ويكيبيديا

    "şey bu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذلك ما
        
    • وهذا ما
        
    • هذا الشيء
        
    • إنه الشيء
        
    • هذا ما
        
    • هذا شيء
        
    • هو ما
        
    • ذلك الشيء
        
    • إنه الشئ
        
    • ذلك الذي
        
    • هذا الذي
        
    • هذا الشئ
        
    • هو الشيء
        
    • إنّه الشيء
        
    • ذلك الشيءُ
        
    Yani tartışmak istediğim şey bu sistematik ve gerçek bilimsel yaklaşımın feromonların gerçekten anlaşılabilir bir hale gelebileceğinin bir örneği. TED ذلك ما أريد أن أحاجج به هو هذا المثال لحيث يمكن للمقاربة العلمية المنهجية حقا أن تحقق فهما حقيقيا للفيرومونات.
    Şunu söylemeliyim ki, bu organizasyonun tam olarak ihtiyacı olan şey bu. Open Subtitles ومن واجبي أن أخبرك بأن ذلك ما كانت المؤسسة تحتاج إليه بالضبط.
    Bugün buraya bu yüzden geldim. Sana söylemek istediğim şey bu. Open Subtitles لهذا أنا هنا اليوم ، وهذا ما كان يجب أن أقوله
    Sana söyleyemeyeceğim şey bu. Arr. Ve bunu korsan olduğum için söylemiyorum. Open Subtitles هذا الشيء الذي لا يمكنني إخباركِ وأنا لا أقول ذلك لأنني قرصانه
    Üç güçlü eserden ikincisinin bulunduğu kule ile onların arasındaki tek şey bu hendekti. TED إنه الشيء الوحيد الحائل بينهم وبين البرج مَخبأُ التحفة الفنية القوية الثانية من أصل ثلاث.
    Günümüzde, internet trafiğinin büyük bir kısmı şifrelendiği için, yapmaya çalıştıkları şey bu şifrelerin etrafından dolaşacak yeni yollar bulmak. TED هذا ما يحاولون القيام به و نظرا لان معظم ، جزء كبير من الانترنت يحاولون ان يجدوا طرق حول التشفيرات
    Çıkarım yapmak ve sonuca varmak zorunda bırakılırız, çünkü gerçek hayatta yaptığımız şey bu. TED نحن مجبرون على الاستنتاج وعلى الاقتطاع، لأن ذلك ما نفعله في الحياة الحقيقية.
    ABD'nin temsil ettiği şey bu değil, bu Cumhuriyetçi, Demokrat ya da bağımsız parti meselesi değil. TED فليس ذلك ما ترتكز إليه الولايات المتحدة الأمريكية، وليس هذا شأنًا جمهوريًا أو ديموقراطيًا أو أمرًا مستقلًا
    Son beş yıldır benim de anlamaya çalıştığım şey bu. Open Subtitles ذلك ما كنت أحاول معرفته في الخمس سنوات الماضية
    hayvan oraya tekrar ve tekrar gitmelidir. Ve işte olup biten şey bu. TED فسوف يذهب الفأر الى تلك الجهة مرارا وتكرارا وهذا ما حدث
    Bizim jenerasyonumuzu tanımlayacak şey bu, sevdiğimiz ve uğruna savaşmak istediğimiz şeylerin peşinden koşmamız ve savaşmamız. TED هذا ما سيحدد معالم جيلنا، عندما بدأنا ملاحقة والنضال من أجل الأمور التي نحب وهذا ما نريد النضال لأجله.
    Temel olarak keşfedilecek yeni bir yer ve insanları hayvanlardan farklı kılan şey bu, keşfetme, merak etme güdüsü ve yeni bir şey öğrenme. TED بشكل أساسي، هو اكتشاف مكان آخر، وهذا ما يميّز الإنسان عن الحيوان، هو حس الاستكشاف وحس الدهشة، وتعلم شيء جديد.
    İşte evli erkeklerde harika olan şey bu. Open Subtitles هذا الشيء الرائع في أن أكون مع رجل متزوج
    Yazacağı son şey bu 50 sent gibi az kelime kullanmak isteyecek. Open Subtitles هذا الشيء الأخير الذي هي ستكتب أبدا، هي ستريد الإستعمال كلمات سنت 50 قدر ما محتمل.
    Aynı şey. Bu duyguları tecrübe ediyorum. Open Subtitles إنه الشيء نفسه، هناك امرأة بداخلي أنا أعيش هذه المشاعر الجديدة
    Yaptığımız şey bu. Başımıza gelen herşeyden bir anlam çıkarmaya çalışıyoruz. TED هذا ما نفعله نحاول ان نجعل لكل شيء يحدث لنا معنى.
    Şey... bu zaten bizim ortak bir yönümüz. Open Subtitles هذا شيء مشترك بيننا أجل، هذا مشترك بيننا
    Tüm olanların ardından tam da ihtiyacın olan şey bu. Open Subtitles بعد كل ما عانينا منه هذا هو ما تحتاجينه بالضبط
    (Şıkırtı) Tamam? Bir jonglör olarak yaptığım şey, Bu birşeyi yapmak için ne yapabilirim - ki bu şey başka birşeye, bir başka dinamiğe bağımlı - TED خرخشة حسناً, ماذا كنت اقول كـ قاذف للكرات ماذا يمكنني فعله لاجعل ذلك الشيء يعتمد على شيء اخر وحيوي اكثر
    Gitmeliyiz. Yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles أظن أن علينا الذهاب، إنه الشئ الواجب علينا عمله
    Bu da ne? Aradığın şey bu işte bütün ihtişamı ile. Open Subtitles إنه مجرد رأس لتمثال لا قيمة له ذلك الذي تبحث عنه
    Seni ele veren şey bu oldu, biliyorsun, değil mi? Open Subtitles انت تعلم ان هذا الذي تسبب في هزيمتك اليس كذلك؟
    Böylece, merak ediyordum, bu önümde duran şey, bu bilgisayar şeyi nedir? TED و كنت أفكر ما هذا الشئ أمامي، هذا الكمبيوتر؟
    Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم
    Düşünebildiğim tek şey bu. Open Subtitles إنّه الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به
    Ama beni mutsuz edebilecek tek şey bu, değil mi? Open Subtitles لكن ذلك الشيءُ الوحيدُ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَجْعلَني حزين، حقّ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد