"çekti" - ترجمة من تركي إلى عربي

• سحب
• لفت
• التقط
• إلتقط
• جذبت
• سحبني
• مفتون
• بسحب
• رفع
• عانى
• أثار
• عانت
• ألتقط
• وسحب
• لفتت

Dr. Dwayne ulusal kanalda Joel'e Drake Hanswald muamelesi çekti.
الدكتور دوين سحب دراك هاىسوالد على جول على التلفزون الوطني

Herkes kart çekti mi? Öyleyse kartınızın ön yüzündeki yapışkanı çıkartın.
طالما انتهى جميع المتسابقين من سحب بطاقات القرعة، فانزعوا اغطية البطاقات.

Bunu biraz anlatır mısın? Çünkü çok fazla insanın dikkatini çekti.
هل يمكنك أن تحدثينا عنه، لأنه لفت انتباه كثير من الناس؟

Ayrıca, takip ekibi kapıdaki beyaz adamın da resmini çekti.
أيضاً، التقط فريق المراقبة هذه الصورة لهذا الرجل الأبيض بالمدخل

Bir akşam hipotermiden neredeyse bayılmak üzereyken, Tarka bu fotoğrafımı çekti.
إلتقط تاركا لي هذه الصورة ذات مساء بعد أن قاربت على فقد الوعي بسبب هبوط حرارتي

Bu belirsizliğe karşın Arthur'a yapılan atıflar yüzyıllar sonra gelecek vadeden bir tarihçinin dikkatini çekti.
بالرغم من هذه الشكوك، جذبت الكتابات عن آرثر انتباه مؤرخ طموح بعد مئات السنين.

Bir gün bizim bölümün kuzey ve güney yanlarını ayıran A ve B kapısının arasında beni kenara çekti.
في أحد الأيام سحبني بين البابين أ و ب الذي يفصل الجانب الشمالي عن الجانب الجنوبي من وحدتنا السكنية.

Tüm hayatım boyunca bu öğrenme şekli çok ilgimi çekti.
طوال حياتى كنت مفتون بهذا النوع من التعلم.

1988'de beni yakaladı ve çekti ve boynumu incitti 1988'de yakaladı ve çekti ve boynumu incitti
سحب عنقي وضغطه وأذاه في 1988 سحبت عنقك وضغطته وآذيته في 1988؟

Kolyeyi boynumdan öyle kuvvetlice çekti ki yere yığıldım.
لقد سحب العقد من عنقي بقوة كبيرة حتى أطاحت بي

Planı başarıyla uygulandığında, ...ölen domuzdan geri kalanları pencereden aşağıya çekti, ...geriye yalnızca ahşap dübel ve balonun gerçeği açığa çıkaran parçası kalmıştı.
وتمت خطته القاتل سحب الخنزير المحتضر خارج النافذه وترك خلفه الوتد الخشبى

İkinci Dünya Savaşından on yıl sonra Batı ve Sovyetler Birliği askerlerini geri çekti.
عشرة سنوان بعد نهاية الحرب العالمية الثانية سحب الغرب والإتحاد السوفيتي قواتهم العسكرية

Şimdi, bu çarpıcı husus zaman içerisinde önemli I.Q. artışları ile dikkatimi çekti. Muazzam bir artıştan söz ediyorum.
والآن، لفت نظري هذا التغير الجذري إلى زيادة هائلة في معدّلات الذكاء بمرور الزّمن، و لقد كان فعلا هائلا.

Bununla birlikte, personel şefim, ...yeni bir rakibe dikkatimi çekti.
إلا أن كبير موظفي قد لفت انتباهي إلى متسابق جديد

Sizce son görevinden önce hatıra olarak bir fotoğraf mı çekti?
الا تعقتد أنه التقط هذه الصوره كتذكار قبل مهمته الأخيره. ؟

Bunları babam çekti. Fotoğraf delisiydi.
أبي إلتقط هذه الصور لقد كان معتوهاً بآلة التصوير

Kütleçekim nedeniyle, bu bölgeler daha fazla gaz çekti, böylece kütleçekimleri daha da arttı. Daha fazla gaz çektiler ve böylece sürüp gitti.
بفعل الجاذبية، هذه المناطق جذبت المزيد من الغاز، والذي أدى لزيادة قوة الجاذبية، ومن ثم سحبت المزيد من الغاز، وهكذا.

Beni geçtikten sonra, aşağı daha hızlı çekti.
ولأنه سقط قبلي إلى الماء، سحبني أكثر إلى الأسفل

Bize birçok öneri sunuldu, fakat senin fikrin olan kişisel emeklilik yatırım fonu dikkatimi çekti.
تلقينا العديد من المقترحات ولكن أنا مفتون بها فكرة فرد المستثمرين مع أموال محدودة.

Kayık iskelesine kadar kısa bir yüzüş yaptı ve zavallı sarhoş yaşlı Merdell'i suyun altına çekti ve şarkısına son verdi.
والذى قام بالسباحة حتى الميناء وقم بسحب العجوز ميرديل السكران وقام باغراقه ليضمن سكوته

ve bu gerçekten önemli bir ilerlemeydi çünkü motorların güç yoğunluğunu çok yukarılara çekti. Artık daha küçük alandan çok daha büyük güç elde edebilirdiniz
وقد كان إنجازا هائلا لأنه رفع تركيز الطاقة للمحرك فالآن يمكنك الحصول على طاقة أكثر من حجم أصغر

Kardesim hayatinda birçok insanin çektigi acinin toplamindan daha fazla aci çekti.
أخي عانى الكثير من الألم بحياته أكثر ممّا قدّ يحتمله مئات الأشخاص

Peki benim masamda bir şeyler hiç dikkatini çekti mi?
هل أثار انتباهك شيء ما على مكتبي من قبل ؟

Yan etki profili geldiğinde ve gittiğinde bütün ailesi acı çekti.
عانت كل عائلتها عندما عانت من حالة متقلبة من الأضرار الجانبية.

Hayır. Bu resmi bir fotoğrafçı Kaliforniya'da çekti.
لا أحد المصورين ألتقط لي صورة عندما كنت في كاليفورنيا

Umarım fazla rahatsız etmedik. S*tir! Sonra da silahı kafasına dayadı ve tetiği çekti.
نأمل أننا لم نزعجك كثيراَ ومن ثم وضع مسدس في يده وسحب الزناد

2016'nın ilkbaharında, Apple ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) arasındaki yasal bir savaş, tüm dünyanın dikkatini çekti.
في ربيع سنة 2016، معركة قانونية بين شركة أبل ومكتب التحقيقات الفيدرالي لفتت انتباه العالم.