Dışarı çıkacağım... ..ve eski tenis kulübünden arkadaşları ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | سأخرج لعدة ساعات لزيارة بعض الأصدقاء القدامى من نادي التّنس |
Ve sahip olduğumuz güzel arkadaşları kaybettiğimiz zaman bile, tepki göstermedim sana, hiç bir şey söylemedim ve biliyorum ki hata yaptım. | Open Subtitles | حتى عندما خسرنا أفضل الأصدقاء الذين لم يكن لدينا خيرا منهم، لم أقل شيئاً أبداً، كنت أعرف أنه خطأ حول هذا الأمر. |
- Öyle mi? arkadaşları, benim arkadaşlarımdan, onu dışarı davet etmemi, istemişlerdi. | Open Subtitles | أصدقائها سألوا أصدقائي كي يطلبوا مني أن أطلب منها أن تخرج معي |
Pek yüzüne bakılır biri değil, ama nüfuz sahibi arkadaşları var. | Open Subtitles | لا احب رؤيته كثيرا ولكن لديه اصدقاء في مراكز رفيعة المستوى |
Sabah onu göremediklerinde arkadaşları bir şeylerin ters gittiğini anlayacaklardır. | Open Subtitles | وهكذا عندما لا يذهب غدا أصدقاؤه سيعرفون أن هناك مشكلة |
arkadaşları ile sokaklarda oyunlar oynayabiliyor ve tıpkı bir kelebek gibi sokaklarda rahatça gezebiliyor. | TED | تستطيع أن تلعب مع صديقاتها في الشوارع، وأن تتنقل في الشوارع مثل الفراشة. |
Cenazesinde arkadaşları sürekli benim yanıma gelip onun hakkında hikâyeler anlatıyorlardı. | Open Subtitles | وفي جنازته ، استمرّ رفاقه بالتحدّث معي وإخباري عن مواقفه وقصصه |
İş arkadaşları onu en son iki gün önce görmüş. | Open Subtitles | أخر مرة تمت رؤيته من قبل زملاء العمل منذ يومين |
Ve şimdi, şeref misafirimiz Rick ve onun çocukluk arkadaşları: | Open Subtitles | والان , الى ضيوف الشرف , ريك و اصدقائه الى الابد , انا اقول , ايها الساده |
Yani siz de onun sözde arkadaşları gibi onu yolmak için buradasınız. | Open Subtitles | اذن انتم هنا للاستفادة من مال إبنتي مثل الآخرين تمثلون دور الأصدقاء |
Hayır, ben batırdım. Hem de ırkçı ve tuhaf arkadaşları "Tabii ki hamilesin. | Open Subtitles | لا، جئت مثل ولدى عنصرية، غريبة من الأصدقاء الذين يقولون أشياء مثل هذه, |
arkadaşları ona içki ısmarlayan bir sürü erkek olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الأصدقاء قالوا بأن هنالك طن من الشباب يشترون لها المشروبات. |
arkadaşları onun için elinden geleni yapıyorlar ama yardıma ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أصدقائها يفعلون ما في وسعهم للتستر عليها ولكنهم بحاجة إلى المساعدة |
Anlaşılan tüm arkadaşları bunu yapıyor ve annem benim de yaptığımı söyledi ve bu bana şunu düşündürdü: Bunu yapmayı ne zaman bıraktım? | TED | و يبدو إن كل أصدقائها يقومون بذلك وقد أخبرتني والدتي إني أيضاً كنت أفعل ذلك و هذا دعاني للتفكير متى توقفت عن فعل ذلك ؟ |
Pek yüzüne bakılır biri değil, ama nüfuz sahibi arkadaşları var. | Open Subtitles | لا احب رؤيته كثيرا ولكن لديه اصدقاء في مراكز رفيعة المستوى |
Senin gibi arkadaşları varken, kimin alçaklara ihtiyacı var, değil mi Dan-o? | Open Subtitles | مع اصدقاء مثلك من يحتاج لأحمق ، صحيح ، يا دان ؟ |
arkadaşları gülmeye başladı bile, çoktan katıla katıla gülüyorlar. | TED | و أصدقاؤه يضحكون سلفا. هم يضحكون مسبقا و بشدة. |
Bu sebeple cumartesi sabahı, madam ve arkadaşları eksprese binmişlerdi. | Open Subtitles | و لذا في صباح السبت , السيدة و صديقاتها أخذن القطار السريع |
Kendini 23 yaşında astığında, onun için yas tutanlar yakın arkadaşları... ..ve annesiydi. | Open Subtitles | عندها يشنق نفسه على سقيفته الأمامية في 23 الناس الوحيدون الذي يندبونه هم بضعة من رفاقه وأمه |
Peki iş arkadaşları ya da eski sevgilileriyle anlaşmazlık yaşadı mı? | Open Subtitles | حسنا هل عانى من مشاكل مع زملاء او خليلات سابقات ؟ |
Evet Rick ve arkadaşları şimdi fahişelere sarılmışlardır. | Open Subtitles | نعم , حسنا , ريك و اصدقائه ربما كانوا الان غارقين لركبهم مع البغايا |
Tüm arkadaşları hapishanede olan bir adama güvenmek zor biraz. | Open Subtitles | لمِن الصعب الوثوق برجلٍ أصدقاءه ينتهي بهم المطاف في السجن. |
Onun arkadaşları olup olmadığını bu gece kendisine sorarım isterseniz. | Open Subtitles | يمكننى أن أسأل إن كان لديها صديقات لأنها طلبت أن تقابلنى الليلة |
Babanla arkadaşları ne yapıyor gidip ön bahçeden gözetleyelim mi? | Open Subtitles | ما رأيك أن نذهب ونتجسس على والدك وأصدقائه من الشُرفة؟ |
Charlie'nin arkadaşları geldi. Ben de onu biraz rahat bırakayım dedim. | Open Subtitles | تشارلي عنده بعض الاصدقاء واعتقدت انه من الافضل ان اعطيه وقته |
İş arkadaşları ve hastalarla konuştuğumuzda bir şey duyacak mıyız? | Open Subtitles | عندما نتحدث مع زملائه ومرضاه فلن نسمع عن أيّ شيء؟ |
Müstakbel eşim olarak uygunsuz arkadaşları konusunda görüşlerimi dikkate alması doğal. | Open Subtitles | و كزوجتي كان لابد لها من انتقاء اصدقائها لانه هناك بعضهم غير ملائم لها |
Charlie ve arkadaşları Hunter annesinin cenazesinin olduğu gece Beyaz Mike ile kaldılar. | Open Subtitles | تشارلي و صديقهم هنتر مكثو مع وايت مايك في ليلة جنازة والدة مايك |