Biliyorum. Sanırım yapabileceğim tek şey... o listedeki her ismi gözden geçirmek. | Open Subtitles | كلا أعتقد كل ما يمكنني فعله هو تفحص كل اسم في القائمة |
- Sanırım artık, kendime yapabileceğim iyilik, tüm gerçeği olduğu gibi anlatmak olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن أفضل حل يمكنني فعله الآن ،أن أخبرك الحقيقة الحقيقة الناصعة المشرقة |
Nefes almıyor, nabız yok, beyin aktivitesi yok. yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا تنفس, لا نبض, لا نشاط دماغي لا يوجد ما يمكنني فعله |
Bana bazı cevaplar verdikten sonra, bunu müdürle görüşüp neler yapabileceğime bir bakarım. | Open Subtitles | سأتكلم إلى المراقب لأرى ما يمكنني فعله بعد أن تجيبني عن بعض الأسئلة |
- Sadece ne yapabileceğimi söyle yeter. - Seks yapmama yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | ــ أخبريني بما يمكنني فعله من اجلك ــ اريدك أن تساعدني في الجنس |
Yapma, bu gecenin potundan sonra en azından yapabileceğim bu. | Open Subtitles | بحقكِ، هذا أقل ما يمكنني فعله بعد كل مشاكل الليلة |
Bak, çok az bir zamanım kalmış olsa bile yapabileceğim birçok şey var. | Open Subtitles | أنظر، حتى وإن بقي لي القليل من الوقت فهناك الكثير مما يمكنني فعله |
Üzücü ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك |
Bunu resmi prosedür dışında yapıyorum... ve yapabileceğim bundan ibaret. | Open Subtitles | لكن من جانب التحضير المهني هذا كل ما يمكنني فعله |
Bak bunu haklı çıkarmak için yapabileceğim veya söyleyeceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | اسمع , لا شيء يمكنني فعله أو قوله سيصحح يوماً هذا الوضع |
yapabileceğim bir şeyler olmalı! Seni kurtarmanın bir yolu olmalı! | Open Subtitles | لابد أن هناك شيئ يمكنني فعله طريقة ما لاقوم بإنقاذكِ |
Tek yapabileceğim şey beklemek ta ki ortadan ikiye bölünene dek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله هو الانتظار حتى يشطرني في المنتصف تماما. |
Evet, bu gece, senin için yapabileceğim çok fazla bir şey yok. | Open Subtitles | أجل، لا يوجد الكثير من العمل القانوني الذي يمكنني فعله لك الليلة |
Zor olduğunu biliyorum ama belki kolaylaştırmak için yapabileceğim bir şey vardır. | Open Subtitles | انا أعلم,إنه صعب لكن ربما هناك شيء ما يمكنني فعله لأجعله أسهل |
Bana bazı cevaplar verdikten sonra, bunu müdürle görüşüp neler yapabileceğime bir bakarım. | Open Subtitles | سأتكلم إلى المراقب لأرى ما يمكنني فعله بعد أن تجيبني عن بعض الأسئلة |
Her gün böyle şeyler yapmam, ama neler yapabileceğime bakarım.. | Open Subtitles | أنا لا أفعلها كل يوم، لكني سأرى ما يمكنني فعله |
Neler yapabileceğimi göreceksin, ...ama bu kesinlikle bir gösteri olmayacak. | Open Subtitles | سأرى ما يمكنني فعله أنا لست من يتحكم بهذا الأمر |
Ama sen konuşana dek benim Yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | لكن هذا أفضل ما يمكنني فعله حتى تبدأ بالحديث معي. |
Benim tek yapabildiğim ise insanlık aynı hatayı tekrarlarken çaresiz bir şekilde izlemek. | Open Subtitles | وكل ما يمكنني فعله المشاهدة عاجزة، كما تكرر البشّرية اخطاءها نفسها مراراً وتكراراً |
Beni okşamak için çağırıyorlarsa bari o kadarını yapayım. | Open Subtitles | , لو انهم يريدوني أن أذهب إلى هناك فلهم هذا هذا أقل ما يمكنني فعله |
Elimden geleni yaparım ama elimden gelen bu. | Open Subtitles | سأفعل كل ما يمكنني فعله ولكن هذا هو كل ما يمكنني فعله |
Üzgünüm. Yardım edebileceğim bir şey varsa eğer... | Open Subtitles | أنا آسفة هل هناك أي شئ يمكنني فعله للمساعده |
Gerçi değersiz bir bozuk parayla ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | إضافةً، مالذي يمكنني فعله بسنت بائس على أية حال؟ |
Yardım etmek isterim, ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أريد مساعدتك ولكن لا أعرف ما يمكنني فعله |
En azından güzel bir yemek verebilir ve herkese teşekkür edebilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله لأتناول عشاء جميل ، ولأشكر الجميع |
Şu an elimden gelen tek şey, daha fazla hata yapmamak. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله الآن هو عدم ارتكاب أية أخطاء أخرى |
Evet, sanırım bir şeyler yapabilirim. Hanımefendilere kamaralarını gösterin ben de ne yapabilirim bir bakayım. | Open Subtitles | من المحتمل أن أفعل شيء، لماذا لا تأخذ السيدات لحجراتهم بينما أرى ما يمكنني فعله |
Bak, eğer bununla ilgili bir şey yapmayacaksan benim olayı anlamam lazım ki bir şeyler yapabileyim ama burada bir şey yapamam! | Open Subtitles | أنظر, أنّ لم تقم بفعل شيء حيال هذا أحتاج لتفكير في الأمر حتى يمكنني فعل شيء حياله لكن لا يمكنني فعله هنا |
Wraithler kaçmamıza izin vermez. Evet, bana yapacağım veya yapamayacağım şeyleri söylemelerine izin vermiyorum | Open Subtitles | أحاول ألا أدعهم يحدّدون لي ما يمكنني فعله |