ويكيبيديا

    "aynen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صحيح
        
    • نعم
        
    • اجل
        
    • بالظبط
        
    • تمامًا
        
    • تحديدًا
        
    • بالتحديد
        
    • محق
        
    • بلى
        
    • بالضبط ما
        
    • بنفس
        
    • صحيحُ
        
    • أصبت
        
    • مثلما
        
    • أتفق
        
    Aynen öyle. Onu iyi sakla. Çünkü yeni bir yere taşınıyorsun. Open Subtitles هذا صحيح , احتفظ بهذه الآن لأنك ستنتقل إلى مكان جديد
    - O yokken buralarda biz vardık. - Aynen öyle! Open Subtitles لقد كنا جميعا في هذا الجحيم أكثر منها هذا صحيح
    Aynen öyle Steve ama bu akşam uçurtmalarını evde bıraksan iyi olur. Open Subtitles هذا صحيح ستيف لكن عليك ان تترك طائرتك الورقية في البيت الليلة
    Evet, etkileyici. Aynen Tanrı'nın İbrahim'e İshak'ı öldürmesini söylediği gibi. Open Subtitles نعم ، ممتع مثل عندما اخبر الاله ابراهيم لقتل اسحاق
    Evet, Hermione. Sanırım bu Aynen gerçek büyücü satrancı gibi olacak. Open Subtitles نعم يا هرميوني، أظن أنه سيكون مثل شطرنج السحرة الحقيقي تماماً
    - Aynen. - Hep sonuncu olmak benim suçum değil. Open Subtitles ـ صحيح ـ ليس خطأي أننا في المركز الأخير دومًا
    - Bunu sık sık ödünç almam lazım. - Aynen öyle. Open Subtitles أنا بحاجة إلى اقتراض هذا في كثير من الأحيان نعم صحيح
    Aynen öyle ama o gün ben hasta değildim aynı şekilde sen de. Open Subtitles هذا صحيح تماماً واتضح أنني لم أكن مريضاً ذلك اليوم ولا أنت أيضاً
    Evet, Aynen öyle. Ölü. Yoldan çıkartıldı ve öldürüldü. Open Subtitles نعم, صحيح, لقد وجدوه مقتولاً وإنتشلوا جثته من على جانب الطريق
    Aynen öyle, seni ahmak, maymun kıçlı pislik! Open Subtitles هذا صحيح, يا صاحب الوجه الاغبر المنتفخ, يا مؤخرة القرد النذل
    doğru, senin gibi bir prens. Aynen diğer kibirli kaba ve kasıntılı prensler gibisin! Open Subtitles .صحيح. أمير مثلك وككل من قابلته، منتفخ القميص مغرور كالطاووس
    Aynen öyle. Kar amacı gütmeyen bir kuruluşu suistimal edebilecel tek kişi sen değilsin. Open Subtitles هذا صحيح ، لست الوحيد القادر على فعل هذا
    Aynen. Şu büyük patlamadan sonra New York aynı görünmüyor. Open Subtitles نعم فمنذ ذلك الإنفجار الكبير ونيويورك لا تبدو كما هى
    Aynen, biraz alkol, biraz kokain alıp sonuçlarına bakmadan kafayı dağıtalım. Open Subtitles نعم , لنحضر بعض الخمر والكوكايين و فقط نفعلها خارجا لاعواقف
    Aynen. Kimin olabileceğine dair bir fikrim var. - Kim? Open Subtitles نعم , ولدي فكرة عمن يكون هذا الشخص من يكون؟
    Aynen ben hep koştum da, erkekler garip olduğumu düşündüler sadece. Open Subtitles نعم, لقد كنت أجري طوال الوقت وظنوا الفتيان بأني غريبه فقط
    - Evet Aynen öyle! Vur-kaç sonuçta! Bu işin şakası olmaz. Open Subtitles ـ نعم هذا ما نريده ـ الدهس ثم الهرب، ليس مزاح
    - Aynen, vuracaktı. - Bunun olmasına izin mi verecektim? Open Subtitles نعم كان سيفعل وكان من المفترض أن تسمح لة بالحدوث؟
    Tatmin edici dersek, evet, Aynen bir şifreyi kırmak gibi, ancak genelde vahşice katledilmiş birine bakarken,... biraz karışık. Open Subtitles إنه عمل مرضي, اجل أشبه بفك الرموز و لكن بشكل عام عندما تنظرين إلى شخص
    Aynen dediği gibi. Eğer o yazmasaydı, bir başkası yazacaktı. Open Subtitles إنه كما قالت بالظبط لو لم تكتبها، لفعل أحد آخر
    İnsanların fark etmediği bir şey var, kırmızı ve yakın kızılötesi ışık Aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor. TED لا يدرك الناس أن الضوء الأحمر وضوء الأشعة تحت الحمراء القريب غير الضار يمر خلال أيديكم، هكذا تمامًا.
    Onu öldürmek zorunda kalmak istemiyorum ama bana Aynen bunu yaptıracaksın. Open Subtitles لا أودّ أن أضطرّ لقتلها، لكن هذا تحديدًا ما ستجبرني عليه.
    Babanın mirasını koruyacağıma dair söz verdim ve ben de Aynen bunu yaptım. Open Subtitles تعهدت بحماية وصية والدك وذلك ما فعلته بالتحديد.
    Aynen öyle ve başka birçok harika özelliğin daha var. Open Subtitles إنك محق ، ولديك العديد من الصفات الرائعة الأخرى أيضاً
    - Demişsin. 23 Ağustos'ta psikologuna Aynen böyle demişsin. Open Subtitles بلى قلت ذلك لطبيبك النفسي في تاريخ 23 أغسطس
    Görüyorsun, bu genç bayan da Aynen kardeşimin kızı gibi düşünüyor. Open Subtitles أترى , تلك السيده الصغيره تقول بالضبط ما تقوله ابنه اختى
    Aynen öyle, sanki o bunları yaparken biz sadece oturup alkışlamışız gibi. Open Subtitles بالضبط , وكأنه علينا أن نحييها لأنها تستطيع المشي والكلام بنفس الوقت
    Aynen öyle,Jeff Bingham yapmak isterse yapar. Open Subtitles ذلك صحيحُ. عندما جيف Bingham عِنْدَهُ مهمةُ، يُسلّمُ.
    - Aynen öyle, Richard. Open Subtitles لأنهم كانوا خارجا ليرفعوننا في الحفلات أصبت يا ريتشارد ريتشارد أنت رئيسي
    Bizi Aynen bu şekilde oturtan, bir erkek arkadaşım vardı. Open Subtitles كَانَ عِنْدي صديق اعتاد انُ يجَعْلنا نجلس مثلما نجلس الان
    Yüzde yüz katılıyorum. Yani yenilgiyi kabullenmek ve statükoculuk bitmeli. Aynen. Open Subtitles أنا أتفق مائة في المائة,أنا أعنى لامزيد من الانهزامية أو التجارة كالعادة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد