ويكيبيديا

    "adaletin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العدالة
        
    • للعدالة
        
    • العداله
        
    • العدل
        
    • عدالة
        
    • والعدالة
        
    • والعدل
        
    • عدل
        
    • الإنصاف
        
    • العدالةِ
        
    • عدالتك
        
    • عداله
        
    • صُنعنا من
        
    Sık sık kaçan adaletin ters tarafına denk geldi, hayal gerçek oldu. Open Subtitles ولكن الان فقط العدالة التى هرب منها طويلا قد اتت لتتحقق يومها
    adaletin evine olan... borcumu ödedim ama kimse bana adil davranmadı. Open Subtitles اقضي وقتي في بيت العدالة ومع ذلك ليس هناك عدالة لي
    Neden benim için adaletin gerçekleşmesine izin vermiyorsun? Hapishaneye bizzat kendim gideceğim. Open Subtitles لم لا تدع العدالة تتخذ مجراها معى سأسلم نفسى مباشرة وأذهب للسجن
    Ona bunu ekeriz ve adaletin büyük çiçeğinde büyümesini izleriz. Open Subtitles نزرع لهم عليه ، ويراقبه تنمو لتصبح زهرة كبيرة للعدالة.
    Umarım adaletin yerine geldiğini düşünüyordur çünkü bana babama mal oldu. Open Subtitles أتمني أن تكون شعرت بأن العداله قد تحققت لانها كلفتني والدي
    General McGinnis 40 yıl ceza aldığında adaletin yerini bulduğunu düşündünüz mü? Open Subtitles أشعرتِ أن العدالة أخذت مجراها عندما حُكم على الجنرال ماغنيس بأربعين عام؟
    Vebadan sonra, huzursuz ruhlar tarafından uyarılmıştık, gerçek adaletin arkasında durmadığımızı söylemişlerdi. Open Subtitles لقد حُذرنا، عقب الطاعون، من الأرواح الغاضبة تبقى في الخلف لتحقيق العدالة
    Eğer adaletin bedeli Trent'in kökten halledilmesiyse, tarih bizim tarafımızda olacak. Open Subtitles ان كان اخراج ترينت ما تتطلبه العدالة فالتاريخ سيكون من جانبنا
    Bunlar, çocuklara adaletin nasıl işlediğini görmelerinde eğitimin nasıl bir yeri olduğunu anlatırken bahsettiğim beceriler. TED هذه هي المهارات التي أتحدث عنها عندما أقول أن التعليم يمكن أن يكون مكانًا لمساعدة الأطفال على التعلم من أجل العدالة.
    Başka bir deyişle, öğrenciler bize sosyal adaletin onlar için önemli olduğunu, araştırmacılar da bunun öğrencilerin öğrenmesine yardımcı olduğunu söylüyor. TED وبعبارة أخرى، يخبرنا الطلاب أن العدالة مهمة لهم والباحثون أنه يساعد الطلاب على التعلم.
    "Bu tasarım düzeltici bir adaletin mümkün olabileceği bir yere dair umut veriyor." TED هذا التصميم هو لمكان يفي بوعود العدالة التجديدية.
    olmuştu. Kızı Erica, hala adaletin peşindeyken yirmi yedi yaşında öldü TED وقد ماتت ابنته ايريكا وعمرها 27 عامًا، وما زالت تبحث عن العدالة.
    Bu, sadece büyük bir boşluğun olduğu adaletin tecelli ettiğinin görülmesinden dolayı etkili olmadı. TED لم تكن فعالة فقط لأن العدالة كان لابد أن تأخذ مجراها في ظل الفساد الهائل.
    Savcı olarak adaleti sağlamakla görevli hale geldim, ancak sınıfımda adaletin ne olduğunu hiç öğrenmedim hiçbirimiz öğrenmedik. TED خرجت في منصب المدعي العام الذي من المتوقع أن ينصف، ولكنّنِي لم أتعلم أبداً ماهي العدالة ولم يتعلم أي أحد منّا.
    Kendisinin sorguladığı şey, kendisi bir riske giriyor ve bir toplumda adaletin ne olduğunu sorguluyor. TED إذَا مالذي تتسأل عنه هاهنا, أنها ستستغل الفرصة لتتسأل عن معنى العدالة في المجتمع
    Bariz bir şekilde adaletin iki ilkesine sahip olamazsınız bir kendiniz için, bir başkası için. TED وبالتالي، من الواضح، أنه لا يمكنك أن تكيل العدالة بمكيالين أحدهما تحكم به على نفسك والآخر تحكم به على الآخرين.
    Eğer bu dünyada adaletin bir görüntüsü olsaydı sen bunu ödüyor olurdun. 508 Open Subtitles لو كان هناك أيّ شكل للعدالة في هذا العالم، كنت لتدفع ثمن ذلك.
    Aranan bir adama yataklık etmekten ya da adaletin tecelli etmesini engellemekten tutuklanmak istiyorsan bu senin sorunun, Johnny. Open Subtitles حسنا .. ذلك إن كنت تريد أن يعتقلوك بتهمة التستر على رجل مطلوب القبض عليه أو إفساد مجرى العداله أو أيا كان
    İnsan genomunda adaletin ne kadar güçlüce kodlandığını bilmek ister misiniz? TED هل تريدون معرفة مدى قوة العدل في جينات البشر؟
    Kişilerin itibarına saygının, adaletin ve barışın savunucusu olalım, yöneticilerin maalesef bir şey yaptığı yok. TED لندعُ إلى احترام كرامة الفرد، والعدالة والسلام، وهذا وللأسف ما لم تفعله حكومتنا إلى الآن.
    Doğruyu bulmaya ve adaletin yerine gelmesi için Papa'ya söz verdim. Open Subtitles أنا مضطر من قبل الأب المقدس على تحري الحقيقة والعدل في هذه لمسألة
    Öyle mi? Senin adaletin sadece para alırken çalışıyor, verirken değil. Open Subtitles عدل عندما تأخذ و ليس عدلا عندما تعطى.
    Doğruluğun, adaletin, fırsatın ne olduğunu biliyoruz. TED نحن نعرف كيف يبدو الإنصاف والعدالة والفرصة.
    Ama şimdiki görevimiz bunu yapanları adaletin önüne çıkaracak kanıtlar bulmak. Open Subtitles العثورَ على دليلٍ من شأنِهِ تطبيقُ العدالةِ في المسؤولين عن هذا
    Unuttun mu? Neredeyse onu öldürüyordun. Nerede kaldı meşhur adaletin? Open Subtitles . أنت كنت على وشك أن تقتله ماذا حدث إلى عدالتك المشهورة ؟
    Masum bir cocugu oldurerek adaletin nasil saglandigini konusuruz. Open Subtitles تتكلم عن عداله سخيفه وانت تنوي قتل صبئ برئ
    Biz erkekler adaletin tecelli etmesini, acı, umut ve sevginin muzaffer olmasını sağladık. Open Subtitles نحن رجال صُنعنا من الصناديق صنعتنا غرف الإحتراق و الإنتصارات و الألم و الأمل و الحب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد