ويكيبيديا

    "öğrenci" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطلاب
        
    • الطالب
        
    • الطلبة
        
    • طالب
        
    • الطالبة
        
    • التلميذ
        
    • الطلابية
        
    • طالبا
        
    • التلاميذ
        
    • طلبة
        
    • تلاميذ
        
    • طالبه
        
    • الطالبات
        
    • للطلاب
        
    • للطلبة
        
    Babam öğrenci başkanıydı ve ben orta okuldayken basketbol koçuydu. Open Subtitles كان أبي عميد الطلاب ومدرب كرة السلة في مدرستي الاعدادية
    öğrenci başkanlığı seçimlerini oyların hepsini alarak kazananı açıklamaktan onur duyarım. Open Subtitles انا مسرور جداً ان اعلن الفائز بأكثر الاصوات لمنصب هيئة الطلاب
    Bu göçmen öğrenci ailesinde ilk defa ATM kullanan kişi. TED هذا الطالب المهاجر هو الأول في عائلته الذي استخدم الصرافة.
    Şimdi öğrenci yurdunda kalıyor, bende burayı yedek oda yaptım. Open Subtitles لكنها تعيش الان فى بيت الطلبة لذلك جعلتها غرفة احتياطية
    - Yediden fazla öğrenci tutuklandı. - Protesto etmek zorundayız. Open Subtitles ـ لقد أعتقلوا المزيد من الطلاب ـ يجب أن نتظاهر
    İlişkimizi bitirmek zorunda kaldık çünkü öğrenci kurulu görevlerimizi engelliyordu. Open Subtitles كان علينا إنهاء العلاقة لانه يتداخل مع واجبات مجلس الطلاب
    Ve o 95lik öğrenci bile, bilmediği yüzde 5 lik kısım neydi? TED وحتى الطلاب الحاصلين على 95% مالذي لم يفهموه في هذه ال 5%؟
    Ve bu testlere giren milyonlarca öğrenci var. TED وملايين الملايين من الطلاب يجلسون للامتحان سنويا
    Bölmenin, kazmalarla çalışan öğrenci ekibim , çapam ve benim yüzümden... ...değiştiğine inanmıyorum... ...ama bunun yerine su bastığımız zaman... ...bazen koloni daha derine gitmeye mecburdur. TED لا أعتقد أن هذه الحجرة كبرت بسببي و بسبب غباري أو بطاقم الطلاب مع المعاول، ولكن بدلاً من ذلك بسبب الفيضانات، أحياناً المستعمرة تتوسع بالتعمق بالداخل.
    Olanakları, ne kadar öğrenci ve araştırmacı mevcut olduğuna bakarak değerlendirin. TED أحكم على الفرصة بقلة عدد الطلاب و الباحثين الموجودين.
    C, B, A. Statüler. Yani bir "Örnek öğrenci" statüden başka nedir? TED هنالك مراتب، ما أعنيه ، ما هو الطالب المتفوق إلا مرتبة ؟
    El kitabı yeni öğrenci ücreti diye bir şeyden bahsetmiyordu. Open Subtitles لم يكن هناك شئ حول رسوم الطالب المستجد في الكتيّب
    Ayrıca, gelecek dönem fakültede kesintiye gidileceği ve bütün profların, Broadway Bob'un sergisine öğrenci çıkarmak için kıçını yırttığını duydum. Open Subtitles سمعت ايضا انهم سيفصلون الكليه وكل المدرسين انهم لا يبالون بالاجر محاوله منهم ان يحصل الطالب علي عرض برادواي بوب
    Kıdemli öğrenci'sin, futbol takımının kaptanısın önünde parlak bir gelecek var. Open Subtitles أنت كبير الطلبة قائد فريق كرة القدم بمستقبل مشرق تتطلع إليه
    Yabancı zengin bir öğrenci kılığına girerek onların arasına karışıyor. Open Subtitles أذن كان يندمج مع الطلبة الأثرياء عبر التعامل كواحد مثلهم
    öğrenci olduğumdan beri, Gando'daki diğer çocuklara daha iyi fırsatlar sunmak istedim. TED عندما كنت طالب, أردت أن افتح فرص أفضل للأطفال الآخرين في غاندو
    İsveçli öğrenci tamam, ama bu tamamen farklı bir şeydi. Open Subtitles الطالبة السويدية كانت شيئاً واحداً لكن هذا كان شيئاً مختلفاً تماماً
    Başta sebebini anlayamadım. Bir öğrenci bana yazılı bir tebligat getirdi. Open Subtitles في بادئ الأمر لم أعرف لماذا التلميذ أحضر لي رسالة تنبيه.
    Şimdi biraz yer açalım ki Başkan Yardımcısı öğrenci arkadaşlarımızdan birkaç soru alabilsin. Open Subtitles والأن سنقوم بفتح المجال حتى نائب الرئيس يتقبل بعض الأسئلة من هيئتنا الطلابية
    - ve odada 50 öğrenci vardı. - Bu doğru. Open Subtitles ــ وكان هناك 50 طالبا في الغرفة ــ نعم صحيح
    Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor ve işin statüsünü yükseltmeye yardımcı oluyorlar, böylece daha fazla öğrenci öğretmen olmak istiyor. TED أتعلمون، ترشّح بعضهم للوزارة، ولقد ساعدوا في رفع شأن المهنة وبذلك أراد عدد أكبر من التلاميذ أن يصبح أساتذة.
    Buraya basketbolculara koçluk yapmaya geldim ama siz birer öğrenci oldunuz. Open Subtitles أنا جئت لأدرب لاعبي كرة السلة و أنت أصبحتم طلبة
    Belli ki çok öğrenci bulamıyorsun. Şu üç bücüre baksana. Open Subtitles لا يمكنك إيجاد تلاميذ أكثر أنظر إلى هؤلاء الفئران الثلاثة
    Baba o bir yabancı misafir öğrenci. Open Subtitles انها اجنبيه طالبه تبادليه لديهم نظام تعليمى مختلف
    Kız öğrenci yurdunda tabancayla yakalandı. Onu nasıl hasta olarak kabul edeceğiz? Open Subtitles لقد أعتقل مع مسدس في سكن الطالبات كيف يمكننا إعتباره مريضاً ؟
    * Okyanusta * - öğrenci başvuru kompozisyonlarına... * Ve ben de sadece yüzeceğim dedim * - ...bakması mümkün mü diye sormuş. Open Subtitles أنه أراد أن يعرف إذا من المحتمل يمكنه .الإطلاع على مقالات الطلب الجامعي للطلاب
    Singapur'da yaşıyordu, ama kocası öldü, şimdi Hickory Sokağı'ndaki bir öğrenci yurdunu çekip çeviriyor. Open Subtitles لقد كانت تعيش في سنغافورة ثم توفي زوجها و الآن هي تعمل في سكن سكن للطلبة في طريق هيكوري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد