ويكيبيديا

    "bekliyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ينتظر
        
    • تنتظر
        
    • ينتظرني
        
    • يتوقع
        
    • تتوقع
        
    • ينتظرك
        
    • تنتظرني
        
    • توقع
        
    • تنتظرك
        
    • ينتظرنا
        
    • ينتظره
        
    • بانتظاري
        
    • يَنتظرُ
        
    • بانتظار
        
    • منتظراً
        
    Sonra Amanda bildiği tek dünyaya döndü, Billy de onu bekliyordu. Open Subtitles وعاد إلى عالم واحد، مما ويعرف أين بيلي كان ينتظر كانتون.
    Bu lafı birine söylemek için tüm hayatı boyunca bekliyordu. Open Subtitles لقد كان ينتظر طوال حياته ليقول ما قال لشخص ما
    Bundan sevinç duyacaktır. Zaten bu günleri bekliyordu. Nasıl gidiyor millet? Open Subtitles هي ستكون سعيدة جدا وكانت تنتظر هذا اليوم كيف تجري الامور؟
    Burası her zaman beni mi bekliyordu yoksa alelacele mi yapıldı? Open Subtitles هل كان هذا ينتظرني دوماً؟ أم أنه تم وضعه لي مؤخراً؟
    Orada durmuş bekliyordu... herhangi bişi sormadan yada merhamet beklemeksizin. Open Subtitles كان واقفاً هناك في انتظار لم يسأل أو يتوقع الرحمة
    Sanırım birini bekliyordu. Open Subtitles أطلت برأسها خارجا ولم تكن تتوقع وجود أحد
    Aşçı, senin kulüpteki bilardo oyununu bitirmeni bekliyordu. Open Subtitles لأن الطبخ كان ينتظرك حتى تنتهي من لعبة البلياردو في النادي
    Bir çocuk altına 8.30'da kirletse saatlerce altının temizlenmesi için bekliyordu. TED و إذا قام طفل بتوسيخ حفاضته في الساعة 8:30، عليه أن ينتظر عدة ساعات حتى يتم تغيير حفاضته مرة أخرى.
    Diktatörler çağı kapıya dayanmış... karanlık bir köşede ortaya çıkmasını sağlayacak olayı bekliyordu. Open Subtitles عصر الديكتاتورية كان على المحك ينتظر بين الظلال الحدث الذي سيصعده
    Muhtemelen orada CIA'daki bağlantısından telefon bekliyordu. Open Subtitles وربما أمره مدبر العملية أن ينتظر هناك حتى يتم الإتصال به تليفونيا
    Bu arada, Orokana endişeyle Fugōri'nin dönüşünü bekliyordu, uçağı tamamen yakıtla dolu ve gitmeye hazır. TED في أثناء ذلك تنتظر اوروكانا عودة فوجوري في ترقب، طائرتها مملوءة بالوقود ومستعدة للإقلاع.
    Faik Ana'mız dünden beri sizi bekliyordu. Open Subtitles الأم المسؤولة كانت تنتظر قدومك منذ الأمس
    Araba orada bekliyordu, polis gizlemişti. Open Subtitles السياره كانت تنتظر هناك مخفيه بواسطة البوليس
    Adamımız erken gelmişti, beni bekliyordu, alttan dört asma kilitle kitlenmiş bir birimin önündeydi. TED رجلنا قد أتى باكرا وكان ينتظرني أمام وحدة مؤمنة بأربعة أقفال على الجانب.
    Madenleri kamulastirip maden sirketlerine yol verince... baska ne olmasini bekliyordu ki? Open Subtitles تأميم الثروات المعدنية و طرد شركات التعدين ماذا كان يتوقع أن يحدث؟
    Herhalde seni hafta sonu bekliyordu. Open Subtitles اعتقد بانها تتوقع حضورك في عطلات الأسبوع
    İki saat sonra arabana girene kadar, seni orada ne için bekliyordu ki? Open Subtitles أجل، ولقد كان ينتظرك أن تخرجي من هناك لمدة،ماذا، ساعتني بعد ذلك حتى وصلتِ لسيارتك؟
    Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü, Elimde bir şey yoktu ancak posta kutumda red mektupları beni bekliyordu. TED إذن، طوال ست سنوات تقريبا، كل يوم، لم أكن أتوصل إلا برسائل الرفض التي كانت تنتظرني داخل صندوق البريد.
    Aslında dünyanın en büyük dinozorundan daha çok şey bekliyordu. Open Subtitles هو في الحقيقة توقع أكثر من أكبر دينصور في العالم
    Tracy'nin sana göstereceği bir şey var. Seni bekliyordu. Open Subtitles تريسي عِنْدَها شيءُ لتريك اياه هي تنتظرك
    Belki yolda oturuyordu ve bizim ona çarpmamızı bekliyordu. Open Subtitles لربّما هو كان يجلس في الطريق، ينتظرنا لصدمه
    Sanırım, adamımız arka koltukta bekliyordu ve araba hareket edince ortaya çıktı. Open Subtitles أعتقد أنّ رجلنا كان ينتظره له في المقعد الخلفيّ قفز عليه بمجرّد أنّ كانت السّيّارة تتحرّك
    Sanki beni bekliyordu hizmet etmeye hazır her arzumu bilen... Open Subtitles وكأنها كانت بانتظاري وجاهزة للخدمة تعرف كل ما أرغب به
    Belki de istediği kızı görene kadar bekliyordu. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا هو كَانَ يَنتظرُ حتى رَأى البنتَ أرادَ.
    Bir fırsat için bekliyordu, geleceğine başlamak için bekliyordu, ilerlemek için bekliyordu karşısına çıkan ilk şey bu oldu. TED لقد كان بانتظار فرصة، فرصة لبناء مستقبله، يترقّب في طريق إلى الأمام، و كانت تلك أوّل فرصة سنحت له.
    İnsanların bir çoğu, kesintisiz 36 saattir bu anı bekliyordu. Open Subtitles العديد من الجماهير تواجد في الموقع قبل 36 ساعة منتظراً هذه اللحظة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد