ويكيبيديا

    "özgürlüğe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحرية
        
    • للحرية
        
    • بالحرية
        
    • الحريه
        
    • الحريّة
        
    • للحريه
        
    • الحرّية
        
    • لحرية
        
    • للحريّة
        
    • للحرّية
        
    • حرية الإرادة
        
    • بالحريه
        
    • الحُرية
        
    • والحرية
        
    • والحريّة
        
    Siyasi karikatürler demokrasiyle doğdu ve özgürlüğe meydan okunduğunda onlara da okunuyor. TED لقد وُلد الكاريكاتير السياسي مع الديموقراطية، وهما يواجهان التحدي حين تكون الحرية.
    Bu benim yaptığım bir heykel ve bir bakıma bir şekli serbest bırakıp farklı derecelerde özgürlüğe sahip cisme dönüştürme şekli. TED هذا هو التمثال الذي صنعته، الذي هو وسيلة ل، نوع من ، تحرير النموذج إلى كائن لديه درجات متفاوتة من الحرية.
    Keşke özgürlüğe, kendi gezegenimde de bu kadar değer verilse. Open Subtitles لو أنهم فقط كانوا يقدرون الحرية لهذه الدرجة على كوكبي
    Bu birinci maddeydi. İkinci madde: Paylaşma ekolojisi içinde yaratabileceğimiz bir özgürlüğe ihtiyaç duyar. TED هذا أولاً. وثانياً: هذه المعرفة من تقاسم التي بحاجة للحرية ويمكن من خلاله أن تبتكر.
    Jaffa'nın özgürlüğe olan isteğini onlara karşı güç kazanmak için kullanmış. Open Subtitles إستعمل رغبة الجافا بالحرية ضدهم لذا هو يمكن أن يكسب القوة
    Ölümümden önce tüm insanları özgürlüğe ulaştıracak kurtarıcıyı görmek istedim. Open Subtitles بأنه قبل أن يغلق الموت عيناى أن يمكننى رؤية الرسول الذى سيقود جميع الناس إلى الحريه
    Pekala, çok uzun bir yolculuk olacak millet, ama sizi özgürlüğe götüreceğim. Open Subtitles كل الحق، فمن سيصبح رحلة طويلة، والجميع، لكني سوف تقودك الى الحرية.
    Biz burada bir yapı sağlıyoruz, ama aynı zamanda özgürlüğe önem veriyoruz. Open Subtitles نحن نوفر نظام هنا ، و لكننا أيضاً نوفر قدراً من الحرية
    Bu kitap, zincirlerinden kurtulup özgürlüğe kavuşmanda sana rehberlik edecek. Open Subtitles هذا الكتاب سوف يقودك من خلال أبواب السجن إلى الحرية
    Her zaman istediğim özgürlüğe sonunda sahibim. Kendi kaderimi seçebilme özgürlüğü. Open Subtitles أخيرًا نلت الحرية التي أردتها دومًا، نلت القدرة على اختيار مصيري.
    ve bu yapının içinde şarkıcı yaratıcı, spontane olmak için tam bir özgürlüğe sahip. TED والمغني داخل هذا الهيكل له الحرية الكاملة أن يكون خلاق ، عفوي.
    Nelson Mandela özgürlüğe olan uzun yürüyüşünün sonuna geldi. TED وصل نيلسون مانديلا إلى نهاية مسيرته الطويلة نحو الحرية.
    1849 yılının sonbaharında kendi kendine bir yola çıktı, Pensilvanya'ya ve özgürlüğe giderken Kutup Yıldızı'nı takip etti. TED في خريف عام 1849، انطلقت بمفردها، مُتتبعة نجمة الشمال إلى بنسلفينيا، وإلى الحرية.
    Genlerimiz tarafından belirlenmiş olmamıza rağmen hayatımızı belirlememizi ve sorumluluk almamızı mümkün kılacak özgürlüğe sahibiz. TED فبالرغم من أنه يتم التحكم بنا عن طريق جيناتنا، إلا أننا نملك قدرًا من الحرية التي يمكن أن تجعل من حياتنا، حياة مسؤولة.
    Özgürlükle ilgili hikâyelerimiz şu şekilde: Genellikle, müthiş bir özgürlüğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz. TED قصصنا حول الحرية تسير كالتالي: نؤمن، في الغالب، أننا نملك مقدارا هائلا من الحرية.
    Bunlar özgürlüğe inanan herkesin ortak düşmanı. Open Subtitles انهم الأعداء المشتركين لكل شخص يؤمن الحرية
    İLERİ TEKNOLOJİLİ GLADYATÖRLER, İNSANLARIN özgürlüğe OLAN AÇLIĞINI BASTIRAMADIĞINDAYSA... ..DAHA DOĞRUDAN YÖNTEMLERE BAŞVURULMAKTAYDI. Open Subtitles عندما لا يكون الجهاد بالتقنيات العالية كافياً ليروي عطش الناس للحرية يصبح من الضروري تواجد سبل مباشرة بشكل أكثر
    İLERİ TEKNOLOJİLİ GLADYATÖRLER, İNSANLARIN özgürlüğe OLAN AÇLIĞINI BASTIRAMADIĞINDAYSA DAHA DOĞRUDAN YÖNTEMLERE BAŞVURULMAKTAYDI. Open Subtitles عندما لا يكون الجهاد بالتقنيات العالية كافياً ليروي عطش الناس للحرية يصبح من الضروري تواجد سبل مباشرة بشكل أكثر
    Mesela, Jon Haidt'e göre, liberaller, ekonomik özgürlüğe kıyasla yoksulluğu %59 daha fazla önemsiyorlar. TED مثلا:، أثبت جون هايديت أن الليبراليين يهتمون بالفقر بنسبة 59 بالمائة أكثر من اهتمامهم بالحرية الاقتصادية.
    Ölümümden önce, tüm insanları özgürlüğe ulaştıracak kurtarıcıyı görmek istedim. Open Subtitles بأنه قبل أن يغلق الموت عيناى أن يمكننى رؤية الرسول الذى سيقود جميع الناس إلى الحريه
    Ama çubukların etrafından özgürlüğe yürümüyoruz çünkü biliyoruz ki, dikkat etmek gerekir. TED لكننا لا نمشي حول القضبان إلى الحريّة لأننا نعلم أن هناك مأزق.
    özgürlüğe susayan herkes bizimle gelebilir. Open Subtitles كل من هم فى توق شديد للحريه يمكنهم أن ينضموا إلينا
    Herhalde özgürlüğe alışmakta problem yaşıyorsun. Open Subtitles أنت سيكون من المحتمل عندك مشكلة التكيف مع الحرّية
    Ya da bu planörü alabilir ve özgürlüğe doğru sıçrayışımızı yapabiliriz. Open Subtitles أو نأخذ الطائرة الشراعية ونصنع قفزتنا نحو ا لحرية
    GATE kişisel özgürlüğe giden yolu bulmamızı sağlar. Open Subtitles تسمح لنا (غيت) بإيجاد الدرب المؤدّية للحريّة الشخصيّة
    Ne özgür iradeye, ne özgürlüğe,.. Open Subtitles لا متّسع للإرادة الحرّة، لا متّسع للحرّية
    - özgürlüğe ne oldu ha? Open Subtitles -أين حرية الإرادة ؟
    "özgürlüğe hasret, yoksulları biçareleri bana getirin"? Open Subtitles الجمهور البائس الحالم بالحريه
    Bu bir silahlanma çağrısı, ayakta kalma, mücadele etme, çünkü gerçek özgürlük gerçek fedakarlık olmadan gelmez, çünkü hangi bayrağı kullanırsa kullansınlar, bu özgürlüğe karşı olanlar... şimdi bizim düşmanımızdır. Open Subtitles ، هذا نداء لحمل السلاح للوقوف والقتال لإن الحُرية الحقيقية لا يُمكن أن تحِل بدون التضحية الحقيقية
    Boşlukta 360 derece hareket etme özgürlüğü içinde beni kendimden geçirinceye kadar eğlence ve özgürlüğe doyuran bir tecrübe bu. TED لقد امتلكت حرفياً حرية الحركة ٣٦٠ درجة من الفضاء و الشعور بالنشوة والمرح والحرية
    Bu cesurluğa, özgürlüğe, ve bekarlığa olan dönüşümüzde ilk aşamamız. Open Subtitles هذه هي المرحلة الأولى من تفتّحنا في أرض الشجاعة والحريّة والعزوبيّة. (بوني) ليست عازبة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد