Bana karşı, bazılarının öleceği bu davaya karşı sözlerinize dikkat edin. | Open Subtitles | كن حذرًا لما تقوله ضدّي، ضدّ السبّب والذي سيجعل بعضهم سيموت |
Pekala, bu, ben öldüğümde bir kişinin daha öleceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | حسنآ, على ما يبدوا أن هناك شخصآ سيموت عندما أموت. |
Diyelim cennetin kitabında, ...adamın bugün burada ...öleceği yazıyordu. | Open Subtitles | إفترض، علىسبيلالمثال، كانمكتوبافي كتابالقدر، أن هذا الرجل سيموت في هذا الوقت و هذا المكان تماما |
Her türlü öleceği söylense bile, yine de suçunu kabul ediyor. | Open Subtitles | حتى عندما أخبرته بأنه سيموت على أية حال فهو مازال يعترف بذنبه. |
- Hiç bir şey. Bir sürü masum insanın öleceği gerçeği dışında. | Open Subtitles | لا يوجد خطأ فى ذلك عدا أن الكثير من الأبرياء سيموتون |
Tamam, belki ahtapot bir sonraki insanın öleceği şekildir. | Open Subtitles | حسنا ..لذا لربّماالأخطبوط. الطريقه التي سيموت بها الشخص القادم؟ |
Gidip muhtemelen öleceği ya da parça parça döneceği bir savaşta mücadele etmesini mi? | Open Subtitles | أخبره أن يذهب إلى حرب حيث سيموت أو يعود كأشلاء؟ |
Hayır, kesmezseniz öleceği için beynini kesmenizde bir sorun yok. | Open Subtitles | لا، بل لا مشكلة في فرم دماغه لأنّه سيموت إن لم تفعلوا |
Bilmediğimiz birşey ise kaç kişinin öleceği, ve ne kadar zaman geçeceği. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي لا نعلمه انه كم سيموت من الناس |
Sen skleroderma olmasını istemiyorsun çünkü bu öleceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | أنتِ لا تريدينه أن يكونَ تصلّب الجلد إذ سيعني هذا أنّ الطفلَ سيموت |
İnsanoğlunun doğduğu andan itibaren bir gün öleceği kesindir zaten. | Open Subtitles | الرجل سيموت من اللحظة ... التي سيغادر فيها بطن أمه |
Max, Vincent bunu denerken büyük bir ihtimal öleceği için, yeni bir şeyler denemek istiyoruz nasıl desek-- | Open Subtitles | ماكس بما أنه من الارجح أن فينس سيموت في مسعاه هذا فإننا نريد أن نحاول أمرا ما |
Seni ilk çocuğun, Francis'in Mary yüzünden öleceği konusunda uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ أن أبنكِ البكر سيموت بسبب مارى |
Doğduğu günü ve hatta öleceği günü bile biliyorum. | Open Subtitles | أعرف اليوم الذي ولد فيه واليوم الذي سيموت فيه |
Patronum aciz ve aptal biriydi ve öleceği yetmiyormuş gibi beni de yanında götürecekti. | Open Subtitles | ربّ عملي كان ضعيفًا غبيًّا وكان سيموت ويتسبب بموتي معه. |
öleceği için memnunum... çünkü sıra bende. | Open Subtitles | أنا سعيد لكونة سيموت .... لأنة دورى الآن |
Tamam, belki ahtapot bir sonraki insanın öleceği şekildir. | Open Subtitles | حسنا ... لذالربّماالأخطبوط الطريقه التي سيموت بها الشخص القادم؟ |
öleceği varsa ölür! | Open Subtitles | إن كان سيموت فيستحسن به أن يموت |
Listede, hafta sonuna kadar bu odadaki herkesin öleceği yazıyor. | Open Subtitles | والقائمة تقول أن كل من بهذه الحجرة سيموتون بحلول نهاية الأسبوع |
Yani, buradaki sayı dizisi, yarın, gezegenin herhangi bir yerinde, seksen bir kişinin öleceği bir trajedinin gerçekleşeceğine işaret ediyor. | Open Subtitles | نبدأ بهذه غداً في مكان ما في الكوكب هذا الرقم يتنبأ أن 81 شخص سيموتون في حادث مأساوي |
Tabii kurak mevsime kadar yani hepsinin öleceği zaman kadar. | Open Subtitles | بالطبع , حتى موسم الجفاف, عندها جميعهم سيموتون |