? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أن مديرك سيحب أن يلقي نظرة على حاسوبه؟ |
Ve günahkar olana şamar atacak... ve onları hararetli cehennem ateşine batıracak! | Open Subtitles | و يجب عليه ان يعاقب الأشرار و ان يلقي بهم في حفرة النار |
Krizlerde soğukkanlılığını koruma konusunda bir konuşma yapacak. | Open Subtitles | عليه أن يلقي خطاباً عن ربطة الجأش في الأزمات |
İçeri girer, Tommy sormaz bile, yakar, ve masaya fırlatır. | Open Subtitles | دخل دون أن يسأل عن "تومي" حتى، يشعل الصورة. و يلقي بها على مكتبي. |
Vücut parçalarını, eskiden başka şey olan yerlere bırakıyor. | Open Subtitles | إنّه يلقي أعضاء الجثّة في أماكن كانت أشياء أخرى |
Niye gelip yüzünü göstermiyor, merhaba demiyor? | Open Subtitles | لماذا لا يأتي و يريني وجهه و يلقي التحية؟ |
Kyle, anlayışlılık ve benimseme hakkında viral olan büyük bir konuşma yapıyor. | Open Subtitles | كايل يلقي خطاب كبير عن التسامح ويدع الفيروس يستمر |
Ama, sevgili kardeşimin,... ...ihtiyatlı, erdemli ve onurlu bir Prens olduğunu bildiğim için;... ...ondan, bahsedilen hoşnutsuzluğu üzerinden atmasını... ...ve aynı benim gibi, akıllıca ve ılımlı bir biçimde,... ...onurunu bir kadının hafifmeşrepliği ile ölçmeyerek,... ...Tanrı'ya şükretmesini ve Tanrı'nın faziletinde avunmasını isterim. | Open Subtitles | لكن مع العلم أخي الفاضل سيكون وليا للتعقل والفضيلة والشرف أنا أطلب منه أن يلقي ذلك الاستياء بعيدا |
Başka biri kibrit atar ve yanarsın. | Open Subtitles | ويأتي شخصٌ آخر يلقي عود الثقاب، ومن ثمّ تشتعل .. |
Yoğun bakıma götürün, Shahir bir göz atsın. - Ailesine ne diyeceğiz? | Open Subtitles | خذيها إلى العناية المركّزة و قولي لشهير بأن يلقي نظرة عليها |
Baksana. Beyaz atlı prensin camına çakıl taşı atıyor. | Open Subtitles | فقط ألقي نظرة ، هناك أمير جذاب يلقي بالحصى |
Bodrum perişan olduktan sonra Mike boruları üstün körü yapmıştı ancak bir profesyonelin gelip et atması gerekiyordu. | Open Subtitles | بعد أن غرق الطابق السفلي أصلح مايك المواسير تصليحًا مؤقتًا لكن كنا نحتاج أن يأتي محترف لكي يلقي نظرة عليها |