Bir aile ferdiyle, bir arkadaşla veya bir yabancıyla görüşün. | TED | أجر مقابلة مع أحد عائلتك، أو صديق أو غريب. |
Bilgisayarlarla iletişim kurmak tıpkı bir arkadaşla konuşmak gibi olacak. | TED | التفاعل مع أجهزة الكمبيوتر سيكون كالتحدث إلي صديق |
Yok, oraya yarın giderim. Önce bir arkadaşla görüşmeliyim. | Open Subtitles | لا، سأذهب هناك غدًا أولًا يجب أن أقابل صديق |
Her neyse onu bu gece birkaç arkadaşla birlikte kulübe götürmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | على كل حال, لقد أخبرتها بأني رغبت بأخذها للملهى الليلة مع بعض الأصدقاء, |
Sınırlarını iyi tanımlanmış "mahremiyet şirin", "basiretli ayı" ya da, "gizli baharat" gibi, gruptan bir arkadaşla olamam. | Open Subtitles | ألا استطيع أن أكون الصديق بالقروب الذي يشتهر بأن له حدود لايجب لكم أن تتخطوها لكن إن كنت تحبها |
Bu yaz, bir arkadaşla tanıştım. Yarı aptal, yarı çocuktu. | Open Subtitles | هذا الصيف قابلت صديق جديد كان نصفه أحمق ونصفه الآخر فتى |
Ve bunların hiçbirini bir, boynuma yapışmış bir erkek arkadaşla yapamam,değil mi? | Open Subtitles | و انا لا استطيع ان افعل اي شيء من هذا مع صديق يقيدني حول عني .اتعلم ؟ |
Ve bunların hiçbirini bir, boynuma yapışmış bir erkek arkadaşla yapamam,değil mi? | Open Subtitles | و انا لا استطيع ان افعل اي شيء من هذا مع صديق يقيدني حول عني .اتعلم ؟ |
Sanırım bu birisiyle, özellikle de bir arkadaşla bir işe girişirken alınan bir risk. | Open Subtitles | اعتقد أن هذا هو الخطر الذى تهربى منه عندما تدخل فى العمل مع شخص ما وخاصة صديق |
- bekle,arkadaşla kastın erkek arkadaşın mı? ve "korkunç bir şey" derken "anal birşey"i mi kastediyorsun? | Open Subtitles | لكنه صديق لحظه من قبل صديق,هل تعنين رجل؟ |
Bir arkadaşla dışarı çıktım. | Open Subtitles | إلى أين ذهبتِ الليلة حتى؟ لقد خرجت مع صديق والآن إذهب للنوم |
Uzun zaman önce bir arkadaşla çektiğimiz filmin adı da aynıydı. | Open Subtitles | العنوان نفسه الذي قمت بتصويره مع صديق قديم |
- arkadaşla seks, beraberinde duyguları ve yaşanmış deneyimleri getirir ve her zaman birinin kalbi kırılır. | Open Subtitles | زائد، ممراسة الجنس مع صديق مثير جدّاً، أنتَ تعلم ذلك. ممارسة الجنس بين الأصدقاء تأتي مع المشاعر و الأحاسيس |
Gidip bir arkadaşla buluşmam gerek; | Open Subtitles | يجب ان اذهب لاقابل صديق ولكن سأراك في الـ15 من الشهر |
Tanrı sana İngiliz bir arkadaşla dev bir televizyonu boşuna vermemiş. | Open Subtitles | أعطاك الله صديق بريطاني و تلفاز ضخم لسبب |
Sadece annesi tarafından büyütülmüş ve bir grup sadık arkadaşla çevrelenmiş. | Open Subtitles | حيث قامت أمّه لوحدها بتربيته وكان محاطاً بمجموعة من الأصدقاء الأوفياء |
Eğer merak ediyorsan.. birkaç arkadaşla çalışacağız. | Open Subtitles | حَسناً، إذا يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ مجموعة دراسية صغيرة مِنْ الأصدقاء |
Aslında, birkaç arkadaşla tam da çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | حقيقةً، إني على وشك أن أخرج مع بعض الأصدقاء |
Daha sonra da, büroya katılan şu arkadaşla tanıştım. | Open Subtitles | و عندها تعرّفتُ إلى هذا الصديق الذي انضمّ لمكتب التحقيقات |
Birkaç arkadaşla ufak bir parti, hepsi bu. | Open Subtitles | انها اذا حفلة صغيرة مع بعض الاصدقاء هذا كل شيء |
Benim bir kaç arama yapmam gerek ve eski bir arkadaşla görüşmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لإجراء بعض المكالمات واللحاق بصديق قديم. |
Bir arkadaşla konuşmam lazım. Siparişleri ver sen. Birazdan gelirim. | Open Subtitles | إسمع ، علي أن أذهب للتحدث مع صديقٍ لي لمَ لاتطلب شرابك ، وسأعود حالاً ؟ |
- Hayır, eski bir arkadaşla ikindi içkisi içeceğiz işte. | Open Subtitles | كلا، فقط سأحتسي بعض الشرابِ مع أحدِ الأصدقاءِ القدامى. |
Kız arkadaşla ancak 50 sayfa yazarsın. | Open Subtitles | إذا قطعتَ يقيناً أنّ الخليلة فعلتها، فلن تكتب ما لا يتجاوز عن 50 صفحة |
O zaman erkek arkadaşla başlarız. | Open Subtitles | لنبدأ بالحبيب إذن |