ويكيبيديا

    "çiçekler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الزهور
        
    • زهور
        
    • الورود
        
    • ورود
        
    • الازهار
        
    • والزهور
        
    • بالزهور
        
    • زهوراً
        
    • الورد
        
    • ازهار
        
    • الزهورِ
        
    • زهورا
        
    • زهورٌ
        
    • زهرة
        
    • وروداً
        
    Ama gerçekten çok verimli bir araç bu, ve bu görselleştirmeler, bilgi grafikleri ve görseller, bu araçtan açan çiçekler gibi. TED لكنها بيئة خصبة حقا، ويبدو الامر وكأنه عروض، رسوم بيانية، عرض بيانات، انها تبدو مثل الزهور التي تتفتح من هذه البيئة.
    Bu arada muhteşem çiçekler için çok teşekkürler. Çok büyüktü. Open Subtitles شكرا جزيلا على تلك الزهور الرائعة بالمناسبة إنهم ضخمين جدا
    Rüzgarda dalgalanan, üzerinde kırmızı çiçekler olan perdeye benzer bir şey. Open Subtitles تبدو مثل الستائر مع بعض الزهور الحمراء التي تتطاير مع الرياح
    6 yeşil, dikey çizgi ve uçlarında renkler, yani çiçekler. TED ستة خطوط خضراء عمودية. مع ألوان في أعلاها، تعني زهور.
    Grant'ı romantik bir konser için parka getirmek çiçekler göndermek. Open Subtitles إغرائها بالخروج للساحة من أجل حضور الحفلة الموسيقية أرسال الورود
    Hayır, illa bir keman dörtlüsü ve Paris ve çiçekler ve çukulatalar olmak zorunda ve hadi hayatımızın geri kalanını beraber harcayalım. Open Subtitles لا .. يجب ان تكون بعازفين اربعه و باريس و ورود و شكولاته و دعينا نمضي باقي عمرنا معاً
    Annemin tekerlekli sandalye ileyken araba çarptığı yerdeki çiçekler çalınmış. Open Subtitles شخص ما سرق الزهور التي كانت تدل على موقع الحادثة
    çiçekler güzeldir. Bir çiçeğin hayatı güzel bir hayattır, bence. Open Subtitles الزهور جيدة, لديها حياة طيبة حياة الزهور على ما أعتقد
    çiçekler böyle filizlenirse birkaç gün önce yağmur yağmış demektir. Open Subtitles ظهور الزهور بهذا الشكل يعني أنها أمطرت قبل عدة أيام
    Yani aranan bir cinayet zanlısı ile çiçekler yoluyla iletişim kurduğunu itiraf ediyorsun. Open Subtitles هل تعترفين أنكِ كنتِ تتخاطبين مع مشتبه بجريمة قتل مطلوب للعدالة بواسطة الزهور
    Yol kenarlarında büyüyen o isimsiz çiçekler beni hep mest etmiştir. Open Subtitles تفتنني تلك الأعداد الكبيرة من الزهور التي تنمو على حافتي الطريق
    çiçekler onu güzel yapacak, ve bal tatlı yapacak." TED الزهور تجعلها جميلة ، و العسل يجعلها حلوة
    Benim için gökyüzü daima gridir, çiçekler daima gridir ve televizyon hala siyah beyazdır. TED بالنسبة لي، فإن السماء دائماً رمادية، الزهور دائماً رمادية، والتلفاز لا يزال باللونين الأبيض والأسود.
    Arı-dostu çiçekler ekin, ve bu çiçekleri, yani arıların gıdasını böcek öldürücülerle kirletmeyin. TED زرع زهور صديقة للنحل، وعدم تلويث تلك الزهور المغذية للنحل بالمبيدات الحشرية.
    Etrafta çiçekler ve mutfakta yeni perdeler istemiştim. Open Subtitles كنت اود ان انثر الزهور و أضع ستائر فى المطبخ
    Çalışma saatleri sonrası beni aramaya başladı. Bazı zamanlar, çiçekler gönderiyordu. Open Subtitles بداء فى الاتصال بى بعد ساعات العمل واحياناً يرسل لى زهور
    Bebekken de sevgilim olduğu zamanlarda da her sene babamdan, üzerinde "Her zaman benim sevgilim olacaksın" yazan çiçekler alırdım. Open Subtitles كل عام، منذ أن كنت طفلة، وحتى عندما حصلت على حبيب، أحصل على زهور من والدي مع بطاقة مكتوب عليها،
    Kemik tozu olmazsa çiçekler bok gibi olur. Bunu bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles من دون وجبة عظام، تكون الورود بحالة مزرية، لم تعلم ذلك، صحيح؟
    Kardeşim için çiçekler açacağına inanacak kadar aptal değilim. Open Subtitles وأنا لست غبياً كفاية حتى أظن أنه هناك ورود سوف تظهر من أجل أخي.
    Ve çiçekler gerçekten bu kadar aşırı süslü olmak zorunda değil. TED ان الازهار عادة لا تحتاج لان تبذل جهداً من اجل اطلاق عطورها ..
    Doğayla baş başa, ağaçlar, çiçekler ve Leydi Marian ile.. Open Subtitles ربما الأنفراد بالطبيعة ، في الغابة بين , الأشجار والزهور
    Bu çiçekler,limuzin ve smokin için yeter. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَعتني بالزهور ليمو, تيكس كُلّ شيء
    Eve gece geldiğinde senin için yemek yapışını sabahları sana çiçekler verişini görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع رؤيتها وهي تطبخ لكِ عندما تعودين متأخرةً ليلاً تعطيكِ زهوراً في المساء
    Ruj kalıpları kısa sürede şekillenirken.. ..çiçekler de boş durmaz. Open Subtitles كعك روج قريبا يوضع بقالب و الورد لن ينتظر حد
    Rengarenk çiçekler, okyanus... Bu zamanda kiraz çiçekleri mükemmel değil midir? Open Subtitles الن يكون منظر ازهار الكرز فى جينان الافضل على الاطلاق ؟
    Gösterişe sırt çevirip tevazu süsüyle nurlanan vahşi çiçekler gibisiniz ama Süleyman peygamber bile tüm ihtişamı içinde sizin görkeminize yaklaşamaz. Open Subtitles أنتم كتلك الزهورِ البرّية لا فائدة منها ولكن أقول لكم يا أحبائي مُلْك سليمان بعظمته لا يقارن بما ينتظركم
    Bu mevsimde her fidanlıkta küçük, mavi çiçekler bulabilirsin. Open Subtitles في هذا الوقت من العام يمكنك أن تشتري زهورا زرقاء من أي مكان
    -Sadece çiçekler var. Open Subtitles لا شىء إنها زهورٌ فحسب
    çiçekler açar sizi alır gider Open Subtitles والرائحة الخانقة من زهرة اللوتس ستحملك بعيدا
    Adam ona mezarından çiçekler gönderiyor ona konser biletleri ayarlıyor. Open Subtitles رجلٌ يرسل لها وروداً من القبر ويضع لها موعد الحفلة الموسيقية في تقويمها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد