ويكيبيديا

    "almayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أخذ
        
    • الحصول
        
    • تناول
        
    • بشراء
        
    • إحضار
        
    • أشتري
        
    • اخذ
        
    • لأخذ
        
    • بأخذ
        
    • للحصول
        
    • لشراء
        
    • يشتري
        
    • تشتري
        
    • أن تأخذ
        
    • احضار
        
    Ta ki Saigon'daki şirket yöneticisinden emir almayı kesene dek. Open Subtitles حتى توقّفنا عن أخذ الطلبات من قائد الشركة في سيجون.
    Bir sent bile paranızı almayı tereddüt bile etmeden reddiyorum efendim. Open Subtitles وأنا رفضتُ تماماً أن أخذ أيّ قرش من نقودك، يا سيدي.
    Janie de yakında bir araba almayı düşünüyor, değil mi? Open Subtitles جيني تفكر حول الحصول على سيارة، أيضا، قريبا، أليس كذلك؟
    Hap kutumu da getir. Bugün ilaçlarımı almayı unuttum da. Open Subtitles و قم بجلب علبة أدويتي أيضًا، نسيت تناول أدويتي اليوم
    Evet, o kadar ki, bu resim dizisini almayı düşünüyoruz. Open Subtitles نعم كثيرا بحيث نرغب بشراء هذه السلسلة كلها من اللوحات
    Daha küçük odalar da var, ama ben hepsini almayı tercih ediyorum. Open Subtitles السيده تسأل إن كنا نريد غرفه جانبيه.. ولكن أود أخذ المكان كله.
    Örnekleri almayı neredeyse bitirmiştim. Geriye sadece bir tane kaldı. Open Subtitles لقد كدتُ انتهي من أخذ العينات، وتبقت واحدة في الواقع.
    Bak gerçekten Darren'ın parasını almayı yeniden gözden geçirmeni istiyorum Open Subtitles الاستماع، وأود حقا كنت إعادة النظر في أخذ المال دارين.
    Tevazuyla övgüyü almayı reddetse de kayıtlarda bütün bu başarılarda katkı sağladığı yazıyor. Open Subtitles ,ينفي أخذ الفضل بتواضع البيانات تقول أنه كان هو المسؤول لكل تلك الإنجازات
    Bir çocuğumuz yok ve yemek pişirme dersleri almayı reddediyorum. Open Subtitles نحن لم يكن لديك طفل، وأنا يرفضون أخذ دروس الطبخ.
    Adamdan bilgi almayı düşünüyorsan tam olarak ruhunu sana açacak bir tip değil. Open Subtitles إن كنتَ تتوقّع الحصول على معلوماتٍ من المريض فهو ليس من النوع المتعاون
    Bağımsız olarak başladı sonra valilik için Cumhuriyetçileri arkasına almayı denedi. Open Subtitles بدأ كمرشّح مستقلّ، ثمّ حاول الحصول على دعم الجمهوريّين له كحاكم
    Yemek almak için değil, benim eski dergilerimi almayı seviyor. Open Subtitles ليس من أجل الطعام، لكنّها تحبّ الحصول على مجلّاتي القديمة.
    Bir de şuna kulak verin: tedavi görenlerin yüzde birinin onda dördünden azı ilaç almayı bıraktı ya da tedaviyi ihmal etti. TED أسمعوا هذا: أقل من أربع أعشار واحد في المائة من الذين يتم علاجهم توقفوا عن تناول الدواء أو غير ذلك من ترك العلاج.
    Eğer benim süt danasını almayı düşünüyorsa, unutsun. Open Subtitles إذا كان يفكر بشراء بقرة الحليب الجديدة فيمكنه نسيان ذلك
    Yolda şarap almayı düşündüm, ama almadım. Open Subtitles كنتُ أنوي إحضار زجاجة نبيذ لكن لم تسنح لي الفرصة
    Ben de bir motor almayı düşünüyorum ama kız arkadaşım çok tehlikeli diyor. Open Subtitles كنت أفكر في أن أشتري لنفسي دراجة، لكن قالت حبيبتي إنها خطرة جداً.
    Bak, babamdan emir almayı senin gibi ben de sevmiyorum. Open Subtitles انظر, أنا ايضا لااحب اخذ الاوامر من أبي مثلك تماما
    Motoru bu sabah almayı düşünüyor musun? Open Subtitles هل تخطط لأخذ الدراجة النارية هذا الصباح؟
    Fakat sen de evlendiğimizde benim soy adımı almayı kabul etmelisin. Open Subtitles ولكن ينبغي أن تكوني راضية بأخذ اسمي الأخير بعد أن نتزوج
    Bunu gerçekleştirmek için eğitim almayı beklemeyin. TED ويجب أن لا تنتظر للحصول على التدريب الذي تحتاجه لتحقيق ذلك.
    Bunlar 5-7 yaşları arasındaki çocukların anneleri ya da 3 ay içinde yeni bir telefon almayı planlayan gençler olabilir. TED من الممكن أن يكونوا أمهات لأطفال بين الخامسة والسابعة، أو مراهقين يخططون لشراء هاتف جديد خلال الثلاثة أشهر القادمة.
    Mesela sinemaya gittin, fakat parayı unutmuşsun, ve biri senin yerine sana bilet almayı önerdi. Open Subtitles لنقل أنك ذهبت لمشاهدة فيلم و لكنك نسيت نقودك و عرض عليك شخص ما أن يشتري لك تذكرة
    Ama benim manikürümü, saç bakımımı, ev giderlerimi araba kiramı... ..ve bana yeni bir araba almayı karşılayacak kadar yeterli değilsin? Open Subtitles ولست رجل كفاية لتعتني بما تقذفة و تعطيني النقود و تصفف شعري و تدفع اجاري و تشتري لي سيارة جديدة ؟
    Eğer hayatınızdaki sahip olduğunuz herşeyi düşünürseniz, o kapıdan çıkarken, yanınıza neleri almayı düşünürsünüz ? TED إذا فكرت في كل شيء تملكه في الحياة، عندما تخرج من هذا الباب، ماذا تفكر في أن تأخذ معك؟
    Ayrıca, acı biber, maydanoz ve zencefil almayı da unutma. Open Subtitles ولا تنسى أيضا احضار الكزبرة والشطة و الجنزبيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد