Bu Cebir 2 sınıfı öğrencileri için korkunç bir şeydi. | TED | كان هذا مريعًا لهؤلاء الطلاب في فصل علم الجبر 2. |
Kökenlerine bağlı olan zorlu engellerin üstesinden gelen öğrencileri araştırdım. | TED | أبحث في الطلاب الذين تغلبوا على عقبات هائلة أرتباطًا بخلفياتهم. |
öğrencileri bu kadar erken sahaya götürmek... senin o kötü fikirlerinden birine benziyor. | Open Subtitles | أخذ الطلاب إلى مجال العمل يعتبر مبكراً جدا كل هذا بسبب أفكارك الرديئة |
Harvard'lı üniversite öğrencileri elektrik şoku üreten bir makinaya bağlanır. | TED | عندما قاموا بوصل طلاب من جامعة هارفر بموصل كهربائي صاعق |
Kalenin güvenli olduğuna eminim ve öğrencileri evlerine yollamak da istiyorum. | Open Subtitles | انا مقتنع القلعةآمنة زيادة على ذلك أنا سأرجع الطلبة لبيوتهم المدرسية |
Vali bey öğrencileri sosyal bir ortamda değerlendirmenin iyi olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | الحاكم إعتقدَ بانه سيكون لطيف لتَقييم الطلاب العسكريين في الحالات الإجتماعية |
Evet, işiyle ilgili tüm bilgiler burada. Sınıfları, öğrencileri her bir şey işte. | Open Subtitles | أجل, و هنا كل ما يتعلق بنظام العمل, المناهج, الطلاب, و ما شابه |
- Bu öğrencileri, koridorlarımda korkuyla koşacak derecede terörize ediyor. | Open Subtitles | إنه يخوف هؤلاء الطلاب لدرجة أنهم يمشون خلال الأسياب بخوف |
Ve öğrencileri yerlerine oturtup 'Kim en iyisini yaptı?' | TED | وعندما جلست مع الطلاب سوية نستعرض المشاريع .. وسئلتهم .. أي العروض افضل |
Ve keşfettik ki okulda oyunlar hakkında konuşan öğrencileri hakkında oldukça aşağılayıcı konuşuyorlar. | TED | واكتشفنا .. انهم تحدثوا في هذا الخصوص مع الطلاب في المدرسة الذين يحبون الالعاب بصورة مفرطة .. |
Bu, öğrencileri devam etme konusunda heveslendirdi ve ayrıca herkesin aynı anda aynı şey üzerine çalıştığı anlamına geliyordu. Eğer bir tartışma forumuna giderseniz, Birkaç dakika içinde bir arkadaşınızdan cevap alabiliyordunuz. | TED | وقد دفع هذا الطلاب للمضي قدماً وكذلك عنى أن الجميع يعملون على نفس الموضوع في نفس الوقت لذلك إذا ذهبت إلى منتدى النقاش يمكنك الحصول على الاجابة من نظير لك خلال دقائق |
Ama Afganistan'a döndüğüm zaman okulumda öğrencileri gördüğüm zaman ve onlara destek olan ebeveyinleri umut vadeden bir gelecek görüyorum ve uzun vadeli bir değişim. | TED | لكن عندما رجعت إلى أفغانستان ووجدت الطلاب في مدرستي وآبائتهم الذين يؤيدونهم ويشجعونهم، أرى مستقبلا واعداً وتغيير دائم |
Bilirsiniz, onlar sonuçları bu tarzda ölçmenin adil olmadığını söylüyorlar çünkü öğrencileri önceden görmedikleri problemlerle test ediyoruz. | TED | أخبرونا بأن طريقة كهذه لتقييم النتائج كانت جد جائرة في حق أولئك الأشخاصلأننا نختبر الطلاب بمسائل لم يروها من قبل. |
Tıp öğrencileri tarafından otopsi odası olarak kullanılan yer mi? | Open Subtitles | واحد، والتي تم استخدامها كغرفة تشريح من قبل طلاب الطب؟ |
Hepsinin hipokampüsünü çıkart ve nöroloji öğrencileri için onları diseksiyona hazırla. | Open Subtitles | استخرجي الأفضل من بينهم ثم قومي بتحضيرها للمناقشة مع طلاب الأعصاب |
Öğretmenlerle konuşup öğrencileri asla taviz vermeyeceğimiz konusunda uyarmalarını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأتحدث إلى المعلمين وأنبه الطلبة حول سياستنا عدم التسامح مطلقًا |
Yabancı uyruklu öğrencileri dolandıran iki tane Dalston'lı çocuk var. | Open Subtitles | لدينا شابين من دالستون يجمعون النقود من الطالبات الأجانب الغنيات |
Bu sözlerimle, bütün yeni öğrencileri aramıza almanın, bizlerin sorumluluğunda... | Open Subtitles | و بهذا القول أنا أعتبر أنها مسئوليتنا لنقبل كل التلاميذ الجدد |
Okulda bir lider oldu ve bu davranış diğer öğrencileri de etkiledi. | TED | وقد أصبح مرشدا في المدرسة وقد أصبح هذا السلوك معديا للطلاب الآخرين. |
Paramız yoktu, o yüzden küçük ucuz bir ilan verdik, hapishane hayatıyla ilgili bir çalışma için üniversite öğrencileri | TED | لم يكن لدينا المال، لهذا نشرنا إعلانا صغيرا رخيصا، طلبنا فيه طلبة جامعيين للتطوع لإجراء دراسة على حياة السجن. |
Ortaokul ve lise öğrencileri için mühendislik projeleri tasarlıyorum. Daha çok beklenmedik malzemeler kullanıyorum. | TED | أنا أصمم مشاريع هندسية لطلاب المرحلة المتوسطة والثانوية، ونستخدمُ غالبًا موادًا غير متوقعة نسبياً. |
Davidson Askeri Akademisi nişan kazanan diğer öğrencileri de ödüllendirmekten gurur duyar. | Open Subtitles | أكاديمية دافيدسون العسكريه.. تفتخر الآن ...بأن ترقى الطلبه الآتيين ...الى الدرجه المبينه |
Ama tıp öğrencileri olarak, durumu öğrenmek istiyoruz. | Open Subtitles | و لكن و بصفتنا طالبات طب فإننا نريد معرفة هذه الحالة |
öğrencileri olarak bize sunduğu sevgiyi hâlâ hatırlıyorum. | TED | و أستطيع أن أتذكر فقط الحب الذي قدمته لنا نحن طلابها. |
Kurallar tüm kutup öğrencileri için geçerlidir. | Open Subtitles | نفس القواعد تُطبق على جميع طلاّب الفترة الشتوية |
öğrencileri yanlış bir şey yaptığında ceza vermek bir öğretmenin görevidir. | Open Subtitles | من واجب المعلم ان يوبخ طلابه عندما يفعلون خطأ ما |
öğrencileri güvende tutmak onun sorumluluğuydu ve tutamadı! | Open Subtitles | فمسؤوليته الحفاظ على سلامة الطلاّب |
Lisans öğrencileri ve hukuk öğrencileri ile başlayalım. Bunların tipik olarak çocuklarla fazla bir deneyimi yoktur. | TED | لذلك دعونا نبدأ مع الجامعيين وطلاب مدارس الحقوق، الذين لديهم في العادة تجربة محدودة مع الأطفال، |