ويكيبيديا

    "bir şeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أي شيء
        
    • شيء واحد
        
    • شيئاً واحداً
        
    • بشئ
        
    • شئ ما
        
    • لديه ما
        
    • عن شيء
        
    • لديه شيء
        
    • أيّ شيء
        
    • في شيء
        
    • شيء من
        
    • أي شئ
        
    • اي شيء
        
    • لشيء
        
    • أمر ما
        
    Yani, doğada bu renkte gördüğüm bir şeyi düşünemiyorum, bu tona benzer. TED لا يمكنني التفكير في أي شيء تراه في الطبيعة يبدو بهذا اللون.
    Durum şu ki, Birleşmiş Milletler kimseye bir şeyi empoze etmez. TED حسنًا، إن الأمم المتحدة لا تفرض أي شيء على أي شخص.
    Prue, çok şey değil ama bir şeyi bilmem gerek. Open Subtitles برو، أنا لا أرغب بالكثير، لكنني أريد معرفة شيء واحد
    Dönemimin ilk senesi bitmiş ve yapacağım dediğim tek bir şeyi bile başaramamıştım. Open Subtitles ومرت السنة الرابعة من حكمي ولم أحقق فيها شيئاً واحداً تم انتخابي لفعله
    Yani, genç bir kızken böyle bir şeyi hayal edemezdim. TED تعلمون ، ما كنت لأحلم بشئ مماثل عندما كنت شابه.
    Bizim için önem taşıyan şeyleri ölçeriz. Bu yüzden de kimse bir şeyi ölçmeye zahmet etmediğinde ihmali hissederiz. TED كلنا نقيس الأمور التي تهمنا، ولهذا نحس بالإهمال حين لا يولي أي أحد الأهمية لقياس أي شيء على الإطلاق.
    film berbattı ve istediği hiç bir şeyi alamadı şimdi, iyi geceler! Open Subtitles الطعام كان كريها والفيلم كان سيئاً ولم ينل أي شيء طابت ليلتك
    Herhangi bir şeyi nasıl daha iyi gösterebildiğimi görüyor musun? Open Subtitles ترى كيف ل يمكن أن تجعل أي شيء تبدو أفضل؟
    Ugşşşşşşşşşş. O adamın ağzından çıkmış herhangi bir şeyi duymak istemiyorum; Open Subtitles لا أريد أن أسمع أي شيء خرج من فم ذلك الرجل
    Ama özel olarak tek bir şeyi söylemen için seni buraya çağırdım. Open Subtitles طلبت منكم هنا لتقابلني لتقول لي بشكل خاص شيء واحد فقط صحيح.
    Şiddetli direniş ve pasif direniş birlikte çok önemli bir şeyi paylaşıyorlar; Her ikisi de davalarına bir izleyici arayan bir tür tiyatro. TED مقاومة عنيفة والمقاومة اللاعنفية شيء واحد مهم جدا مشترك ؛ وكلاهما نموذج للمسرح تسعى لحضور جمهور لقضيتهم.
    bir şeyi iyi biliyorum: Trump'ın dünkü konuşmada söylediklerinin çoğu muhafazakar konular değildi. TED أنا متأكدة من شيء واحد: الكثير مما تحدث عنه ترامب ليلة أمس لم تكون أمورا خاصة بالمحافظون،
    Çünkü hayatının yarıda kesildiğini düşünüyor ve hiç değilse bir şeyi sonlandırmak istiyorsun. Open Subtitles لأنكِ تشعرين لأن حياتك تم إقتطاعُها ويمكن أن تُنهي على الأقل شيئاً واحداً
    Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum: yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir. TED إذاً فأنا أخبركم بشئ تعرفونه بالفعل: بالأسم، أن المقارنة تغيّر قيمة الأشياء.
    Kariyerinizden daha önemli olan bir şeyi tamamen önemsemediğiniz görünüyor. Open Subtitles يبدو أنكِ مُتجاهلة تماماً شئ ما أكثر أهمية من عملكِ
    İzin günlerinde herkesin yapacak bir şeyi var, benim dışımda. Open Subtitles كل شخص لديه ما يفعله في أيام إجازته إلا أنا
    Çok heyecan verici olduğunu düşündüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum. TED حسنًا، أريد أن أخبركم عن شيء أعتقد أنه مثير حقًا.
    - Kaybedecek bir şeyi olan sensin. - Koç, onları tanımıyorsun bile. Open Subtitles ـ أنت من لديه شيء ليخسره ـ أنت لا تعرفهم أيها المدرب
    Sen o silahı elinde tutarken hiç bir şeyi tartışamayız. Open Subtitles بينما أنتِ تمسكين المسدس، لن نتمكن من مناقشة أيّ شيء.
    bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. TED النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.
    Seri numaralarını, güvenlik kodlarını ya da bu tip bir şeyi aldığınızı zannetmiyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن لديك رقم تسلسلي أو رمز؟ أي شيء من هذا القبيل؟
    bir şeyi tahrik etmeye çalışmıyorum. Yardım alman lazım, tamam mı? Open Subtitles أنا لا أسعى للتحريض على أي شئ أنت تحتاج للمساعده, حسناً؟
    ben abimin istediği herşeyi yaparım... ama önce bir şeyi öğrenmek zorundasın. Open Subtitles افعل اي شيء يريده اخي لكن يجب عليك ان تتعلم شيئا اولا
    Yani, bir daha böyle bir şeyi ima dahi etmeyeceksin. Open Subtitles لذا إياك أن تلمح لشيء من هذا القبيل مرة أخرى.
    Bunu ona da sorabilirler ama öncesinde benden bir şeyi kontrol etmemi istediler. Open Subtitles ربما سيرغبون باستجوابها, ولكن قبل أن يفعلوا, يريدون مني التحقق من أمر ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد