Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. | TED | والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط |
Nerede başladğını görüyormusunuz? 2001 Eylül, gerçekten gerçek olan birşey olduğunda korkmamızı gerektiren. | TED | هل ترون أين تبدأ؟ سبتمبر 2001 عندما كان لدينا شيء حقيقي لنخاف منه. |
Acaba Bay Kane ile ilgili herhangi birşey hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | اذا اردت التحدث عن اي شيء تتذكره متعلق بالسيد كين |
Galdwell'in makalesine eşlik eden şu karikatüre bakın ve bana yenilikçi düşünürlerin tasvir edilişinde rahatsızlık verici birşey görüp görmediğinizi söyleyin. | TED | لننظر الى هذا الرسم الذي أُرفق مع مقالة غلادويل واخبروني ان رأيتم شيئاً غريب فيما يخص هذه الرسمة عن التفكير الابتكاري |
Kesinlikle mantıksız birşey değil. Ekonomik olarak da etkin bir uygulama. | TED | هذا ليس شيئاً معقولاً لفعله . إنه شيئ كفء اقتصادياً لعمله |
Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
Lütfen bir bardak su, gözüme birşey kaçtı, su serpmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد قدحاً من الماء ، رجاءً لقد دخل شيء في عيني |
- Şu ağaçların orada birşey var. - Bir sincap. Konuştuklarımız onu uyandırdı. | Open Subtitles | ـ هناك شيء ما في تلك الأشجار ـ إنه سنجاب ، حديثنا أيقظه |
Yapılabilecek başka birşey kalmadı... sadece amcalarına gidip tüm gerçeği anlatabilir, anlamasına uğraşabilirim. | Open Subtitles | مفيش حاجة تانية تتعمل ماعدا الذِهاب إلى عمِّهم،و نخبرُه بكُلّ شيء ونجبرُه للفَهْم. |
Filip'in dediğine göre eğer birşey olursa başımız belaya girermiş. | Open Subtitles | فيليب يقول أننا سنتورط في مشاكل إذا حدث شيء ما. |
Benim vücuduma gel diyen yok, herhangi birşey olarak geliyorsun. | Open Subtitles | لا أسألك العودة في جسدي، ولكن يمكنك العودة كأي شيء |
Anlaşılıyor ki, onun Takeda klanı için yapacağı birşey yok. | Open Subtitles | بعد اذنك لَيْسَ لهُ اي شيء ليَعمَلةُ مَع عشيرةِ تاكيدا |
Gidelim. Oh, birşey daha var. İçeri seninle birlikte giremem. | Open Subtitles | شيء آخر من فضلكم لا يمكننى أن أدخل هنا بصحبتكم |
- Suç aleti bıçak gibi birşey... fakat olay mahalinde hiçbirşey bulunamadı. | Open Subtitles | شيء حاد كموس كان السلاح لكن لم يوجد شيء في مسرح الجريمه |
Bu herkes ne içmek istiyorsa verin.Şampanya ya da başka birşey | Open Subtitles | أعطهم أي شيء يريدون شربه أي شيء يريدون ولا يهم سعره |
Elinde onun gibi parlak birşey var,... ve sen onu boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | إن لديك شيئاً عبقرياً بالفعل مثل هذا و أنت تضيعه و حسب |
Hepimizin bilmesi için,belki yaşayan birşey,belki hatta ölen birşey var içerde. | Open Subtitles | كُلنا نعرف بأنه ربما يكون هناك شيئاً حياً او ميتاً بالداخل |
Ölü biri tek birşey bilir... hayatta olmanın daha iyi olduğunu. | Open Subtitles | الموتى يعلمون شيئاً واحداً فقط هو أن الحياة أفضل من الموت |
Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem. | Open Subtitles | لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء |
Ama İsveç'te böyle bir alışkanlışımız vardı, çocuklar ölürken engellemek için birşey yapmasak da tüm ölen çocukları sayıyorduk. | TED | ولكن في السويد هذه هي عادتنا .. نحن نحسب معدل وفيات الاطفال حتى لو كنا لن نقوم بشيء حيالها |
Hayır, bu önemli. Riskli yatırımlar: iyi birşey mi yoksa kötü mü? | Open Subtitles | لا، هذا مهم، الشركات المدعومة المشتراة بالكامل أمر جيد أم سلبي ؟ |
Çiftlikte boş boş durmaktan canın sıkılırsa her zaman uğrayıp seni alabilirim ve başka bir yere gidebiliriz birşey yapmayız. | Open Subtitles | آنتي , تعلمي , إذا مللتي من عدم عمل شي بالمزرعه بإستطاعتي المرور بكِ وآخذك وبإستطاعتنا الذهآب لا آماكن آخرى |
Sizin için hiç birşey yapmadığımı söylemeyin bana çünkü şu anda sizi bekliyorlar. | Open Subtitles | لذلك لا تقل أني لم أفعل أبدًا شيئًا من أجلك لأنهما تنتظرانك الآن |
Eğer bu şey gerçeğe dönüşürse, varili 60$ olan petrol basit birşey olacaktı. | Open Subtitles | سيقضي هذا على براميل بترول ب60 دولار إن وضع هذا الشيء محل التنفيذ |
Bir çeşit hortlak veya ruh. Veya onun gbii birşey. | Open Subtitles | إنه نوع ما من الشياطين أو الأشباح أو شئ ما |
Komik birşey denersen, sokakta striptiz yaparım haberlere çıkmasını garanti ederim. | Open Subtitles | جرب أي شئ مسلي سأرقص في الشارع سأضمن سيظهر في الأخبار |
Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة |
Augustine, işlerimizi elimize yüzümüze bulaştırma kapasitemizin insanlık sisteminde bir çeşit utanç kaynağı olmadığını, ancak yok edebileceğimiz ve üstesinden gelebileceğimiz birşey olduğunu görmüş. | TED | لقد استوعب القديس اغسطين ان قدرتنا على ان نخطىء ليس امرٌ محرج ففي النفس البشرية شيءٌ يجلعنا نتجاوز الاخطاء حينما نكتشفها ونعيد بناء انفسنا |
Neden bu eve hayat getirecek bir çocuk veya birşey isteyeyim? | Open Subtitles | لماذا سأريد طفل أو أى شئ يجلب الحياة لهذا المنزل ؟ |
Biliyorum hayatım. Şu anda söyleyeceklerim sana hiç birşey ifade etmeyecek. | Open Subtitles | أعلمُ يا عزيزتي، بأنَّ كلماتي لا تعني أيَّ شيءٍ لكِ الآن. |
Onu çalacak. Nasıl tepki vereceğimizi bilmiyorum, ama birşey değişecek. | TED | سيعزفها. لا أعرف كيف سنتجاوب معها، لكن شيئا ما سيتغير. |