ويكيبيديا

    "ağlıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تبكي
        
    • تبكين
        
    • تبكى
        
    • البكاء
        
    • يبكى
        
    • أبكي
        
    • بكاء
        
    • يصرخ
        
    • وتبكي
        
    • بالبكاء
        
    • بكى
        
    • تَبْكي
        
    • ويبكي
        
    • سيبكي
        
    • بكت
        
    Sonrada ona resmen or.spuluk yapmaya başladı bazen ağlıyor bazen onu tehdit ediyordu. Open Subtitles بأية حال بدأت تضايقه فكانت مثلاً تبكي وفي اللحظة التالية تهدّده بأمور كثيرة
    Ona ne yaptın bilmiyorum ama kızım içeride gözlerini kör edercesine ağlıyor. Open Subtitles لا أعلم ما الذي فعلته لها لكن ابنتي موجودة في الخلف تبكي
    Çocuklar ağlıyor, kadınlar bağırıyor. Tebrikler, Sör Şövalye. Takdire şayan bir gösteri. Open Subtitles الأطفال تبكي والنساء تصرخ هنيئًا لك، أيها الفارس إنه عرض جدير بالإعجاب
    Üzgünsün ve ben de kötü hissetmeye başladım sanki. ağlıyor musun? Open Subtitles انه مثل , انت كنت حزينة وانا شعرت بسوء لأجلك , هل انت تبكين ؟
    Bir şey demeyip devamlı ağlıyor, bazen Tybalt'ı anıyor. Open Subtitles انها لا تقول شيئا يا سيدى و لكنها تبكى و تبكى ثم تنادى باسم تيبالت و تبكى روميو
    İnsanlar ağlıyor. Eşim gelip yazıyı okudu ve ağlamaya başladı. TED إن الناس يبكون، وجاءت وقرأت الكلام المكتوب، وأخذت في البكاء.
    SL: Bebekken gerçekten kötü koliğin vardı dolayısıyla sadece ağlıyor ve ağlıyordun. TED س ل:أذكر يوم كنت رضيعا أنك أصبت بغمص حاد وكنت تبكي دون توقف.
    Sekiz çocuğu olan bir dul gördüm, oturmuş ağlıyor ve ne yapacağını bilmiyordu. TED رأيت أرملة بصحبة خمسة أو ثمانية أطفال جالسة هناك تبكي ولا تعرف ما الذي يجب أن تفعله.
    Karım gerçekten ağlıyor mu yoksa rol mü yapıyor hiç bilemiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف أبدا إن كانت زوجتي تبكي حقا أم تمثل فقط
    Karım gerçekten ağlıyor mu yoksa rol mü yapıyor hiç bilemiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف أبدا إن كانت زوجتي تبكي حقا أم تمثل فقط
    Zavallı kız şimdi içeride iki gözü iki çeşme ağlıyor çünkü sizleri hayal kırıklığına uğratmamak istemişti. Open Subtitles تلك الفتاة الصغيرة كانت تبكي كثيرا لأنها لم تكن تريد أن تخذلكم
    Bir de gelmiş kollarımda ağlıyor seni terk ettiğimi iddia ediyorsun. Open Subtitles ولكن ها أنت هنا تبكي ،بين ذراعي مدعيا أنني هجرتك
    Şu an bunu düşündüklerinde yürekleri yine ağlıyor mu? Open Subtitles هل تبكي قلوبهم عندما يتذكرون تلك اللحظات؟
    Babacım, bebek ağlıyor. Susamış gibiydi. Open Subtitles أبي ، الطفلة تبكي بشدة وهي عطشانة رأيت ذالك في عينيها
    Melekler ağlıyor sanki. Open Subtitles تنظر جميع الملائكة بعينيها كما لو أنها تبكي
    Her zaman ağlıyor ve erkekleri de reddediyor! Open Subtitles تبكين دائماً لكنكِ ترفضين شرب الخمر
    Senin yüzünden boğulacağız Risa. ağlıyor musun? Open Subtitles يجب أن تقومي بهذا بشكل أسرع هل تبكين ؟
    - Hayatım, ağlıyor musun? Open Subtitles هل أنت تبكين يا عزيزتي ؟ ما الخطب ؟
    Tybalt'ın ölümüne çok fazla ağlıyor. Open Subtitles انها تبكى لموت تيبالت على نحو مخالف للعادة
    Tamam, şov yapıyorum, ama çoğu zaman içim kan ağlıyor. Open Subtitles أعنى أنى أقوم بالإستعراض لكنى من الداخل أريد البكاء كثيرا
    11'den beridir ağlıyor. Bilmiyorum, tıpkı, her iki saate bir ağlıyor gibi. Open Subtitles و بعدها الساعة 11 يبكى ولا أعلم يبدو أنه يبكى كل ساعتين
    ağlıyor ve attırıyordum, ağlıyor ve attırıyordum, penisimin ucundan yaşlar akıyordu. Open Subtitles كنت أقذف و أبكي أقذف و أبكي إنها دموع من قضيبي
    Bayan Baker'ın zor anlar geçirdiğini biliyorum çünkü bebeği devamlı ağlıyor. Open Subtitles واعلم ان امر بكاء ابن السيدة بيكر طوال الليل ، هو صعب عليها
    Sensiz benim hayatım büyük bir facia! Koridorumuz da Bell-boy kılıklı bir herif ağlıyor.. Open Subtitles من دونك حياتي مأساة كبيرة هناك رجل يلبس مثل عمال الاجراس يصرخ في فنائنا
    Şu an terminalde ve ağlıyor, sadece bir şey söylemeni bekliyor. Open Subtitles إنها في محطة الباص وتبكي ، ولمنها بإنتظارك كي تخبرينها
    Karşımda oturmuş acı içinde ağlıyor ve yardım etmem için yalvarıyordu. Open Subtitles لقد كانت تجلس أمامي فبدأت بالبكاء, وتوسلت بي لمساعدتها
    Jeremy'yle ben otele gittiğimizde Justin'e ağlıyor diye dayak atmadın mı? Open Subtitles الم تضربي جاستن لأنه بكى حين غادرنا أنا و جيرمي الفندق؟
    Ruhlar bize ağlıyor ama ne yapabilirler ki? Open Subtitles الأرواح تَبْكي علينا ورغم ذلك ماذا بوسعها أن تفعل؟
    Çünkü Chris şu an tamamen üzgün, ağlıyor şişman ve sporda başarısız. Open Subtitles لأن كريس الآن حزين , ويبكي وبدين وسيء في الرياضة حسناً ..
    Ölünce, dünyanın ağlıyor böylece hayatını yaşa. Open Subtitles عيشي حياتكي بحيث عندما تموتين، سيبكي العالم
    Genç sevgilisi için ağlıyor ve yas tutuyor, ama benim yardımım sayesinde kurtulduğunu biliyor Open Subtitles بكت وندبت على معشوقها الصغير، لكنها تعرف أن تدخلي أنقذ حياتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد