ويكيبيديا

    "bahsettiğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اتحدث عنه
        
    • ذكرت
        
    • أتكلم عنه
        
    • الذي ذكرته
        
    • التي ذكرتها
        
    • أتحدّث عنه
        
    • التي تحدثت عنها
        
    • الذي أتحدث عنه
        
    • أقصده
        
    • ما أتحدث عنه
        
    • حدثتك عنها
        
    • كنت أتحدث عنه
        
    • اتكلم عنه
        
    • ذكرتُ
        
    • تحدثت عنه
        
    Benim burada bahsettiğim sağlıksız utanç ise sizi içinizden hasta eder. TED العار الغير صحي الذي اتحدث عنه هو الذي يتعب جداً من الداخل.
    Demin bahsettiğim resim işte burada -- Kitle Koruma Silahları TED وهذه الصورة التي ذكرت من قبل .. سلاح الانتاج الشامل
    "Neyden bahsettiğim hakkında hiç fikrim yok." diye düşünüyordum. Open Subtitles أنا فقط كنت أعتقد ليس لدي أية فكرة عن ما أتكلم عنه
    Peter vardığında gördüğü şey, size az önce bahsettiğim dehşet tablosuydu. TED وعند وصولهِ، وجد بيتر ذلك الرعب الذي ذكرته للتو.
    - Sana daha önce bahsettiğim dosyayı hatırlıyorsun değil mi? Open Subtitles يمر به عملاء المباحث تعرف أنها القضية التي ذكرتها لك
    Neyden bahsettiğim hakkında en ufak fikrin yok değil mi? Open Subtitles ليست لديكِ أيّ فكرة عمّا أتحدّث عنه أليس كذلك ؟
    Araştırma, adalet çalışmalarının sadece daha önce bahsettiğim becerileri oluşturmakla kalmadığını, başka türlü de ilerlediğini gösteriyor. TED ويظهر لنا البحث أن العمل للعدالة لن يستمر من بناء كل المهارات التي تحدثت عنها هو في الواقع يذهب في الاتجاه الآخر.
    Bu, bahsettiğim aynı AIR-INK'ten yapıldı. TED لقد صُنع من نفس إير إنك الذي أتحدث عنه.
    Şu bahsettiğim adam sorunlarını hep öyle halleder. Open Subtitles ذلك الرجل الذي أقصده أسوداد الرئة هو آخر مشاكله يا رجل
    bahsettiğim şey bu, kardeşim. Gel şu gitarlara bir bak. Open Subtitles هذا ما أتحدث عنه ، يا أخى لنتفقد هذه الجيتارات
    bahsettiğim o hayret verici birliktelikten doğan muhteşem duvarı geçiyoruz: neon "Ristorante" tabelası üzerinde duvarlara işlenmiş güzel oymalar var. TED مرورا بالحائط الرائع المليء بالتباين الذي كنت اتحدث عنه محفورات جميلة
    Pek çok imge göreceksiniz ve bunlar her zaman bahsettiğim konuyla ilişkili olmayacaklar. Yani, beyinlerinizi ikiye bölmenize ve bir yanda imajlar akarken diğer yanda beni dinlemenize ihtiyacım var. TED سوف تشاهدون العديد من الصور, ولن تكون دائما مرتبطة بما اتحدث عنه. ماريده هو ان اقسم عقولكم الى نصفين اتركوا الصور تنساب خلال نصف واستمعو الي من خلال النصف الاخر
    Silahla herkes herkesi vurur. İşte bahsettiğim buydu. Open Subtitles أي شخص يمكن أَن يضرب شخص ما هذا ما اتحدث عنه
    bahsettiğim gibi Woodland Emlakçılık çoğunlukla yazları satış yapan bir kurumdur. Open Subtitles كما ذكرت لك من قبل، بلدة وودلاند هى أساساً بلدة صيفية
    bahsettiğim gibi, bu acil ve gerçekten eğer seviniriz ... Open Subtitles مثلما ذكرت ، إنهُ أمر مُلح و سّأكون ممتناً إذا
    İtiraf etmeyecek olsan da, bahsettiğim şeyin ne kadar doğru olduğunu biliyorsun. Open Subtitles بالرغم أنكِ لا تعترفين بالأمر، لكنكِ تعرفين ما أتكلم عنه
    İşte bu kaza. bahsettiğim kaza buydu. Open Subtitles هذا التصادم اللعين هذا التصادم الذي أتكلم عنه
    Daha önce bahsettiğim müşteri konusunu kısaca ele alalım. TED لنأخذ موضوع الزبائن الذي ذكرته قبل قليل على سبيل المثال
    Ama bahsettiğim herşeyi değiştirebiliriz. Bir belediye binası açabilir, TED ولكن يمكننا ان نغير الامور التي ذكرتها .. يمكننا ان نعيد مفاهيم مجلس المدينة
    Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bahsettiğim şey buydu. Open Subtitles أكره قول هذا , لكن هذا بالضبط ما أتحدّث عنه
    Daha önce bahsettiğim kişilere dönelim. TED لذا دعونا نذهب مرة أخرى إلى بعض من هؤلاء الناس التي تحدثت عنها في وقت سابق.
    Bağışla beni, Moxica ama bahsettiğim, senin atındı! Open Subtitles إعذرني يا موكسيكا و لكنه جوادك ذلك الذي أتحدث عنه
    Aslında bahsettiğim şey daha çok, parlayan bir çeşit garip titreşen... Open Subtitles حقيقة , ما كنت أقصده بعض الأضواء... نوع من الذبذبات الغريبة...
    bahsettiğim şey şu: Toplulukları desteklediğimiz zaman kendi ortamlarında yerleşmiş olurlar. TED وهذا ما أتحدث عنه: عندما نكون قادرين على دعم أفكار المجتمعات المتجذرة في بيئتهم الخاصة.
    Şuradaki küçük şirin şeyde, sana bahsettiğim kız kardeşim Connie. Open Subtitles و هذة الفتاة الرقيقة هى أختى كونى التى حدثتك عنها
    Bu sabah arabada bahsettiğim şey tam da buydu işte. Open Subtitles هذا تماماً الذي كنت أتحدث عنه في السيارة هذا الصباح
    Benim bahsettiğim aşkta birini öldürmeye çalışmazsın. Open Subtitles نوع الحب الذي اتكلم عنه انك لا انك لا تحاول قتل الناس
    Bazı nedenlerden dolayı da buna atipikal deriz, bahsettiğim gibi kadınlar nüfusun yarısını oluştursa bile. TED ولسبب ما نسمي ذلك غير طبيعي، رغم أن النساء يشكلن نصف عدد السكان كما ذكرتُ سابقًا.
    Şimdi, bahsettiğim o inek modeli ile ilgili. TED الآن , بالنّسبة لنموذج البقر الذي تحدثت عنه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد