"bir daha" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مجدداً
• ثانية
• مجددا
• مرّة أخرى
• مرة آخرى
• مُجدداً
• مرة أخري
• مره اخرى
• مره أخرى
• من جديد
• بعد الآن
• مجدّداً
• مرةً أخرى
• مرة اخري
• المرة القادمة التي

Sonra ateş etmeye başladı. Oradaki kadını vurdu, ben de bir daha vurdum.
ثم بدأ بإطلاق النار و أصاب تلك المرأة هناك ، لذا ضربته مجدداً

Kuzeni tabii onu yapmaması için uyarmaya çalıştı, ama Shadi'nin telefonunun şarjı bitti, ve telefonu bir daha hiç geri açılmadı.
ولقد حاول إبن عمّه بالطبع تحذيره من القيام بذلك، ولكن بطاريّة هاتف شادي قد نفذ شحنها، ولم يشتغل هاتفه مرة ثانية.

Bunu yaptıktan sonra onu bir daha asla sevmediğimi söylemeye cüret etsem mi?
أجروء على الآعتراف بعد أن فعلت ذلك أني لم أعد أحبها ثانية ؟

Dediğimi unutmayın, Efendi Hawkins, ve bir daha kaçmaya çalışmayın.
استمع لما سأقوله لك يا فتى ولا تهرب مني مجددا

İlk önce ben ararım. Bu bir daha tekrarlanmayacak. Asla!
سأتصل بك أولاً دائماً، هذا لن يحدث مجدداً أبداً أبداً

Buraya neden geldiğimizi bilmiyorum. Buraya bir daha asla gelmeyeceğim.
أجهل لماذا أتينا إلى هنا، لن أعود إلى هنا مجدداً

Onu bir daha görmek istemediğime neden karar verdim bilmiyorum.
لا أدري كيف أقنعت نفسي أنني لا أود رؤيتهم مجدداً

Dürüstçe hiçbir belirsizlik hissi olmadan seni bir daha görmek istemediğimi söyleyebilirim.
يمكنني القول بصراحة, بدون اية لمحة للشك, أنني لا أريد رؤيتكِ مجدداً.

Birkaç hafta önce aradı ve yürümeyeceğini söyledi ve bir daha aramadı.
اتصل منذ بضعة أسابيع, قائلاً أنه ليس ناجحاً, و لم يتصل مجدداً.

Şimdi gideceğimiz yerde, baban seni bir daha hiç incitemeyecek.
سنأخذك الى مكان لا يستطيع فيه أبيك أن يؤذيك مجدداً.

Bunların hepsi bir yanlış anlamaydı. bir daha asla olmayacak.
هو كله مثل هذا سوء الفهم هو لَن يحدث ثانية

Zaten iki defa öldürdüğünü ve bir daha öldürmeye tereddüt etmeyeceğini söyledi.
قال انه قتل مرتين من قبل, وانه لن يتردد فى القتل ثانية

Ama bir daha asla aileye karşı başkasının tarafını tutma.
و لكن اياك أن تنحاز لأحد ضد العائلة ثانية أبدا

bir daha da bahsetmedi zaten ben de bitirdi diye düşündüm.
ولم تذكره مجددا لذا حسبت القضية إنتهت بشكل سيئ، كما تعرفون؟

Yani borcumu söyle ve seni hayatım boyunca bir daha görmek istemiyorum.
لذا أخبريني بكم ادين لكي؟ و بعدها لن أرغب في رؤيتك مجددا

O orospu çocuğuna, benimle bir daha konuşmaya çalışırsa boğazını keseceğimi söyledim.
أخبرتُ ذلك الساقط أنّي سأنحر حلقه لو حاول التحدّث معي مرّة أخرى.

- Evime dönmek istedim. - Karını bir daha göreceğini sanmıyorum.
أدرت العودة للوطن لا أعتقد أنك سترى زوجتك وأولادك مرة آخرى

Onunla en son konuştuğumda benimle bir daha görüşemeyeceğini söylemişti.
آخر مرة تحدثت إليها قالت أنه لا يُمكننا اللقاء مُجدداً.

Kısa bir konuşmanın ardından kız bu delikanlıya... bir daha konuşmak istemediğini söyledi.
تحادثا لدقيقة واحدة ثم أخبرته .بأنها لا تريد أن تتحدث اليه مرة أخري

dinle bir daha yaz kampı lafı edersen, eve gelir pataklarım seni.
اسمعى اذا تحدثت مره اخرى عن هذا المعسكر سأتى الى البيت واضربك

O makineyi bir daha kullanmana izin veremem. Kusura bakma...
لا يمكننى أن أتركك تستخدم الأله مره أخرى أننى أسف

bir daha, seni Bosie ile görürsem.. başına geleceklerden, korkmaya başlayacaksın!
ان وجدتك انت و بوزي معا من جديد ساجلدك جلدا ساحقا

bir daha da ne karımla ne de benle konuş.
وأمر آخر لا تتحدث معي أو مع زوجتي بعد الآن

Hastanın tek gerçek tedavisi bir daha kalbine yüklenmemesi bu da hastaya 21 yaşında emekliye ayrıl demek zorunda olduğumuz anlamına geliyor.
العلاج الوحيد الحقيقيّ للمريض هو ألاّ ينهك قلبه مجدّداً ما يعني أنّ علينا إخباره بأن يتقاعد في أوج عمره البالغ 21 عاماً

Edepsiz seni, bir daha seni buralarda yakalarsam, ağzını burnunu kırarım!
أنت امرأة قليلة الحياء إذا رأيتكِ هنا مرةً أخرى سأحطم وجهكِ

Telefon görüşmesi kötü gittiyse bir daha ararız. Annesi de parayı öder.
الاتصال الاول كان سئ , سأتصل مرة اخري ام الفتي ستدفع الفدية

bir daha bahçıvanınızı, çocuk bakıcınızı gördüğünüzde, böyle bir insan görürseniz onlara içtenlikle sarılın ve ait olduklarını söyleyin.
في المرة القادمة التي ترى فيها بستاني منزلك، ترى مربيتك، ترى شخصًا كهذا، امنحهم عناقا كبيرًا، وأخبرهم أنهم ينتمون.