ويكيبيديا

    "özlüyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تفتقد
        
    • يفتقد
        
    • تشتاق
        
    • يفتقدك
        
    • تفتقدك
        
    • تفتقدين
        
    • تشتاقين
        
    • يشتاق
        
    • تفتقده
        
    • تفتقدها
        
    • تفتقدينه
        
    • مشتاق
        
    • مشتاقة
        
    • يفتقدها
        
    • اشتاق
        
    - Sanırım yarışmaları özlüyor. Open Subtitles أعتقد أنها تفتقد المنافسة. انظر كيف انها الرياء؟
    Babanın zeytin ağaçlarını gerçekten özlüyor musun? Open Subtitles هل تفتقد ابيك بالفعل من وقت القنبلة العنقودية؟
    Üzgünüm tatlım ama annen seni çok özlüyor, diyemem sadece. Open Subtitles آسف، والعسل، وأمك يفتقد كنت ولكنها لا تستطيع قول ذلك.
    Fırsat buldukça resmine bakıp seni arıyor. Kan çekiyor olmalı çünkü seni çok özlüyor. Open Subtitles .نّها تنظر بصورتك كلما حانت لها الفرصة وتبحث عنك لابد أنّها تشتاق لك لأنكما تتشاركان ذات الدماء
    Seni özlüyor bence ve bu aralar biraz morale ihtiyacı var. Open Subtitles أعتقد أنه يفتقدك ومافي وسعه القيام به مع المبتهجين حتى الآن
    O da seni özlüyor. Sana dokunabilmeyi diliyor. Open Subtitles إنها تفتقدك هي أيضاً إنها تتمنى بأنها تستطيع لمسك
    Geçmişte hekimlerin pek çalışmadığı günleri özlüyor musun? Open Subtitles هل تفتقدين الايام القديمة أيام جميلة عندما كانت الحياة والموت يقررها الله بدل الأطباء؟
    Anne ve babanın birlikte yaşadığı günleri özlüyor musun? Open Subtitles هل تشتاقين وقتما كان والديك يعيشان سوياً؟
    Elaine Martin seni önemsiyor ve seni çok özlüyor. Open Subtitles الين ان مارتن يهتم لامرك وهو يشتاق اليك كثيراً
    Bir aile olduğumuz zamanları özlüyor ve tekrar öyle olmak istiyor. Open Subtitles إنها تفتقد هذه اللحظات العائلية ولهذا أرادت العودة
    Michael Stonebridge sahayı özlüyor olmalısın. Open Subtitles مايكل ستون بريدج، لابُد وانك تفتقد الميدان
    Mesela dışarı çıkmayı falan özlüyor musun? Open Subtitles أعني ، ألا تفتقد الخروج والتسكّع وهذه الأمور ؟
    - Düzelir. Sadece annesini özlüyor... Open Subtitles سوف يكون على ما يرام إنه يفتقد والدته فقط
    Soğuk almış, ciddi bir şeyi yok. Sanırım annesini çok özlüyor. Open Subtitles مجرد زكام بسيط ، لا شئ خطير أعتقد أنه يفتقد أمه فحسب
    Bazen Londra'yı özlüyor ama biz ailesi gibiyiz, yani bunu atlatıyor. Open Subtitles في بعض الأوقات تشتاق للندن و لكننا بمثابه عائلتها و بذلك تسير الأمور
    Bence seni özlüyor Ari, bu yüzden adını menüde görmek istiyor. Open Subtitles إنها تشتاق إليك، تريد رؤية اسمك على القائمة
    Seni özlüyor. İkinizin böyle ayrılması onu üzüyor. Open Subtitles انه يفتقدك, ويشعر بالسوء تجاء طريقة إفتراقكما.
    Bunu bastırmaya çalışıyor ama seni özlüyor. Open Subtitles تحاولأنتقاومالأمر، لكنني أعلم أنها تفتقدك
    Peki ablanız Kraliçe Majestelerini özlüyor musunuz? Open Subtitles وهل تفتقدين شقيقتك صاحبة الجلالة الملكة؟
    Kyle, annenle babanı özlüyor musun? Open Subtitles كايل، هل تشتاقين إلى امك وأبيك؟
    Peki, o tamamen anlaşılabilir bir durumdur babası, özlüyor. Open Subtitles حسناً ، إنه يشتاق إلى والده . هذا مفهوم كلياً
    O almadı. Aslında, o da çorbayı çok özlüyor! Open Subtitles إنها لم تمنعه، بالواقع إنها تفتقده أيضاً
    İntihar etmeden önceki şeyleri hiç özlüyor musun? Open Subtitles هل هناك أشياء تفتقدها من قبل أن تقتل نفسك؟
    - Onu özlüyor olmalısın Elinor. - Nişanlı değiliz anne. Open Subtitles ـ لابد أنك تفتقدينه ـ نحن لسنا مخطوبين ماما
    Ne kadar güzel bir eşiniz var. Onu çok özlüyor olmalısınız. Open Subtitles زوجتك جميلة للغايه، لابد وأنك مشتاق لها بشده
    Annen de, ölü yada diri olabilir tek bildiğim seni özlüyor. Open Subtitles و أمك التي قد تكون ميتة أو لا على حد علمي مشتاقة لك
    Onu özlüyor. Sağlıklı düşünemiyor. Open Subtitles إنه يفتقدها , لا يستطيع التفكير
    Sınavları olduğunu söylüyor ama sanırım seni çok da özlüyor. Open Subtitles يقول أن لديه امتحانات، ولكن يبدو أنه اشتاق لكَ كثيرًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد