| böyle bir şey için sanırım çok yaşlıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا نحن الاثنين ناضجان بصورة كافية لنقوم بشيء كهذا |
| Bu salak heriflerin böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmedim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أن هؤلاء الأوغاد قد يفعلون شيئاً مثل هذا. |
| Yani ne denli hasta ruhlu bir şerefsiz böyle bir şey yapar ki? | Open Subtitles | أعني ، أى نوع من الأوغاد المرضى الذي قد يفعل شيئًا كهذا ؟ |
| Bir dahaki sefere böyle bir şey yaparsan evden kovalanan sen olursun. | Open Subtitles | فى المرة القادة لو حاولت فعل .. اى شيء من هذا القبيل |
| Ama şimdi bir ailen var, özellikle şimdi... böyle bir şey çılgınlık olur. | Open Subtitles | لكن لديك عائلة الآن خصوصاً الآن أي شيء كهذا سيبدو جنوناً |
| böyle bir şey olduğunda o yaşta aileni kaybedince insanlar ne kadar yakın olduğunuzu anlamıyor. | Open Subtitles | عندما يحدث أمر كهذا عندما تفقد والديك في ذلك العمر الناس لا تتفهم الأمر |
| Başkası için de böyle bir şey oydun mu? | Open Subtitles | هل تقوم بنحث مثل هذا الشيء لأشخاص آخرين؟ |
| böyle bir şey olabiliyorsa o zaman hiç bir şeyden emin olamam. | Open Subtitles | لو ان شيئا مثل هذا يمكن ان يحدث عندها,قد يحدث اى شئ |
| Size söylüyorum, şeytan dışında kim böyle bir şey yapabilir? | Open Subtitles | اقول , هذا الشيطان لا يستطيع عمل شىء كهذا بمفرده |
| Kartpostala resmini koymuş. Ben asla böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | وضعت صورتها على بطاقتها، لم أفعل شيئاً كهذا من قبل |
| böyle bir şey söz konusu olduğunda saçmalamazdık. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بشيء كهذا يجب ألا نضيع الفرصة |
| böyle bir şey yapacakları aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي إطلاقًا أنهم قد يقوموا بشيء كهذا |
| Bir daha böyle bir şey olursa bana geleceksin değil mi? Pekala. | Open Subtitles | إذا حدث شيئاً مثل هذا مجدداً ، تعال إلي ، حسناً؟ حسناً |
| Haklısınız. Zaten bizim böyle bir şey yapmamızı bekliyordur. | Open Subtitles | أنت محقة، سوف تتوقع أن نفعل شيئاً مثل هذا |
| - ...beni görmeyi sen de istiyorsun. - Ben hiç böyle bir şey söylemedim. Bir daha arama. | Open Subtitles | ـ أعلم بأنكِ تريدين رؤيتي يا حبيبتي ـ لم أقل شيئًا كهذا |
| Ben hayatımda böyle bir şey görmedim bu mükemmel. | Open Subtitles | لم أرى شيئًا كهذا من قبل قط. خدعة رائعة. |
| Eh, böyle bir şey. yani -yaklaşık on saniye demek. | Open Subtitles | حسنا، شيء من هذا القبيل. حتى القول، نحو عشر ثوان. |
| Belki de birbirimize bir daha asla böyle bir şey yapmayacağımıza söz vermeliyiz. | Open Subtitles | ربما يجب أن نعد بعضنا أن لا نفعل أي شيء كهذا مجدداً |
| böyle bir şey, yüz milyarlarca dolarlık hasara yol açar. | Open Subtitles | ستبلغ الخسائر مئات المليارات من الدولارات بسبب أمر كهذا |
| İlk defa böyle bir şey olduğu için herkes çok meraklı. | Open Subtitles | الجميع يشعر بالفضول لأن هذه أول مرة يحصل فيها مثل هذا الشيء |
| Eh, hayatımda böyle bir şey görmedim. Yaşlı babanla böyle konuşmak. | Open Subtitles | أنا لم أر قط شيئا مثل هذا من قبل لي الحياة. |
| Seni böyle bir şey söyleyecek kadar iyi tanıdığımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد اننى اعرفك جيدا بعد حتى اقول شىء كهذا |
| Oldu işe. Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. | Open Subtitles | هذا كان وليد اللحظة لم أفعل شيئاً كهذا من قبل |
| Neden böyle bir şey yaptın ki? | Open Subtitles | ماذا عليك أن تذهب وتفعل شيئا من هذا القبيل ل؟ |
| Hiç böyle bir şey görmemiştim. Ekibi tehlikeye attım, efendim. | Open Subtitles | لم أر شيئاً مماثلاً من قبل عرضت الفريق للخطر سيدي |
| Serseri böyle bir şey yapacak olsan bile Yi Kyung'un bana söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | لو كنت ستفعلين أمراً كهذا .كان عليكِ أن تتركي يي كيونغ لتقوم بإخباري |
| İnsanlar korkuyor. böyle bir şey burada daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | الناس خائفون، لم يحدث أي شئ كهذا مطلقاً هنا من قبل |
| Tabi, falımda bugün böyle bir şey olacağı var mıydı? | Open Subtitles | متاكد و طالعى قال شئ مثل هذا سيحدث لى اليوم |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 