ويكيبيديا

    "çaresiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يائس
        
    • عاجزة
        
    • يائساً
        
    • عاجز
        
    • اليأس
        
    • بالعجز
        
    • يائسين
        
    • اليائسة
        
    • اليائسين
        
    • بائسة
        
    • يائسا
        
    • بائس
        
    • يائسون
        
    • باليأس
        
    • اليائس
        
    Yani, ona-- - Sayılmaz. O sarhoştu, ben de çaresiz. Open Subtitles إنها لا تُحسب, هي كانت ثملة, و انا كنت يائس.
    Ne var ki savunmanın ne kadar çaresiz olduğu açık. Open Subtitles على أية حال، إنه من الواضح أن إن الدفاع يائس
    Öyle çaresiz görünüyordu ki, içinizden sadece kollarınıza alıp onu rahatlatmak geliyordu. TED حتى أعلى رأسها. بدت حقاً عاجزة وكانك تريد فقط أن تحملها بذراعيك وتطمئنها.
    Madam, bu adamın ailesini beslemekte çaresiz olduğu için bunu yaptığına inanıyorum. Open Subtitles سيدتي ,أنا مقتنع أن الرجل قام بهذا لأنه كان يائساً لإطعام عائلته
    Ayı ağaca bağlanmış çaresiz bir kurban ve Birleşik Devletler başkanı ona merhamet etmeyi seçiyor. TED الدب ضحية عاجز مربوط بشجرة ورئيس الولايات المتحدة قرران يريها بعد الرحمة.
    Bu da kendisini değersiz ve çaresiz hissetmesine yol açmış. Open Subtitles والذى يقود الى الشعور بأنه لا قيمه له و اليأس
    Kızgın ve usanmıştım, ancak en önemlisi, tam anlamı ile çaresiz hissediyordum. TED كنت غاضبة و محبطة و الأهم من ذلك كله شعوري بالعجز المطلق.
    Eee... çaresiz durumlar için de bir çıkış yöntemi var. Open Subtitles حسنا .. بما اني اخر ملجأ يائس هناك شرط جزائي
    Televizyonda karşıma çıkmak istiyorsan gerçekten çaresiz durumda olman lazım. Open Subtitles لابد أنّك يائس إن كنت على إستعداد لإعطائي بث مباشر.
    Güleceğinizi biliyorum ama çaresiz bir durumda olduğumuzu unutmayın ve bana kulak verin. Open Subtitles ، وأعلم أنكم ستضحكون عليُ لكن تذكروا أننا في وضع يائس لكي تسمعونيّ
    Olanaksız. 30 topçusu ve savaşan tayfası olan çaresiz biri olarak değil. Open Subtitles ليس مستحيلا على رجل يائس معه ثلاثون مدفعا ومقاتلون
    Bizi bununla kandırmaya çalıştığına göre çaresiz durumda olmalı. Open Subtitles لا بد إنَه يائس حتى يحاول خداعنا بتلك الطريقة
    Bu muazzam bir ticari ve sosyal fırsat, kıta hiç de çaresiz değil. TED هذه فرصة تجارية واجتماعية عظيمة، وليست بقارة عاجزة.
    Tek bildiğim,durmumun kötü olduğu param olduğu... ve çaresiz olduğum. Open Subtitles كلّ ما أعرفه، إنهم عرفوا أن لدي أموال وكنتُ يائساً.
    Siz çaresiz bir biçimde diz çökmüşken bir tutam saçınıza asılmış... paslı bir bıçağın kör kenarını kafa derinize yaslamış... dairesel bir hareketle kesmekte. Open Subtitles يمسك بشعرك في يده بينما انت ساجد عاجز وضع سيفا على راسك بلا شفقة ولا رحمة
    Bence çaresiz kalıp birkaç serseri yakaladınız. Open Subtitles اعتقد انكم يا رجال تملككم اليأس وامسكتم بمتشرد ما
    Harekete geçmememizin nedenlerinden biri de çoğu zaman çaresiz hissetmemiz zira. TED إن أحد أسباب وقوفنا مكتوفي اليدين هو شعورنا الطاغي بالعجز.
    Onlar çaresiz. Diğer sadık melekleri hiçbir zaman ele geçiremediler. Open Subtitles انهم يائسين لم يكونوا قادرين سابقا على هزيمة الملائكه الوفيين
    Eğer bu senin çaresiz bir şekilde beni galaya çağrışınsa cevabım hayır. Open Subtitles إذا كانت هذه هي طريقتكِ اليائسة لتدعويني إلى الإحتفال فالإجابة هي لا
    Tekrar takılmamız için, bu kadar çaresiz duruma düşmemizin gerekmesi çok mu kötü Open Subtitles إذا فسنصبح من جديد هؤلاء اليائسين الذين يخرجون سوية ، أليس كذلك ؟
    Ya da çaresiz bir şekilde neye bulaştıklarını bilmeden ruhlarını kaybetmelerini umursamıyorum. Open Subtitles أو روح ضائعة بائسة ، ليس لديها فكره عما يقحم نفسه فيه
    O şuan burdaysa onu gerçekten nekadar çaresiz olduğuma inandır Open Subtitles اذا كان حقا هنا إجعليه يفهم بأنني كنت يائسا
    Kendine güvenen, çaresiz bir romantigin yapacagini yaptim. Open Subtitles فعلت ما كان سيفعله اى شخص يحترم نفسه بائس رومانسى
    çaresiz olduğum ve tam aradığım adamlar olduğunuz için, ayrıca ABD'den geldiğiniz için, yarın işe başlıyorsunuz. Open Subtitles حسناً بإعتبار أنكم يائسون و أنكم من كنت أبحث عنه و أنكم من الولايات المتحدة
    Durum şöyle Richie. İnsanlar çaresiz kaldıklarında yanlış kararlar verirler. Open Subtitles إذاً, إليكَ الأمر, الناس يقومون بقرارات بائسة عندما يشعرون باليأس
    Sadece çaresiz bir adam kaçarken o kadar acıya dayanabilir. Open Subtitles وحده الرجل اليائس المُلاحق الذي سيتحمل هذا القدر من الألم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد