"büyük bir" - Traduction Turc en Arabe

• كبير
• كبيراً
• كبيره
• كبيرة
• أكبر
• كبيرا
• كبرى
• الكبير
• الكبيرة
• فادح
• مهم
• كبيرًا
• ضخماً
• ضخم
• فادحاً

Merdivenlerin büyük bir girişe işaret verdiğini düşünün ve o anın yıldızı olduklarını.
فكّر في كيفية إشارة السلالم إلى مدخل كبير وكان هناك نجم تلك اللحظة.

Eğer nükleeri tercih ederseniz, büyük bir azalma elde edersiniz, ama rüzgar ve(ya) konsantre güneş enerjisiyle olacağı kadar değil.
إذا ذهبت الى النووية، فستحصل على إنخفاض كبير لكنه ليس كبيراً كما هو الحال مع الرياح أو الطاقة الشمسية المكثفة.

Al bakalım aç dostum. büyük bir balık ve biraz daha şarap.
ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر

bunun sebebi tarihsel kayıtların büyük bir hızla dijital ortama geçiyor olması.
والسبب في ذلك هو أن السجل التاريخي يتم تحويله رقمياً بسرعة كبيرة.

Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim.
نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع.

Çok büyük bir para gibi geliyor; çok büyük bir para.
يبدو هذا المبلغ كبيرا جدا ، نعم هو ضخم في الواقع.

Gizem ve bilimsel anlayış sunuyor ve karşılaştırılabileceğin ötesinde şaşaalı. bu sistem hakkındaki araştırmaların büyük bir menzili var.
إنه يعطي الغموض,بعد النظر العلمي وبشكل واضح إبهار بلا منازع و البحث في هذا النظام له أهمية كونية كبرى

Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur.
انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن

Halen, sanal olan ile fiziksel olan arasında büyük bir kopukluk var.
ولا يزال هناك قطع اتصال كبير في الوقت الراهن بين الإفتراضية والمادية.

Chicago ve New Orleans'ın sağlık birimlerinin bunda büyük bir katkısı var.
إدارات شيكاغو و نيو أورليانز الصحية، لديهم دور كبير جداً في هذا.

Bu çok-aileli kompleksi inşa etmekle büyük bir hata yaptık- para kaybettik.
عندما قُمنا ببناء مُجمع الأُسر المتعددة هذا ارتكبنا خطأً كبيراً خسِرنا المال

En son, büyük bir kavga ettik. Aramız hiç iyi değil.
في آخر مرة تشاجرنا شجاراً كبيراً أواجه الكثير من المشاكل معه

Yani ben evdekiler için büyük bir kahraman oldum, tamam mı?
إنتظرِ، لذك أُعتبر بطلاً كبيراً فى نظر أقربائي، أليس كذلك ؟

Kesinlikle büyük bir gemi efendim. Ve hiç gücü yok.
بالتأكيد هى سفينه كبيره يا سيدى وهى بدون قوه كهربائيه

Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı..
أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده

Alice Stewart, 25 sene boyunca büyük bir mücalede yürütmek durumunda kaldı.
ولذا كان لدى أليس ستيوارت معركة كبيرة بين يديها لمدة 25 سنة.

Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var.
لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط.

Ve elbette ki bu başarı büyük bir çaba gerektiriyordu.
قد كلّفه هذا قدرا كبيرا من الجهد وهو الآن منهك

Projede büyük bir hata bulmak bunun projenin sonu olduğunu göstermez.
إنّ اكتشاف هفوة كبرى في المشروع لا يعني دائماً نهاية المشروع.

Çoğu insan bana noodle yeme deneyiminin büyük bir kısmı, höpürdeterek yeme sesidir.
الكثير قالوا لي أن الجزء الكبير من تجربة تناول المكرونة هو صوت إرتشافها.

Oysa, planktonla beslenen ve büyük bir köpekbalığı türü olan balina köpekbalığına baktığınızda, çeşitliliğinin daha fazla olduğunu görürsünüz.
وايضاً اذا نظرت الى اسماك قرش الحوت وهي نوع اَخر من أسماك القرش الكبيرة اَكلات العوالق تجدها اكثر تنوعاً

Ben büyük bir hata yaptım zeki biri ile evlenme?
هل اقوم بخطأ فادح بزواجي بشخص أذكي واجمل مني ؟

Anladığım kadarıyla bayağı büyük bir iş adamısın. Bu doğru mu, Jim?
أنا أتفهم بأن رجل أعمال مهم جدا هل هذا صحيح، يا جيم؟

Onlar Ruanda'daki, maddi olarak, en değerli şeyler bu yüzden sınırın bu tarafında, onları korumak büyük bir başarı.
إنهم في الواقع من أكبر صناع المال في رواندا، وعلي هذا الجانب من الحدود، يُعد الحفاظ عليها نجاحًا كبيرًا.

büyük bir iş gelir de adamımız yetmezse seni ararım.
هذه النهاية إذا ؟ سأتصل بكِ إذا قابلنا شيئا ضخماً

Bence o bodrum yangınında çok büyük bir hata yapıyorsun.
استمع لي هذا توقيت جيد أعتقد أنك ترتكب خطئاً فادحاً