Merdivenlerin büyük bir girişe işaret verdiğini düşünün ve o anın yıldızı olduklarını. | TED | فكّر في كيفية إشارة السلالم إلى مدخل كبير وكان هناك نجم تلك اللحظة. |
Eğer nükleeri tercih ederseniz, büyük bir azalma elde edersiniz, ama rüzgar ve(ya) konsantre güneş enerjisiyle olacağı kadar değil. | TED | إذا ذهبت الى النووية، فستحصل على إنخفاض كبير لكنه ليس كبيراً كما هو الحال مع الرياح أو الطاقة الشمسية المكثفة. |
Al bakalım aç dostum. büyük bir balık ve biraz daha şarap. | Open Subtitles | ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر |
bunun sebebi tarihsel kayıtların büyük bir hızla dijital ortama geçiyor olması. | TED | والسبب في ذلك هو أن السجل التاريخي يتم تحويله رقمياً بسرعة كبيرة. |
Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim. | TED | نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع. |
Çok büyük bir para gibi geliyor; çok büyük bir para. | TED | يبدو هذا المبلغ كبيرا جدا ، نعم هو ضخم في الواقع. |
Gizem ve bilimsel anlayış sunuyor ve karşılaştırılabileceğin ötesinde şaşaalı. bu sistem hakkındaki araştırmaların büyük bir menzili var. | TED | إنه يعطي الغموض,بعد النظر العلمي وبشكل واضح إبهار بلا منازع و البحث في هذا النظام له أهمية كونية كبرى |
Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur. | TED | انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن |
Halen, sanal olan ile fiziksel olan arasında büyük bir kopukluk var. | TED | ولا يزال هناك قطع اتصال كبير في الوقت الراهن بين الإفتراضية والمادية. |
Chicago ve New Orleans'ın sağlık birimlerinin bunda büyük bir katkısı var. | TED | إدارات شيكاغو و نيو أورليانز الصحية، لديهم دور كبير جداً في هذا. |
Bu çok-aileli kompleksi inşa etmekle büyük bir hata yaptık- para kaybettik. | Open Subtitles | عندما قُمنا ببناء مُجمع الأُسر المتعددة هذا ارتكبنا خطأً كبيراً خسِرنا المال |
En son, büyük bir kavga ettik. Aramız hiç iyi değil. | Open Subtitles | في آخر مرة تشاجرنا شجاراً كبيراً أواجه الكثير من المشاكل معه |
Yani ben evdekiler için büyük bir kahraman oldum, tamam mı? | Open Subtitles | إنتظرِ، لذك أُعتبر بطلاً كبيراً فى نظر أقربائي، أليس كذلك ؟ |
Kesinlikle büyük bir gemi efendim. Ve hiç gücü yok. | Open Subtitles | بالتأكيد هى سفينه كبيره يا سيدى وهى بدون قوه كهربائيه |
Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı.. | Open Subtitles | أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده |
Alice Stewart, 25 sene boyunca büyük bir mücalede yürütmek durumunda kaldı. | TED | ولذا كان لدى أليس ستيوارت معركة كبيرة بين يديها لمدة 25 سنة. |
Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. | TED | لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط. |
Ve elbette ki bu başarı büyük bir çaba gerektiriyordu. | Open Subtitles | قد كلّفه هذا قدرا كبيرا من الجهد وهو الآن منهك |
Projede büyük bir hata bulmak bunun projenin sonu olduğunu göstermez. | TED | إنّ اكتشاف هفوة كبرى في المشروع لا يعني دائماً نهاية المشروع. |
Çoğu insan bana noodle yeme deneyiminin büyük bir kısmı, höpürdeterek yeme sesidir. | TED | الكثير قالوا لي أن الجزء الكبير من تجربة تناول المكرونة هو صوت إرتشافها. |
Oysa, planktonla beslenen ve büyük bir köpekbalığı türü olan balina köpekbalığına baktığınızda, çeşitliliğinin daha fazla olduğunu görürsünüz. | TED | وايضاً اذا نظرت الى اسماك قرش الحوت وهي نوع اَخر من أسماك القرش الكبيرة اَكلات العوالق تجدها اكثر تنوعاً |
Ben büyük bir hata yaptım zeki biri ile evlenme? | Open Subtitles | هل اقوم بخطأ فادح بزواجي بشخص أذكي واجمل مني ؟ |
Anladığım kadarıyla bayağı büyük bir iş adamısın. Bu doğru mu, Jim? | Open Subtitles | أنا أتفهم بأن رجل أعمال مهم جدا هل هذا صحيح، يا جيم؟ |
Onlar Ruanda'daki, maddi olarak, en değerli şeyler bu yüzden sınırın bu tarafında, onları korumak büyük bir başarı. | TED | إنهم في الواقع من أكبر صناع المال في رواندا، وعلي هذا الجانب من الحدود، يُعد الحفاظ عليها نجاحًا كبيرًا. |
büyük bir iş gelir de adamımız yetmezse seni ararım. | Open Subtitles | هذه النهاية إذا ؟ سأتصل بكِ إذا قابلنا شيئا ضخماً |
Bence o bodrum yangınında çok büyük bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | استمع لي هذا توقيت جيد أعتقد أنك ترتكب خطئاً فادحاً |