Dünyaya ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyorum, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين أنني أيد أن أريى العالم هذا الجمال |
Önümüzde büyük bir çıkış var demek ki! Anlamıyor musun? | Open Subtitles | مما يعني اننا نبحث عن ارتفاع كبير تفهمين ما أقوله؟ |
İnsanın kendisi için doğru kişiyi bulabilmesinin ne kadar büyük bir şans olduğunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | هل تفهمي كم يكون المرء محظوظاً عندما يجد الشخص المناسب له؟ |
Onlar için muhbirlik olan şey, sizin için doğruyu söylemek, Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | ما يعتبرونه وشى هو قول الحقيقه بالنسبه لكم الا تفهمون ذلك ؟ |
Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini Anlamıyor. | Open Subtitles | لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة |
İkili oynuyor olabilir, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ربما يريد أن يلعب على جميع الأطراف ويكون هو الوسيط آلا ترين ذلك ؟ |
Ilsa Anlamıyor sadece. Daha önce de tek başımıza dayandık. | Open Subtitles | إنها لا تفهم وحسب لقد نجونا من دونها من قبل |
Demek istediğim, beni kimse Anlamıyor. Yani senin anladığın şekilde kimse Anlamıyor. | Open Subtitles | أعني، لا أحد يفهمني، أعني يفهمني حقاً مثلما تفعلين أنتِ |
Yapamam, herkes beni tanıyor burada. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لايمكنني الإتصال بالدكتور لأن جميع من هنا يعرفني , ألا تفهمين ؟ |
Yaptığım hiçbir şey, bu adam için yeterli değildi, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لم يكن شيئاً مما أفعله يرضي ذلك الرجل،ألا تفهمين ذلك؟ |
Anlamıyor musun. Düşündüğüm şey bizim, ve Belçika'nın geleceği! | Open Subtitles | ألا تفهمين ,اننى أفكر فى مستقبلنا و مستقبل بلجيكا ؟ |
Bana gönderildin. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لقد أرسلكِ القدر لي , وأنت تفهمين معنى ذلك |
Bunu Anlamıyor musun, zaten yaralanacaktı sen olsan da olmasan da. | Open Subtitles | ألا تفهمي أنها كانت ستصاب سواء كنتِ معها أو لا |
Endüstri çalışanları olarak sizler bunu anlıyorsunuz ama hükümetler Anlamıyor. | TED | تفهمون ذلك في إطار الصناعة؛ الحكومات لا تفعل ذلك. |
Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini Anlamıyor. | Open Subtitles | لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة |
Anlamıyor musun, işlerimizi devredip orayı alır, sığır ve at yetiştirir, büyük bir çiftlik kurarız. | Open Subtitles | الا ترين نستطيع نحن الاثنين الاستقرار و شراء المكان نبنيها لمزرعه كبيره و نربى الخيل و الحيوانات |
Onunla böyle konuşmanın bir yararı yok. Sizi Anlamıyor ki. | Open Subtitles | لا فائدة من التحدث إليها هكذا إنها لا تفهم ما تقول |
Kimse beni Anlamıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | لا أحد يفهمني . هل تعرفين هذا؟ |
Bu yabancı yerde aileme göz kulak olacak kimse yok. Anlamıyor musun, cani? | Open Subtitles | لا ينصفهم أحد في مكان يكونون فيه غرباء ألا تفهم ذلك أيها الجزار؟ |
Neyle uğraştığını Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تفهم الأمر الذي أنت بصدده؟ |
Anlamıyor gibi yapabilirsin, ama anladığını biliyorum. | Open Subtitles | تستطيع التظاهر بأنك لا تفهمني لكنني أعرف بأنك تفهم |
"Sayısal uçurum"dan bahsederken endişe ve korkulardan bahsediyoruz insanlar, kendilerini nasıl tamamlayacaklarını Anlamıyor. | TED | نرى هناك أناس خائفين وموصومين، لا يفهمون كيف يمكن أن يدفع ذلك حياتهم إلى الأمام. |
Bunu nasıl söyleyebilirsin, bunun ne demek olduğunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تقول هذا؟ ألا تدرك ماذا يعني هذا؟ |
İçindeki şeytanla yüz yüze geldiğimi Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | هل لا تفهمى اننى كنت وجها لوجه مع الشر الذى داخلها ؟ |
Buradan çıkmak istiyorum. Hepimiz öleceğiz, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أريد الرحيل من هنا، سوف نموت ألم تفهم بعد ؟ |
Bize ne anlatmaya çalıştığını Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تعي مالّذي تقصد أن تقوله لنا كُلّنا؟ |