ويكيبيديا

    "özel bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خاص
        
    • مميز
        
    • مميزة
        
    • خاصاً
        
    • خاصّة
        
    • خاصه
        
    • خاصّ
        
    • محدد
        
    • مميّزة
        
    • مميّز
        
    • خاصة في
        
    • مميزا
        
    • خاصا
        
    • مناسبة خاصة
        
    • خاصة من
        
    Girdiğimiz ev özel bir video düzeneği ile donanmış bir evdi. TED و دخلنا الى منزل يملك نظام خاص جدا لتسجيل الفيديوهات المنزلية
    Burada aslında özel bir şey yapmadık, sadece koleksiyonu besledik. TED ولم نقم بشيء خاص حقيقةً، فقط قمنا بتزويد الآلة بالمجموعات.
    özel bir iş için, özel birini arıyorum, ...adı, Sabata. Open Subtitles إنني أبحث عن رجل بعينه من أجل عمل خاص ساباتا
    Biraz eski moda olabilirsin ama özel bir şeyler var sende. Open Subtitles ربما تكونين طراز قديم نوعا ما لكن هناك شىء مميز بك.
    özel bir şey olsun istemiştim, bizim gecemiz olarak hatırlanacak bir şey. Open Subtitles اردت حقاً ان تبدو مميزة أتعلمين شيئاً، يمكننا ان نطلق عليها ليلتنا
    Ah, Roth özel bir gemiyle kaçtı. Şimdi Miami'de bir hastanede. Open Subtitles روث رحل على متن يخت خاص انة فى أحد مستشفيات ميامى
    Bay Poirot'nun buna hakkı yok, bu özel bir mesele. Open Subtitles بوارو ليس له الحق.. هذا خارج الموضوع هذا شأن خاص
    özel bir 747'nin içinde Alaska'ya götürülecekler ve orada salıverilecekler. Open Subtitles سيحلّقان في حوض خاص 747 إلى آلاسكا ويطلق سراحهما هناك.
    Bazen tamamen yabancı gibi geliyorlar ama onlarda özel bir şey var. Open Subtitles في بعض الأحيان ترى غرباء ولكن يكون هناك شيء خاص بالنسبة لهم
    Bu Nakamura özel bir cyborg vücudu siparişi mi verdi ? Open Subtitles هل ذلك الرجل ناكامورا لديه طلب خاص من الجسم الموصول ؟
    İyi haberler, millet. özel bir görüşme için yatak odama bekliyorum. Open Subtitles أخبار سارة للجميع, تعالوا إلى غرفة نومي من أجل عرض خاص
    -Seks birbirini seven iki insan arasında olması gereken özel bir şeydir. Open Subtitles الجنس هو شيء خاص بين اثنين من الناس الذين يحبون بعضهم البعض.
    Bu macera filminde olur ama, bu özel bir film. Open Subtitles لا بأس بذلك في أفلام الحركة، لكن هذا العمل مميز
    Bugün yanımda, özel bir yemeğim ve yardımcım var. Harry Solomon. Open Subtitles انا عندى اليوم طبق مميز و مساعد مميز أيضا هارى سوليمون
    Istakoz olsun olmasın bu çok özel bir akşam yemeği. Open Subtitles بكركند أو بدونه ، هذا عشاء مميز على أي حال
    Diğer tutsakları iyileştirdi. Ama onların zihniyle çok özel bir şekilde kötü oynadı. Open Subtitles ليست فقط ما تعرض علي المساجين ولكنها أيضاً تعبث بالعقل بطريقة مميزة جداً
    Bu geceyi şehirde geçirelim, ve yarın özel bir şeyler yapalım, Open Subtitles ،دعنا نقضي الليلة في المدينة ،و سوف نفعل شيئاً خاصاً غداً
    - Şunu giyin. Farkında mısınız, özel bir mülkü ihlal ediyorsunuz. Open Subtitles يبدو أنّ لا أحد منكم يدرك أنّكم تتعدّون على ممتلكات خاصّة
    Dikkat, sayın müşteriler... bu çok özel bir gün, vurulma günü değil. Open Subtitles يرجى الإنتباه ، ايها المتسوقون لدينا حاله خاصه اليوم بدون إطلاق النار
    Kertenkele kız. Arka tarafta, ağladığı özel bir yeri var. Open Subtitles لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه.
    Bunun nasıl çalıştığını görmek için özel bir videoya bakalım. TED لنلقي نظرة على فيديو محدد بحيث يمكنك رؤية كيفية عملها.
    Yılbaşı gecesini ailemle geçirdim, bu da aslına çok özel bir şeydi. Open Subtitles حسناً، قضيت رأس السنة الجديدة مع عائلتي، والتي في الواقع كانت مميّزة
    Siz bunun doğru olup olmadığını, anlayabilecek özel bir, konumdasınız... Open Subtitles وأنت في موقع مميّز لكي تؤكـّد أو تنفي هذا الشكّ
    Pers bahçeleri tarihimiz boyunca hep özel bir yere sahip olmuştur. Open Subtitles الحدائق دائما ماكان لها مكانة خاصة في بلاد فارس طوال تاريخنا
    Konuşmak için kısa bir sürem olmasına rağmen, umarım Mannahatta'nın çok özel bir yer olduğunu takdir edersiniz. TED ورغما عن قصر وقت حديثي المختصر ، إتمنى منكم تقدير إن مانهاتا كانت مكانا مميزا.
    Ama eninde sonunda herkes için, kişiye özel bir kanser tedavi yöntemi geliştireceğiz. TED أظن أننا تدريجيا، سنصمم للكل علاجا خاصا للسرطان.
    Hatırlamam gereken bir yıldönümü yada özel bir gün mü vardı yoksa? Open Subtitles هل هناك نوع ما ذكرى او مناسبة خاصة من المفترض أن أتذكرها؟
    Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. TED لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد