Erkekler, sizin yapacağınız şarkılar kızların söyleyeceği geleneksel şarkılar olacak. | Open Subtitles | يا أولاد , أنتم ستغنون أغاني عادة تغنيها مجموعات نسائية |
Bazen başka insanların gördüklerini hayal ettiğim rüyalar hakkında şarkılar yazıyorum. | Open Subtitles | أتعلمين ، أحياناً أبتكر أغاني بناءاً على أحلام و تصوّرات الآخرين |
Ama bunları iyi bir şeklide kullandılar ve harika şarkılar yazdılar. | Open Subtitles | ولكنهم وضعوا كل تلك الدراما في استخدام جيد وكتبوا أغنية جميلة |
Eğer sen bir şarkı beğenmezsen, ben onun yerine başka şarkılar koyarım. | Open Subtitles | إذا لم تستطيعي إيجاد النصوص المفضلة لديك, تستطيعين أستخدام الاغاني عوضا عنها. |
Erkeklerle ilişki kurar, sabotaj yapar ve hakkında kızgın şarkılar yazar. | Open Subtitles | تدخل في علاقة مع شباب تدمرها ثم تكتب اغاني غاضبة عنهم |
Neyse, bu şarkı, söylediğim bütün şarkılar gibi kız arkadaşım Quinn'e. | Open Subtitles | صدقت على كل حال, هذه الأغنية كما كل الأغاني التي أغنيها |
Niye üşüyorum Paris güneşinin altında kahkaha ve şarkılar kaplarken göğü..? | Open Subtitles | لماذا أكون بارداً في نور شمس باريس حيث الضحك و الغناء |
Ben bir sanatçıydım, bu yüzden diğer sanatçılar için şarkılar yazardım. | TED | لقد كنت فنانًا، لذا كنت أكتب أغاني لفنانين آخرين |
Onun cenaze şarkıları kendileri hakkındaki şarkılar olacaktır. | TED | أغاني جنازته سوف تغني لهم أغنية عن أنفسهم. |
Hasat zamanı geldiğinde, neşeli şarkılar söyenirdi. Şarkıların sözleri, o yıl doğan bebeklerin isimlerinden oluşurdu. | TED | ولكن حين يأتي موسم الحصد، فإنهن كن يغنن أغاني مرحة، مؤلفة من إسم كل طفل وًلد في تلك السنة. |
Artık kaleler yok ama şarkılar her zaman olacak. | Open Subtitles | لم يعد هناك حصون، لكن ستظل هناك دائما أغاني |
İşte kategoriler: "Küçük şarkılar," "Kutlamalar," Gurme Yemekleri," "Aile Yaşamı"- | Open Subtitles | ها هي التصنيفات: "أغاني قصيرة"، "مشاهير"، "خبير الطهي"، "حياة عائلية" |
Niçin artık böyle şarkılar yazmıyorlar? | Open Subtitles | لماذا لا يعودوا يكتبوا أغاني جيده مثل هذه؟ |
Bundan daha güzel şarkılar söyleyebilirsin. | Open Subtitles | والآن، أنتِ تعرفين أنّكِ أفضل من أن تغني أغنية من هذا النوع |
Günün erken saatlerine kadar oraya girip, yeni şarkılar üzerinde çalışırım. | TED | لذا اذهب دوما الى هناك واقضي الليل بطوله حتى ساعات الصباح الاولى واعمل على الاغاني الجديدة |
"Siyah koyun" gibi şarkılar yazmış olabilirim. Neden durdunuz? Devam edin! | Open Subtitles | ربما قمت و لو ببعض الاغاني البسيطه مثل قطه مشمشيه بيضه بس شقيه |
şarkılar, danslar ekle, kötü sahneleri çıkart ve yenilerini ekle. | Open Subtitles | اضف اغاني ورقصات اقطع المشاهد الرديئة واضف الجديدة. |
Söylediğim şarkılar güzel günlerden bile güzel | Open Subtitles | لازمات الأغنية التي أغنيها لهم أجمل من الأيام الجميلة |
şarkılar ve müzik bunu dünyaya gösterecek. | Open Subtitles | و الغناء و الموسيقى سيكونان أكبر دليل على ذلك يراه العالم. |
Bu kentin en popüler istasyonu. Peş peşe şarkılar. | Open Subtitles | هذه الإذاعة الأكثر شعبيّة فى المدينة لديها مجموعة كبيرة من الأغانى |
Kalabalık şarkılar söylüyordu. | Open Subtitles | الحشد كان يغنى أغانى أنا سمعتهم من عيادتى |
Bütün Hristiyan dünyasında, insanlar onun dönüşü şerefine şarkılar söylüyor. | Open Subtitles | في كل أنحاء العالم الديني ينشد الناس أغنيات عن عودته |
Gülen şarkılar ve neşeli danslarla. | Open Subtitles | بأغنية ضاحكة و رقصة مرحة |
# Körü körüne inanan herkes kurudu # # Pırıltılı şarkılar da dahil buna # | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}لا أحتاج إيماناً أعمى يذلّني أو يحرّض غناءً في قلبي |
Arada sırada uğrar. Hep acıklı şarkılar söyler. Birisini kaybettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | يغنى دائماً أغان حزينة إعتقدت أن أحداً ما قد مات |
Biliyorsun, Tanrıçalar hep kader ve efsaneler hakkında şarkılar söylediler | Open Subtitles | كما تعلمين , الملهمات يغنون أغانٍ عن أساطير و أقدار |