Üzgünüm, sire, ama bir dev kentin duvarlarından içeri sızmış. | Open Subtitles | أنا آسف يا مولى، لكن هناك عملاق إخترق حوائط المدينة |
Marvin Bernstein bir dev olabilir. Ama sen bekleyen bir devsin. | Open Subtitles | مارفن بيرنستن قد يكون عملاقاً لكنك عملاق لم يحن آوانه بعد |
Evet, güneş üç milyar yıl içinde kırmızı bir dev olana kadar. | Open Subtitles | أجل، عندما تتسع الشمس إلى نجم عملاق أحمر بعد 3 ملايير سنة |
Gündüzleri güzel bir prenses, geceleriyse çirkin bir dev oluyormuş. | Open Subtitles | في النهار، تكون أميرة فاتنة، في الليل، تكون غولاً قبيح. |
Dediklerinin doğru olduğunu varsayarsak babanın da bir dev olması gerekmez mi? | Open Subtitles | إن صحَّت نظريتك، فهذا يعني أن والدك أيضًا عملاق. |
"İnsan Nasıl bir dev Oldu!" "Herkesin üzerindeki Almanya!" | Open Subtitles | كيف أصبح الانسان عملاق المانيا فوق كل شئ |
Burada yatmış,... ölecek miyim ölmeyecek miyim diye düşünürken,... odamda bir dev gördüğümü sandım. | Open Subtitles | وأنا أرقد هنا متسائلاً ما إذا كنت سأحيا أو سأموت، لدرجة أني تخيلت رؤية شخص عملاق في غرفتي. |
Enerji santralının aslında bir santral olmadığını çünkü çok büyük, dev bir dev bir kondansatör olduğunu ve enerji üreteceğine Gotham'ın enerjisini emeceğini onu depolayacağını stoklayacağını öğrendim. | Open Subtitles | يعني علاقه هذا المشروع بحقول الطاقه هو مجرد الاسم فقط و لكن في الواقع سيكون هذا كبير مكثف كبير بل عملاق |
Etraflarında bir dev varken nasıl mutlu olabilmişler? | Open Subtitles | لا اعلم كيف يمكنهم ان يكونو سعداء ان كان هنا مخلوق عملاق |
Willow malzemeleri dükkandan çaldı ve onu mor bir kristalin içinden çıkardı. Şeytani bir dev bu. | Open Subtitles | ويلو سرقت المكونات وحررته من كرة كريستالية أرجوانية هو عملاق |
Soğuk Pasifik Okyanusunun kuzeylerinde bir dev yaşar. | Open Subtitles | في المياه الباردة لشمال المحيط الهاديء يعيش عملاق |
Daha çıtı pıtı görünmemi sağlamak için oynadığım her sahnede arkamda durması için bir dev tutmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن توظف عملاق ليقف في خلفية جمع مشاهدي ليجعلني أبدو أكثر أناقة |
Geçen hafta Moray dünyaya bir dev gibi hükmetti. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي , موراي عبر العالم الضيق وكأنه عملاق |
bir dev tarafından yenilmiş olmasına rağmen, Eren Jaeger esrarengiz bir devin içinde tekrar ortaya çıktı. | Open Subtitles | على الرغم من مهآجمة العملاق لإيرين جاجير . ظهر فجأة عملاق من جثّة عملاق |
Daha uzaktaki ise Jüpiter, gazdan oluşan bir dev, 60'ın üzerinde uydusu var. | Open Subtitles | والابعد كوكب المشتري، عملاق مصنوع من الغاز، مع أكثر من 60 قمر |
Garip bir dev bebek olabilir mi? | Open Subtitles | ولا اعلم ما هو انت ربما طفل عملاق غريب ؟ |
Zaten anlamanı beklemiyorum. Sen gerçek bir dev değilsin. | Open Subtitles | لم أتوقع منكِ أن تتفهمي الأمر، فأنتِ لستِ غولاً حقيقياً. |
İnsanları gözetleyen kocaman, güçlü bir dev olurdu. | Open Subtitles | كان هناك غولاً ضخماً وقوياً يهتم بأمور البشر |
Adamakıllı bir dev teker getirtene kadar arayayım deme, anladın mı? | Open Subtitles | الأن, احضر لى شاحنة ذو عجلات ضخمة جيدة ولا تعود الى قبلما تفعل, حسناً ؟ |
Ve Filistinlilerin aşağı yolladığı muazzam savaşçıları bir dev. | TED | والفلسطيني الذي أرسل، محاربهم الأعظم، كان عملاقا. |
Ama gerçek aşkım tarafından kurtarılmam gerekiyordu, bir dev ve evcil hayvan tarafından değil. | Open Subtitles | لكن يجب أن يكون حبي الحقيقي هو من ينقذني وليس بواسطة أوجر وحيوانه الأليف |