ويكيبيديا

    "ayrılmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الرحيل
        
    • مغادرة
        
    • المغادرة
        
    • الإنفصال
        
    • ترك
        
    • الانفصال
        
    • الخروج
        
    • تغادر
        
    • ننفصل
        
    • أترك
        
    • تترك
        
    • أنفصل
        
    • نفترق
        
    • تنفصل
        
    • أغادر
        
    Los Angeles'tan ayrılmak için niye bu kadar acele ettiğinizi anlamıyorum. Open Subtitles مما يجعلني أدرك جيدا سبب أسراعك في الرحيل عن لوس أنجلوس
    Birçoğu adadan ayrılmak isterken kazazedelerden birinin kalmak için bir sebebi vardı. Open Subtitles في حين أن العديد أرادوا مغادرة الجزيرة، إلا أن أحدهم أراد البقاء
    Ama orayı terk ettiğimizde, her iki tarafı da, ayrılmak istemedikleri için ağlıyorlardı. TED عندما غادرنا، كل من الطرفين، كانوا يبكون لأنهم لم يريدوا المغادرة.
    Meşgaleler beni senden uzaklaştırdı, ama hiçbir zaman ayrılmak istemedim. Open Subtitles العمل أخذكِ بعيداً عني لكنني أبداً لم أُرِد الإنفصال عنكِ
    Ve sade bir şey yapmayı umuyordum, evden ayrılmak zorunda kalmayacağımız bir yerde. Open Subtitles وكنت أتمنى أن يكون الأمر محدوداً، أوتعلم؟ ، لا يجب علينا ترك المنزل
    O zaman belki de birçok çocuk ebeveynlerinden ayrılmak zorunda kalmazdı. TED وعندها ربما، لن يضطر الكثير من الأطفال إلى الانفصال عن آبائهم.
    Bu karavanı alabilirsin ve büyük bir ihtimalle iyi fiyat olur çünkü en kısa sürede şehirden ayrılmak istiyor. TED تستطيع شراء هذه المقطورة، و ربما تحصل على عرض جيد حقا لأنه يريد الخروج من البلدة بأسرع وقت ممكن.
    Buradan ayrılmak istemeyen bir kadın görüyorum. Kendinden kaçmaktan bıkmış bir kadın. Open Subtitles أرى إمرأه لاتريد أن تغادر إمرأه سئمت من عدم معرفتها من تكون
    Öyleyken ayrılmak zorunda kalsaydık korkunç olurdu. Open Subtitles إن كنا كذلك وعلينا ان ننفصل, ذلك سيكون مؤسفاً
    Eski evimizi hatırlarsan senin bu hareketlerin yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştık. Open Subtitles صحيح, تتذكرون بيتنا القديم, توجب علينا الرحيل بسبب نوبات غضبك الدائمة
    Şiddete uğrayacağınızdan korkuyorsanız veya şiddet görüyorsanız güvenli bir şekilde ayrılmak için uzmanların tavsiyelerine danışmalısınız. TED إن كنت تخشى أنك على وشك التعرض لإساءة أو أنك تتعرض لإساءة فعليك استشارة المختصين لطلب النصيحة عن كيفية الرحيل بأمان.
    Personele söyle. ayrılmak isteyen gidebilir. Open Subtitles أخبر الجميع إذا كان هناك أحد يريد الرحيل , فأنا أتفهم
    İçinde bu kadar karışıklık yaşanırken şehirden ayrılmak akıllıca mı? Open Subtitles أمن الحكمة مغادرة حوائط المدينة والأمور غير مستقرة معهم هكذا؟
    Öğrenci aktivisti olduğum yuvamdan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden, ayrılmak zorunda bırakıldım. TED تم إجباري على مغادرة جُمهورية الكونغو الديموقراطية، موطني، حيث كنت طالباً وناشطاً
    Hem ayrılmak istiyordum, hem de istemiyordum. Open Subtitles لقد أردت المغادرة و لكنى لم أفعل هل هذا يعنى شيئاً أيها الطبيب ؟
    Evet ama buradan ayrılmak istemiyorum. Sanırım beni takip eden bir adam var. Open Subtitles أجل لكنني لا أريد المغادرة أعتقد أن هناك رجلاً يطاردني
    Yada, sen ayrılmak istiyorsunda bunu söylemekte sıkıntı mı çekiyorsun? Open Subtitles أم أنك تريد الإنفصال ولكنك لا تملك الشجاعة لقول هذا؟
    Eğer onlar arkadaşıysa ve tek çevresi oysa bir çeteden ayrılmak zordur. Open Subtitles ترك العصابة أمر صعب لو كانوا أصدقائها، ولو كانوا كلّ من تعرفهم.
    Sırbistan, imparatorluktan ayrılmak istedi. Open Subtitles كانت صربيا تريد الانفصال عن الإمبراطورية
    Ona zarar veriyor, asıl zayıf noktasını biliyorum. Yani gideceğiz, tabii ayrılmak istemiyorsanız. Open Subtitles إنه يؤلمه، وأعرف نقطة ضعفه الحقيقية لذا سنذهب، إلا لو أردتم الخروج الآن.
    Bir partiye davetlidir. Hiç ayrılmak istemez. TED لقد تمت دعوتها لحفل. وهي لا تريد أن تغادر أبداً.
    Evet, kalabilirim. Gidersem senden ayrılmak zorundayım. Open Subtitles بلى استطيع لأنني إن ذهبت فسيعني ان علينا ان ننفصل
    Kavga ettikten sonra arayı düzeltince, yanından hiç ayrılmak istemiyorum. Open Subtitles عندمانتعاركوالماكياجعلى هذا النحو، لا أريد أن أترك جانبك أبداً
    Beardsley'den hemen ayrılmak istediğini söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنها تريد أن تترك بيردسلى الان وفوراً
    Evet, sen bir manyaksın. Evet, senden ayrılmak üzereydim. Open Subtitles نعم , أنت مريض نعم , كان صحيحاً أن أنفصل عنك
    Düşman gibi ayrılmak istemiyorum. Open Subtitles لقد تعلمت كثيرًا منكِ دعينا لا نفترق كأعداءٍ
    L Yani, bir kaybeden ayrılmak isteyen bazı bayan , var Open Subtitles أعني ، أنه هناك سيدة تريد أن تنفصل عن فاشل
    Hiç. Ertesi gün ayrılmak zorundaydım. Open Subtitles لا شيء، كان علي أن أغادر في اليوم التالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد