ويكيبيديا

    "arta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المتبقية
        
    • ما تبقى من
        
    • المتبقي من
        
    arta kalan enerji Knowhere'in biyoloji özellikleri yüzünden harekete geçmiş olmalı. Open Subtitles كانت بداخل المكعب الكريبتوني سابقاً لابد وأن طاقتها المتبقية أعادت أحياء
    İşte bu yüzden, dünyada arta kalan birkaç geniş çaplı bio-çeşitliliği olan yerlerden birisiyiz ve işte bu yüzden biz karbon nötr bir ülkeyiz. TED و لذلك فنحن أحد البلدان القليلة المتبقية عالميا كنقطة مهمة للتنوع الحياتي، و لذلك نحن بلد محايد بالكربون.
    Burada yok ettiğiniz iblislerden arta kalan enerji bunlar. Open Subtitles الطاقة المتبقية من مخلفات كل الشياطين الذين هزمناهم هنا
    Bak ben sadece ilişkimizden arta kalanları tamir etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنظر, أنا أحاول أن أبقى على ما تبقى من علاقتنا
    Halk kütüphanelerinin arta kalan son bedava kamusal alan olması dikkat çekiciydi. TED وكان الاعتراف بأن المكتبات العامة هي آخر ما تبقى من المساحة الحرة العامة
    Bu, nebuladan arta kalan tüm tozu ve gazı güneş sisteminin dışına püskürttü. Open Subtitles عصف بعيداً كل الغبار والغاز "المتبقي من الـ"نيبيولا بعيداً إلى حافة النظام الشمسي
    O sırada, sadece geçidin arta kalan enerjisinin yaptığı etki zannetmiştim bunu ama biraz düşününce, bunun o çapta bir değişimi açıklamadığını fark ettim. Open Subtitles حينها افترضت أن هذا كان تأثير توقيع الطاقة المتبقية لكن بعد أن فكرت قليلا أدركت أن هذا لا يمكن أن يفسر هذا التباين الكبير
    Biyolojik ana sistemden arta kalan verileri çekip çıkarmak için uğraşıyorum. Open Subtitles أنا استخدمه لمحاولة سحب أي من البيانات المتبقية خارج من المركز البيولوجي.
    arta kalan beyin hücrelerin lazım olacak. Open Subtitles أنت بحاجة لغسل خلاياك الدماغية المتبقية لديك
    Ve yanımda kalacağın arta kalan zamanda ne bir şeye dokun, ne bak ne de bir şey yap. Open Subtitles ولا تلمس، ننظر، أو تفعل أي شيء لحظات المتبقية لديك في وجودي.
    Bu şüphesiz, beynimde arta kalan bir görüntüydü. Open Subtitles بلا شك, كانت هذه بعض الصور المتبقية.
    O kanlı mezbahalarındaki arta kalmış yağ ve mukus parçalarını alıyorlar üzerine de biraz domuz boku ekliyorlar, bazen de inek derisi ufalanmış kemikler... Open Subtitles يأخذون كل القطع المتبقية من الدهون والشحوم التي في مسالخهم اللعينة ويضيفون قليلا من قاذورات الخنزير واحيانا من جلد البقر
    Glütenle mücadele etmek için, arta kalan yiyecek grupları arasında her türlü kombinasyonu deniyoruz ama şu ana kadar bir şey çıkmadı. Open Subtitles لذا لمحاربة الغلوتين نحن نحاول بكل تركيبة ممكنة للمجاميع الطعامية الأربع المتبقية -لكن لحد الآن , لا أجابة
    Larry, Onun Beyaz Saray'dan, güvenlik duvarı saldırılarından arta kalan kalıntıları incelemek için gönderildiğini söyledi. Ne? Open Subtitles لقد قال (لاري) بأن جهاز الأمن الداخلي أرسلها للتدقق من الخروقات المتبقية من هجوم الجدار الناري
    Parmaklarından arta kalan ısı. Open Subtitles الحرارة المتبقية من أصابعها
    Ve o zaman süvariler buraya gelir... ve bizden arta kalan parçaları toplarlar! Open Subtitles وبينما تاْتى النجده الى هنا فسيكون عليهم ان يجمعوا ما تبقى من اجسامنا من بين اسنانهم اللعينه
    Bunları spor salonundan arta kalan yığınının içinde bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا هذه القمامة وراء ما تبقى من الصالة رياضية
    Halkının kılığına girmiş bu bokları öldürdüğünüz zaman içindeki Trakyalı'dan arta kalan da onlarla birlikte ölecek. Open Subtitles عندما تقتل آخر هؤلاء الحثالة المتمثلين برجال بلدك، ما تبقى من الثراسي بداخلك يموت معهم
    Genişleyen gaz ve toz bulutu şeklinde,... ölen yıldızdan arta kalanlar Ve kimyasal elementler. Open Subtitles إنها سحابة من الغاز والغبار المتوسع المتبقي من هذا النجم الميت. والألوان هي العناصر الكيميائية المختلفة.
    Her neyse, reklamdan arta kalan biraz param vardı ve ben de size teşekkür etmek için küçük bir hediye alayım dedim. Open Subtitles على أي حال، لقد حصلت على القليل المتبقي من إعلاني وفكرت، ماذا لو أعطيت الرفاق هدية صغيرة للتعبير عن شكري؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد