ويكيبيديا

    "büyüdüğü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نشأ
        
    • ترعرع
        
    • يكبر
        
    • تكبر
        
    • تنمو
        
    • كبر
        
    • ترعرعت
        
    • نشأت
        
    • يكبرون
        
    • تربى
        
    • ترعرت
        
    • طفولته
        
    • ينمو شيئا في
        
    Mike onu hep içinde büyüdüğü o ayrıcalıklı dünyadan ayrı tutmuştu. Open Subtitles هو دائما يحتفظ بها بعيدا عن العالم المتميز الذي نشأ فيه
    Mesela, oğlunuzun, siz ve kocanızla... beraber Meksika'daki küçük bir kasabada büyüdüğü doğru mu? Open Subtitles علي سبيل المثال، هناك معلومة أن ابنك قد نشأ معكِ أنتِ وزوجك في مدينة صغيرة في المكسيك
    Sağlık kaytılarını almak için, sözde onun büyüdüğü akıl hastanesine bir faks çektim. Open Subtitles لقد بعثت طلباً بالفاكس أطلب ملفه الطبي من المستشفى النفسي الذي قال بأنه ترعرع فيه
    Ama ebeveynleri, büyüdüğü zaman, o bölgedeki bir lokantanın kapılarını açıp bu kişiler üç çeşit akşam yemeğinin tadını çıkarsınlar diye onları davet edeceğini tahmin bile edemezlerdi. TED لكن والداه لم يخمنوا أبداً أنه عندما يكبر كان ليفتح أبواب مطعم محلي ويدعو مجتمعه إلى الداخل ليستمتعوا بثلاث وجبات عشاء
    Son arzusu biricik yavrusunun kendi büyüdüğü ördek bahçesine gelmesiydi. Şehir küçük bir bebeğe göre değil derdi. Open Subtitles كانت أمنيتها الأخيرة هي أن تكبر ابننا في المكان الذي نشأت فيه
    Sonra içinde patates köklerinin büyüdüğü, tepesinden pancar kökleri çıkan, ve çok güzel pirinçten bir başparmağı olan topraktan bacaklar yaptık. TED وبعدها صنعنا هذه الأرجل الملقى بها في التراب مع جذور البطاطا تنمو فيها وبنجر من فوق وأصابع زرع جميلة جدا
    Onun yüzündendi yani. O büyüdüğü için sen dizide fazla oynayamadın. Open Subtitles إذن فقلّة ظهوركَ في المسلسل هي ذنبه لأنّه كبر
    Annemin büyüdüğü kilisede evlenmek. Open Subtitles أن أتزوج في الكنيسة التي ترعرعت فيها أمي
    Ve her iyi yazar büyüdüğü,yaşadığı yerde... ilişkilerinde çatışmalar yaşamıştır... Open Subtitles وكل كاتب جيد لديه علاقه متوتره ـ ـ مع المكان الذى نشأ فيه
    Burada her şey bana onu hatırlatıyor sadece burada büyüdüğü için değil. Open Subtitles كل شيء هنا يذكرني به ليس فقط لأنه نشأ وترعرع هنا
    Jeremy İngiltere'de büyüdüğü için sıkı fıkı davranmayı seviyor fakat Go Mi Nam, sen buna alışık değilsin. Open Subtitles جيرمـي .. نشأ في أنجلترا .. لذا يستخدم السلوك المتوســط
    büyüdüğü yerden daha iyi nerede saklanabilir? Open Subtitles أين مكانه المفضل ليختبئ أكثر من المكان الذي نشأ فيه ؟
    Kimse büyüdüğü evi gezmek için 25 sent ödemeyecekti. Open Subtitles لن يدفع أحد قط 25 سنتاً ليقف في الغرفة التي ترعرع فيها
    Michael Westen'in büyüdüğü ev... burası, ha? Open Subtitles إذن هذا المنزل الذي ترعرع فيه مايكل ويستون وفي
    Ve yıllar sonra, büyüdüğü sirkin aynısını yakıyor. Open Subtitles وبعد سنواتٍ لاحقة، قام بإحراق نفس السيرك الذي ترعرع فيه.
    O benim ve Rosa'nın büyüdüğü gibi büyümeyecek. Open Subtitles إنه لن يكبر بنفس الطريقة التي كبرنا بها أنا و روسا
    büyüdüğü zaman babasını sorduğunda, ona ne cevap vereceksin? Open Subtitles وعندما تكبر وتسأل عن أبيها، بماذا ستخبرينها؟
    Yetişkinler beni, kötü bir ruhun kan içerek büyüdüğü ve en sonunda kılıcın sahibini de kötü yaptığına dair bir hikaye ile korkuturlardı. Open Subtitles البالغون كانوا يخيفونني بالقصة تلك الروح شريِرة تنمو بشرب الدم وأخيرا يصبح مالك السيف شرير
    Şimdi de çocuklar büyüdüğü için dünyan dağılıyor. Open Subtitles و الآن و قد كبر الأطفال عالمك كله صار ينهار
    Beraber büyüdüğü bir adamla birkaç kez görüştüğünü öğrendim. Open Subtitles لقد أكتشفت اليوم بأنها واعدت هذا الرجل والذى ترعرعت معه، مرتين
    Rusya'da büyüdüğü yetimhaneye ulaşmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولتُ الوصول إلى الملجأ الروسي الذي نشأت به
    Yani oyuncular bu canlı, etkileşimli eğlenceye maruz kalarak büyüdüğü için pasif tüketim onları tatmin etmiyor. TED لذا فإن اللاعبين يكبرون و هم يتوقعون هذه الحياة، متعة تفاعلية، والاستهلاك السلبي لم يكن مسليًا بنفس القدر.
    Ve aslında beyin, içinde büyüdüğü ses çevresinin eline kalmıştır. TED و يكون العقل تحت رحمة البيئة التي تربى فيها.
    Dostum, sanırım burası onun büyüdüğü ev. Open Subtitles يارجل, ذلك,أنا اعتقد ان ذلك هو المنزل الذي ترعرت فيه.
    Bu yüzden geçmişiyle ilgili bilgileri istedim, büyüdüğü yer gençliğinde yaşadığı sakatlıklar, tıbbi kayıtlar... Open Subtitles لهذا السبب سألت عن ماضيه. و أين نشأ. هل هناك أي اصابات من طفولته شهادات طبية...
    Işığın büyüdüğü yerde onu görüyorum Open Subtitles أراها تنطلق و ينمو شيئا في الضوء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد