İki numaralı bantla alakalı parti tipleriyle ilgili hiçbir bilgin yok. | Open Subtitles | لن يعطيك اي احد من المحتفلين معلومات عن الربطه رقم 2 |
bilgin olup olmadığını söyle. Sana söyleyeceğim. | Open Subtitles | قل لى اذا كان لديك أى معلومات سأقول لك فى حينه |
Daha fazla yararlı bilgin yok, değil mi, Nina? | Open Subtitles | ليست لديكِ أى معلومات أخرى مفيدة أليس كذلك؟ |
bilgin olsun, Anthony etrafta dolaşıp aldatmakta özgür olduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | لمعلوماتك, أنطوني يخبر الناس في الخارج بأنه مسموح له بالخيانة |
Bu gibi şeylerle ilgili ne kadar bilgin var bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اعرف كم يبلغ حد علمك عن هذا الموضوع |
Bu konuda bilgin olup olmadığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | نريد أن نعرف هل لديكِ أيّة معلومات عن ذلك؟ |
Paylaşacak bir bilgin varsa sadece paylaş. | Open Subtitles | وإذا كان لديك معلومات للمشاركة إذن قم بإلقائها فقط |
Kasabaya kaçak malları kimin soktuğuna dair bilgin olduğunu duydum. | Open Subtitles | أخبرك أنك لديك معلومات حول من يقوم بتهريب سلع مهربة الى المدينة |
Uyuyan hücreyle ilgili bilgin olursa polisleri arasın, ...buluşmaya gitmezsin. | Open Subtitles | إذا كان لديك معلومات حول خلية نائمة فعليك بإستدعاء رجال الشرطة أنت لا تذهب إلى هذا الاجتماع |
Gizli örgüt hakkında bir bilgin varsa polisleri ararsın. | Open Subtitles | إذا كان لديك معلومات حول خلية نائمة، استدعاء رجال الشرطة. |
Şu anda seninle aynı havayı soluyor olmamın tek nedeni konuyla ilgili bilgin olduğunu söylemen. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلني أشاركك نفس الهواء، هو لأنك قُلت أن لديك معلومات هامة، |
bilgin olsun gün batımı 3 dakika sonra, tamam mı? | Open Subtitles | لمعلوماتك الغروب خلاص ثلاث دقائق حسناً؟ وكل شخص يبدو جيداً |
Ama bilgin olsun; o listeye kimi ekleyebileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن لمعلوماتك, هل تعلمين من يجب وضعه على تلك اللائحة؟ |
bilgin olsun mezunlar buluşması için özel bir içki hazırlıyorum. | Open Subtitles | لمعلوماتك أنا أحضر مشروب مميز لحفة الترحيب عند حقائب السيارات |
bilgin olsun, sana güvenmemeyi tavsiye etmiştim. | Open Subtitles | ليكن في علمك أنّي نصحت بعدم الوثوق بك هنا |
Yani bütün bu bilgin, bu eğitimin seni yoldan çıkardı? | Open Subtitles | إذن كل تدريبك, و معرفتك يمكن أن تقودك إلى الضلال؟ |
bilgin olsun, kendime birkaç pahalı şarap siparişi verme özgürlüğümü kullandım. | Open Subtitles | فقط لعلمك ، أخذت الحرية في طلب بعض النبيذ الغالي حقا |
Bu arada bilgin olsun, ben de senden pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | فقط للمعلومية,أنا لم أعجب بكِ كثيراً أيضاً |
Bu durumda evliliğiniz bilgin ve partideki temasların açısından önemli olmuştur. | Open Subtitles | ولذا كان زواجكما أمراً حيوياً، معلوماتك ومعارفك داخل الحزب. |
Onları takip etmenin bir yolu olmalı. lanto benimle, yerel bilgin lazım. | Open Subtitles | ، لابد من وجود طريقة لتعقبهم ،يانتو تعال معي ، فأنا أحتاج لمعرفتك بالأمور المحلية |
İlerisi için bilgin olsun, genelde slip tercih ederim. | Open Subtitles | للعلم مستقبلاً أنا عادة أفضل الملابس الداخلية القصيرة |
bilgin olsun, ben farklı oy verdim, E. Ama çoğunluğun kararına kurban gittim. | Open Subtitles | للتذكير فحسب، صوّت ضدك، لكنني تبعت الأغلبية |
bilgin olsun diye söylüyorum, ben güreşin siyah kraliçesi olmak için uğraşıyorum. | Open Subtitles | ,لعلمكِ إنني أختبر لإتحاد النساء المصارعات السود |
Daha önce hiç başıma gelmedi, bilgin olsun. | Open Subtitles | هذا لم يسبق ابداً ان حدث في حياتي فقط لتعلمي |
Bu senin dünyan Scully. Senin bilgin zaman kazandıracak ve zaman bizim düşmanımız. | Open Subtitles | هذا هو تخصّصكِ يا (سكالي)، علمكِ سيوفّر الوقت، فالوقت هو عدوّنا |
- Merhaba! - Ben de bilgin. | Open Subtitles | مرحبا انا شولار |
Ve sadece bilgin olsun, senin küçük tuvalet hikayeni yutmadım. | Open Subtitles | ولعلمك فقط, أنا لا أصدق قصة دورة المياة التي رويتها. |