Şüpheli durumlarda zor kullanın... Ama unutmayın, o zaten bir ölü | Open Subtitles | تصرفوا بحسب تصرفات المشتبه به ولكن تذكروا أنه قتل أحدهم اليوم |
Şüpheli ve kız kardeşi 1995 yılında sosyal hizmetler tarafından buraya getirilmiş. | Open Subtitles | المشتبه به وأخته تم وضعهم هنا عن طريق خدمات المجتمع عام 1995 |
Bu vahşice cinayetten on gün geçti ve hala bulunmuş bir Şüpheli yok. | Open Subtitles | عشرة ايام مضت منذ تلك الجريمة المؤلمة ومازال لم يعثر على مشتبه به |
Demek ki Şüpheli daha zayıf biri ama bu açığını kapatıyor. | Open Subtitles | حسنا اذن هذا الجاني رجل أضعف او شخص يرى نفسه هكذا |
Bir sürü insan beni Şüpheli sanır, özellikle de sokak köşelerinde dikilirken. | Open Subtitles | الكثير من الناس يظنون بأني مريب .خصوصا عندما أقف في زاوية الشارع |
- Yani şüphelendiklerim arasında değilsin. - Neden Şüpheli olayım ki? | Open Subtitles | وهذا يحذفك من قائمة المشتبه بهم ولماذا تشتبه بي من الأساس؟ |
14 ve 17 yaşları arasındaki sekiz Şüpheli bu hafta sonu mahkemeye verildi. | Open Subtitles | تم استدعاء 8 مشتبه بهم إلى المحكمة أعمارهم تتراواح بين 14 و 17 |
Bütün birimler, bütün birimler 42 nolu araç Şüpheli tarafından alıkonmuş, fazla yaklaşmayın. | Open Subtitles | كل الوحدات ، كل الوحدات السيارة رقم 42 اختطفها المشتبه به لا تقتربوا |
Kaptığım zaman önüme geleni sikiyordum ama baş Şüpheli o. | Open Subtitles | كنت أضاجع بلا هوادة آنذاك لكن كانت المشتبه به الأساسي |
Ve işlenen suçtan dolayı komşulardan biri Şüpheli durumuna düştü. | Open Subtitles | .. وعندما ارتُكبت جريمة .. كان الجار هو المشتبه به |
Ama gerçek şu ki, ...Brenda Dillard hala bir Şüpheli. | Open Subtitles | نعم. حسنا، تظل الحقيقة، بريندا ديلارد لا يزال مشتبه به. |
Özellikle de şu anda şehre doğru gelen Şüpheli birşey var mı? | Open Subtitles | وتعرف.. أي شئ مشتبه به حاليا خاصة إذا كان متجه إلى المدينة |
En azından sen cinayet üretmeye çalıştığında elinde bir Şüpheli oluyor, Eddie. | Open Subtitles | على الأقل أنت تحاول تركيب قضية قتل و لديك مشتبه به معتقل |
Şüpheli düzene sadık kalırsa geri dönecek ve onu öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | وان كان الجاني يلتزم بالنمط فسيعود مجددا و يحاول ان يقتلها |
Eğer Şüpheli hastaysa ve güçten düşüyorsa kurbanları neden ağırlık bağlayıp atmadığı anlaşılır. | Open Subtitles | ان كان الجاني مريضا و يصبح ضعيفا فهذا سيفسر عدم قيامه بتثقيل ضحاياه |
Bu arada, telefon hattında Şüpheli hareketlilikler olmuş, senin için çaresine baktık. | Open Subtitles | أوه، بالمناسبة، لاحظنا نشاط مريب على خطِّ هاتفك، لذا إعتنينا به لَك |
Bu bize seni Şüpheli listesinden çıkartmak için bir şans verir. | Open Subtitles | ممتاز ، هذه سوف تعطينا فرصة بأن نستبعدك من المشتبه بهم |
İki Şüpheli gördüğünden emin. Caddy'i kaldırmak için kriko kullanmışlar. | Open Subtitles | عينه رأت اثنين مشتبه بهم قال استخدموا رافعه لرفع السياره |
Örneğin, bir araba... ya da Şüpheli görünüşlü bir adam. | Open Subtitles | سيارة على سبيل المثال أو رجل يبدو أنه مشبوه ؟ |
Fiziksel hareketsizlik ama zihinsel farkındalık. Şüpheli mutlak kontrol istiyor. | Open Subtitles | الجمود الجسدي إنما الوعي الذهني أراد المجرم السيطرة التامة عليهما |
Yani Şüpheli belirtiler, sadece morluk ve sakinleştirici olacak, öyle mi? | Open Subtitles | إذن ما لدينا هنا من مؤشرات مريبة فقط الكدمات والمخدر، صح؟ |
Ben ajan James. Şüpheli sayısı hakkında bir bilgi var mı? | Open Subtitles | ^هنا العميل ^جيمس لدينا مشتبهين اخرين ام لدينا هذا فقط ؟ |
Ancak davacı taraf sizin Şüpheli karaktere sahip bir kadın olduğunuzu kanıtladı. | Open Subtitles | ولكن النيابة العامة قد أثبتت أن أنّك امرأة ذات طابع مشكوك فيه |
Hala yaşıyor olsaydı bir numaralı Şüpheli o olurdu. | Open Subtitles | وإن كان على قيد الحياة الآن لكان المتهم الأول |
Şüpheli bir suçluyu yanlış tanımlamak gülünç bir mesele veya sivil özgürlükleri ihlal değil. | TED | لكن عدم تحديد مجرماً مشتبهاً به ليس أمراً مضحكاً، ولا انتهاكاً للحريات المدنية. |
Şüpheli daha çok bomba yaptı ve gelecek saldırısının beklentisinin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | هذا الجانى لديه عدة قنابل اخرى و هو يتلذذ بتوقع هجومه القادم |
Şüpheli bir şeyler görmüş mü diye soruyordum ama görmemiş. Şimdi gidebilirsin, sağol. | Open Subtitles | كنتُ أسألها إن رأت أمراً مريباً ولكنّها لم ترَ، لذا يمكنكِ الانصراف، شكراً |