arkadaşının, müzik setini sigorta yaptıracak kadar ileri görüşlü olmasını ilginç bulmuyor musun? | Open Subtitles | ألا تراه أمراً مدهشاً أن صديقك كانت لديه البصيرة ليشتري تأميناً بريدياً لمسجلك؟ |
Eğer arkadaşının benimle çıkmasından rahatsız olduysan bunu halletmenin yolları her zaman vardır. | Open Subtitles | اذا لن تكونى مرتاحة أن صديقك يخرج معى هناك طرق دائما لمعالجة هذا |
Şimdi diyor ki, eğer arkadaşının 5000 $'ı varsa ona verebilirmişiz. | Open Subtitles | يقول الآن بأن صديقتك لو دفعت 5 آلاف فالشقة من نصيبها |
Bir arkadaşının tiyatro gösterisine gittik, sonra çatı katında, bir partiye. | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى عرض صديقه المسرحى وبعد ذلك إلى حفلة مملة |
arkadaşının içinden bir ses, sol filanjinin bozuk olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | صديقتها عندها إحساس أنه هناك شيء خطأ في الفلانجي الشمال |
Felçli olan en yakın arkadaşının sevgilisiyle yattığın gerçeği nasıl? | Open Subtitles | حقيقة أنك تقيم علاقة مع صديقة أعز صديق معاق ؟ |
arkadaşının aracılığıyla, sakat olan,... ..bana bir grup beceriksizden başka birşey vermedi! | Open Subtitles | وجدته من خلال صديقك المقعد الذى لم يعطينى غير مجموعة من الضعفاء |
Öyle ama artık arkadaşının bir masabaşı eleman olduğunu unutma. | Open Subtitles | بالفعل, لكن من فضلك تذكر أن صديقك له مكتب الآن |
Siyah kıçını bir beyazın bankasına soktuğunda, tek arkadaşının ben olduğumu öğreneceksin. | Open Subtitles | تذهب بمؤخرتك السوداء الى بنك للرجال البيض.. وتكتشف اني صديقك الوحيد هنا |
arkadaşının ölmesi, şu anda burda olman, hepsi savaş yüzünden değilmi? | Open Subtitles | أليس هذا السبب هو الذي أتى بك هنا مع صديقك الميت |
Şimdi kayıt cihazına konuş yoksa arkadaşının ölümünden doğrudan sorumlu olacaksın. | Open Subtitles | الآن قل الكلمات لأسجلها وإلا فستكون المسؤول المباشر عن موت صديقك |
Bak, ama okula döneceğim zaman arkadaşının işini bırakmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | استمع، عليّ أن أترك صديقك في وقتِ حرج عندما أعود للدراسة |
Kız arkadaşının dostlarından biriyle çıkmasını izleyen kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لم تكن واحدة مشاهدة صديقتك تخرج مع واحد من رفاقه. |
Seninle belki, ama eminim arkadaşının söyleyecek bir şeyi vardır. | Open Subtitles | حسنا, ربما معك لكن مع صديقتك أعتقد أن الأمر مختلف |
Kız arkadaşının böyle birlikte zaman geçirmemize ses çıkarmayacağından emin misin? | Open Subtitles | أانت متاكد أن صديقتك لن تغضب لأننا نقضى الوقت معاً هكذا؟ |
Bir arkadaşının tiyatro gösterisine gittik, sonra çatı katında, bir partiye. | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى عرض صديقه المسرحى وبعد ذلك إلى حفلة مملة |
arkadaşının bize nasıl baktığını gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت نظرة صديقتها أطلقوا النار علينا؟ |
Sadece diğer koridorun karşısındaki diğer arkadaşının bebeği ile oynar. | Open Subtitles | انها تلعب فقط مع صديقة واحدة فتاة صغيرة خلال القاعة |
Evet, çünkü erkek arkadaşının dili ağzında olmadan 10 dakika vakit geçiremiyor. | Open Subtitles | أجل، لأنّها لا تستطيع إمضاء عشر دقائق بدون لسان صديقها في فمها. |
- arkadaşının ceseti üzerinde feryat ettiğini görmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | كنت أشتاق لرؤيتكِ تبكين على جثة صديقتكِ لن يحدث ذلك أبداً |
Ailesinin ve kız arkadaşının endişelenmesini istemiyor o yüzden yalan söylüyor Alaska'ya yani ulaşılmayacak bir yere gideceğini söylüyor. | Open Subtitles | لا يريد لوالديه و صديقته أن يقلقوا ، لذلك كذب و قال بأنه ذاهب إلى آلاسكا حيث سيجني ثروة |
Kusura bakma ama erkek arkadaşının bu gece planları var. | Open Subtitles | أنا آسف، يا آنستي ولكن لدى صديقكِ خططٌ هذه الليلة |
Kadının oğlu bu gece bir arkadaşının evinde kalıyormuş. Şimdi oraya gidecek. | Open Subtitles | إنفاق إبنها الليل في الصديق البيت وهي ستقابلهم هناك. |
Patronum olayın kapanmasını istiyor, ve arkadaşının peşinde güçlü insanlar var. | Open Subtitles | رئيسي يريد هذه القضية مغلقة و هناك أناس أقوى من أصدقائك. |
Hiçbir arkadaşının tutuklanmasını istemedi bu yüzden herkese bu sahte 'gönüllü kartı'nı verdi. | TED | لم يرغب لأي من أصدقائه بأن يقبض عليهم ويحجزون لذا زود كل واحد منهم ببطاقة التطوع الزائفة هذه |
- Peki ev arkadaşının ara sıra ortalıktan kaybolduğu oldu mu? | Open Subtitles | حسناً هل رأيت زميل سكنك الجديد يختفى فى أوقات غريبه؟ لا |
Benim arkadaşımdı! arkadaşının kafasını beyzbol sopasıyla dağıtmak nasıl bir his? | Open Subtitles | لقد كان صديقي، كيف كان شعورك حيال سحق جمجمة صديقكَ بواسطة ذلك المضرب؟ |
Bana söylemedi. Oda arkadaşının bilmesi gerekirdi. | Open Subtitles | انها لم تخبرني بذلك من حق رفيق الغرفة ان يعرف |