ويكيبيديا

    "aşı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اللقاح
        
    • اللقاحات
        
    • المصل
        
    • لقاح
        
    • مصل
        
    • الحقنة
        
    • التطعيم
        
    • لقاحاً
        
    • التطعيمات
        
    • التلقيح
        
    • حقنة
        
    • لقاحات
        
    • تلقيح
        
    • تطعيمات
        
    • لقاحا
        
    Hedefler önemlidir, eylem odaklıdır, ilham vericidir ve belirsiz düşüncelere karşı aşı gibidir. TED والأهداف تكون ذات مغزى، عملية المنحى، ملهمة، نوع من اللقاح ضد التفكير الغامض.
    Büyük firmalar bilimin çok zor olduğu ve aşıların da büyük ticari başarı getirmediği düşüncesiyle aşı çalışmalarından uzaklaştılar. TED لقد إيتعدت الشركات الكبرى عن إنتاجه, لإنهم يعتقدون أن أساسه العلمي معقد جدا, و إعتبروا اللقاح كصفقة غير مربحة.
    Ve şimdi onlar bile bu aletleri kullanmaya başladılar -- harika teknolojiden bahsederken -- bu küçük aletler, bunun gibi küçük GIS takip cihazlarını aşılayanların, aşı taşıyıcılarına koyuyorlar TED و الآن بدؤا باستخدام هذه الأجهزة يتكلمون عن تقنية رائعة هذه الأجهزة الصغيرة، و التي وضعت على حاملات اللقاحات
    Bu aşı işinde varım ama bu kadar, tamam mı? Open Subtitles أنا سأرعى هذا المصل حتى يخرج، و بعدها سأرحل، حسناً؟
    Virüsün geldiği yeri temine çalışıyoruz. Tedavi etmek ve mümkünse aşı için. Open Subtitles نحن نعمل بكد لنعرف مصدر الفيروس نعالجه ونصنع لقاح ضده إن استطعنا
    Yani bir tedavi, bir aşı ya da başka birşey üzerinde çalışmış olman gerekiyor. Open Subtitles بالتأكيد عملت على علاج أو مصل أو ما شابه
    Soracağım. Ama şimdi, aşı yapılan o askerlere ne olduğunu anlatır mısınız? Open Subtitles سأفعل ذلك ،و الآن ،ماذا حدث للجنود الّذين أخذوا اللقاح الذى صنعته؟
    aşı bulmadan önce çocuk felci yayılma hızı dört ile altı arasındaydı. Open Subtitles الآن، قبل حيازتنا على اللقاح شلل الأطفال ينتشر بمعدل بين الأربعة والستة
    Bir de insanlara aşı olmamalarını söyleyecektiniz üstelik en iyi şansları bu iken. Open Subtitles والآن تود اخبار الناس، بعدم أخذ اللقاح حيث اللقاح هو أفضل فرصة لهم
    Aşılama çığırtkanlığı yapan First Lady'nin kendisinin aşı olmaması mümkün mü? Open Subtitles السيدة الأولى التي تأخذ كل أنواع اللقاح لم تأخد حقنة الانفلونزا؟
    Ama bağışıklık sistemleri çöktüğü zaman bu aşı vücut sistemine saldırıyor. Open Subtitles ولكن مع خطر ضعف جهاز المناعة، اللقاح هو من يهاجم أجسادهم
    Tüm bildiğim eğer bu aşı devletin eline geçerse seçim meçim kalmaz. Open Subtitles كل ما أعرفه أنه لو حصلت الحكومة على اللقاح لن يكون خيار
    aşı dünyasını ileriye taşıyan yeni bir firma olduk. TED فجأه، أصبح لدينا رافعة جديده في عالم اللقاحات.
    Bu, aşı sektöründe çok önemli olabilir. TED وبالطبع، في عالم اللقاحات قد يكون ذلك مهماً.
    Yani düşünecek olursanız, bir jeolog bir aşı hakkında bir şey söyleyemez. TED فاذا فكرت في ذلك فان الجيولوجي لا يستطيع أن يقول لك اذا كان المصل أمنا
    Bundan dolayı eski formülden yeni bir aşı uyarlamaya çalıştık. Open Subtitles لذا حاولنا تربية لقاح جديد للجدري من نفس التركيبة القديمة
    Bir aşı geliştirmek için canlı bir virüs üzerinde işlem yapmak gerekir, doktor. Open Subtitles التلاعب بفيروس حي كي نوجد مصل له يا دكتور
    Kafanı fena vurdun ama aşı etkisini gösterdiğinde bir şeyin kalmayacak. Open Subtitles صدمت رأسك بقوةٍ، لكنك ستكون كما يرام حالما يأخذك تأثير الحقنة.
    O asla çocuk felcinin neden olduğu sakatlıkla yüzleşmeyecek, çünkü bir aşı mevcuttu ve ona bağışıklık kazandırmayı seçtim. TED فلن تواجه الإعاقة المحبطة التي يسببها شلل الأطفال، لأن التطعيم كان متوفراً وأنا اخترت أن أحصّنها.
    Bir hap aldığınızı veya aşı vurulduğunuzu ve tıpkı nezle atlatır gibi yaralarınızın daha hızlı iyileştiğini hayal edin. TED ماذا لو كان بإمكانك تناول حبة دواء أو لقاحاً وكما تتخلص من نزلات البرد، تلتأم جروحك بسرعة؟
    Bu işi kolaylaştırın ve bir kilo mercimek verin. aşı oranını 6'ya katlayın. TED أجعل الأمر سهلا وأعط كيلو من العدس، وستتضاعف نسب التطعيمات بمعدل ست مرات.
    Böylece hükümet genetik işaretleyicilerine göre kimlere aşı verileceğine karar verebilecekti. Open Subtitles لكي تستطيع الحكومة معرفة هؤلاء من يحتاجون التلقيح وتقويم علاماتهم الوراثية
    Günümüz aşı sektörünün bir diğer problemine, soğuk zincir hattına gelmek istiyorum. TED أود الآن الإنتقال للحديث عن عيب أساسي آخر فيما يخص لقاحات اليوم. وهو الحاجة الى تطوير السلسلة الباردة.
    Bilinen tüm vakaları basit bir aşı ile tedavi edebilirim. Open Subtitles يمكن أن أعالج كل حالة معروفة مع تلقيح بسيط
    Gelecek sefer aşı belgesini unutmayın. - İyi yolculuklar. Open Subtitles في المرة القادمة تذكروا إحضار شهادة تطعيمات الكلب، أتمنى لكم سفراً آمنا
    En mükemmel aşı değil ama ilerleme kaydediyor. TED هو في الأغلب ليس لقاحا مثاليا, و لكنه يتقدم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد