ويكيبيديا

    "bir çözüm" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حل
        
    • حلاً
        
    • حلا
        
    • الحل
        
    • حلًّا
        
    • حلّاً
        
    • لحل
        
    • حلًا
        
    • بحل
        
    • هناك حلّ
        
    • قمامتك البيضاء
        
    • له من حلّ
        
    • طريقة للخروج من هذا
        
    • عن حلّ
        
    • حلاًّ
        
    Ekonomi üzerindeki bu tehlikeyi gördükten sonra, bu soruna bir çözüm bulmamız gerektiğini düşündüm. Tüm bunlara yaklaşımım bu. TED وبالتالي بالنظر إلى هذا الخطر على الاقتصاد، فكرت أننا في حاجة إلى حل لهذا المشكل. هذه مقاربتي لكل هذا.
    Bir takım hasta üzerinde cihazı test ederken farkettim ki bütün gece çorapla uyumak istemeyenler için bir çözüm bulmam gerekiyordu. TED اختبار الجهاز على عدد من المرضى جعلني أدرك أني بحاجة لأخترع حل للناس الذين لا يريدون ارتداء جوارب أثناء النوم ليلًا.
    Dördüncü bir çözüm daha var, bu daha tartışmalı, ama konuşulması gerekiyor. TED وهناك حل رابع أيضًا، هذا محل خلاف، لكنه يستحق أن نتحدث عنه.
    Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken, çevresel açıdan veya insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir. TED في حين قد يكون هذا حلاً ذا تكلفة إقتصادية منخفضة فهو بالتأكيد ليس منخفض التكلفة بيئياً أو على مستوى صحة وسلامة الإنسان
    - Onu Bicêtre'e gönderemeyiz. Ben başka bir çözüm yolu göremiyorum. Open Subtitles لا يمكن أن نرسله إلى بيكاتر ـ لا أرى حلا آخر
    Senin bir sorunun var ve bende de senin sorununa bir çözüm. Open Subtitles أنت لديك مشكلة .. وأنا لدى الحل هؤلاء النساء هم افضل حل
    ! " Şimdi şunu düşünebilirsiniz. bir çözüm var ! TED الآن قد تفكرون ، أه ، هنالك حل ، الهلوسات
    Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. Open Subtitles حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق
    Sorunuma kalıcı bir çözüm getirirsen iyi para vermeyi düşünüyorum. Open Subtitles أنا أتمنى أن أدفع مالا كثيرا مقابل حل دائم لمشكلتي
    bir çözüm yolu var ama biraz nahoş, ama sadık olursanız, işe yarayabilir. Open Subtitles هناك حل إنه غير سار ولكن إذا ما كنتما مخلصان تمام فسوف ينجح
    her gün sağlıklı ciğerleri olan zihinsel özürlü çocukları okullarına götürürken, bir yandan da kızının problemine bir çözüm arıyordu. Open Subtitles كان يبحث عن حل لابنته حيث كان يقود كل يوم للمدرسة هناك أطفال أصحاء برئات سليمة و لكن دماغ متضرر
    Yaşadığın ikilemin yasal ve kolay bir çözüm yolu var. Open Subtitles يبدو لي بشكل جلي ان هناك حل بسيط وقانوني لمعضلتك
    Bu bir çözüm değil. Bir PAM roketi yeterince itiş gücü sağlamaz. Open Subtitles هذا ليس حلاً يا فرانك ، صاروخ واحد لا يكفي لتوجيهه اصلاً
    Castili atalarımız aynı sorunla karşılaşmışlar ve çok akıllıca bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles أسلافنا الكاستنين عانوا من نفس تلك المشكلة .. وكان لديهم حلاً مذهلاً
    Evet. Yoldaşlarımın çoğu gibi ben de barışçıl bir çözüm arzulamaktayım. Open Subtitles أجل ، مثل الأقلية من بني عرقي نحن نتمنى حلاً سلمياً
    - Sana diğer odada uyurum demiştim. - Bu bir çözüm değil ki. Open Subtitles ـ لقد أخبرتك أنني سوف أنام في غرفة أخرى ـ هذا ليس حلا
    Herbiriniz sorununuzu anlatıyorsunuz, daha sonra herbiriniz bir çözüm öneriyorsunuz. Open Subtitles كل منكما سيشرح المشكلة ومن ثم كل منكما سيطرح حلا
    Bu savaş batağından çıkmanın tek yolu, barışçıl bir çözüm. Open Subtitles الحل السلمي هو الطريق الوحيد للخروج من هذه الحرب الشائكه
    Ben bir biyoloğum, bu yüzden de iklim değişikliğine öyle bir çözüm sunuyorum ki dümyada bunu yapabilmek üzere evrilmiş en iyi organizmayı seçiyorum -- bitkileri. TED أنا عالمة أحياء، ولهذا أنا أقترح حلًّا لمشكلة التغير المناخي التي تشمل أفضل كائن حي على سطح الأرض، النباتات.
    Bu yaşadığımız restoran problemini biraz düşündüm. Ve sanırım bir çözüm buldum. Open Subtitles فكّرتُ طويلاً بالمشكلة التي تواجهنا في المطاعم، و أعتقد أنّي وجدتُ حلّاً.
    Vahşi yaşamın aksine, eski rus yük kamyonları soğuğa uyarlanmamış durumda bu yüzden sürücüler yeni bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles ، على عكس الحياة البرية الشاحنات الروسية القديمة ليست مُتكيفة مع البرد بصورة جيدة .لِذا يخطط السائقون لحل جديد
    Çünkü veri tek başına asla bir çözüm olmayacaktır. TED لأن البيانات وحدها لن تعطينا حلًا أبدًا.
    Ve gerçekten de bir çözüm bulabileceğinden gerçekten de umutluyum. Open Subtitles وأنا حقاً آمل بأن.. تنجح للخروج بحل من هذه الكارثة..
    Dövüşten kaçınmayı yeğlerdim. bir çözüm yolu olsa o yolu tutardım. Open Subtitles أحبذ تجنّب القتال .إذا كان هناك حلّ يقينا منه
    Ortalığı kana bulamak yerine bir çözüm bulalım. Open Subtitles إنّك لا تود أن تسفك الكثير من .الدماء على قمامتك البيضاء
    Ne zevkli bir çözüm. Open Subtitles يا له من حلّ جميل
    Bir cevap, bir çözüm yolu olmalı. Open Subtitles لا بُدّ من وجود حلّ، طريقة للخروج من هذا.
    Düşünüyor sen ve ı bir çözüm aramaya başladı ne kadar. Open Subtitles وضعًا بالاعتبار الشوط الطويل الذي قطعته معك بحثًا عن حلّ.
    Bu yüzden durumu değerlendirip başka bir çözüm bulacağım. Open Subtitles لذا سأعيد التفكير في موقفي وأجد حلاًّ آخر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد