Ve hatta babam sadece bir doktor da olabilir,ama idare ediyoruz. | Open Subtitles | والدي قد لا يكون سوى طبيباً ولكن يمكننا الاعتماد على أنفسنا |
İyi bir doktor olmayabilirim ama ben bile ölecek birini anlarım. | Open Subtitles | قد لا أكون طبيباً جيداً ولكنني أعرف الشخص الميت حينما أراه. |
3 defa bir doktor olmak için biomedikal bilimlere başvuru yaptım. | TED | قدمت ثلاث مرات في كلية العلوم الطبية لأصبح طبيبا |
Canlı hayvan çadırına bir doktor lazımdı. | TED | لقد احتاجوا لطبيب على وجه السرعة في خيمة الحيوانات الحية |
bir doktor şöyle demişti; göğsünde bir fil otururken nefes almaya çalışmak gibi bir şey. | TED | انها في الاساس مثل محاولة التنفس ، كما قال طبيب في حين وجود فيل واقفٌ على صدرك |
Çok çok zor hemen öle elini sallayınca bir doktor bulamazsın. | Open Subtitles | ان ذلك صعب جدا جدا ليس من السهل العثور على طبيب يؤدى تلك المهمة |
- Hayır. Sadece sıkıcı şeylerden konuşan bir doktor grubu işte. | Open Subtitles | إنّهم مجموعة من الأطباء يقولون أشياءً مملّة.. |
Hayır. Çünkü senin benden daha iyi bir doktor olma şansın yok. | Open Subtitles | لا ، لإنه لا توجد فرصة في أن تكون طبيباً أفضل مني |
bir doktor olmayı istediğimi babama söylediğim an beni hastalarını çalmakla suçladı. | Open Subtitles | عندما قلتُ لأبي أنّني أريد أن أكون طبيباً إتّهمني بمحاولة سرقة زبائنه |
Sadece net olayım: Ben bir doktor değilim. | TED | وللتوضيح وإخلاء المسؤولية، أنا لست طبيباً |
- Bilmiyorum ama bence onu nezarete koyup bir doktor çağırabiliriz. | Open Subtitles | حسناً ، لا أعرف ، لكني أود أن أضعه في زنزانتك إلى أن أستدعي طبيباً |
Eğer onun izni olmadan bir doktor çağırsaydık, o deliye dönerdi. | Open Subtitles | ،فإذا أستدعينا طبيباً من دون موافقتها تصاب بالهلع |
" Bu iyi bir doktor. Uşaklık edemez. | Open Subtitles | يجب أن يكون طبيبا جيدا ما دام يمكنه توظيف خادم |
" Kötü bir doktor olmalı, çünkü iyileştirdiği hasta yok." | Open Subtitles | يجب أن يكون طبيبا مسكينا ، بما أنه لم يعالج خادمه |
bir doktor, yardımcısını arkasında bırakıp, bütün dünyayı dolaşamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لطبيب أن يذهب لطلب المغامرة وترك عمله خلفه |
Günlerini hayat kurtarmakla geçiren bir doktor mu? | Open Subtitles | طبيب في قسم الطوارئ يمضي أيامه ينقذ الناس، كان فاقداً السيطرة؟ |
Söz veriyorum sabah ilk iş başka bir doktor bulacağız. | Open Subtitles | أعدك، أوّل ما سنفعله صباح الغد هو العثور على طبيب آخر. |
Ben işte böyle bir doktor olmak istiyorum. | Open Subtitles | إنني أريد أن أكون من هذا النوع من الأطباء |
Çoğunu ben yaptım Yüzbaşı Butler, Bayan Scarlett sadece biraz yardımcı oldu, ama hiç bir doktor daha iyisini yapamazdı! | Open Subtitles | والسيدة سكارليت ساعدتني قليلاً ولا أتصور أن بإمكان أي طبيب القيام بما هو أفضل |
Aklı başında bir erkek ya da kadın bir doktor tarafından birden ortaya konulursa sonuçlar ne olurdu? | Open Subtitles | اذا اي رجل أو امرأة سيتم عرضهم الى طبيب فجأة... ما يمكن أن تكون العواقب؟ |
Steve, bir doktor, beraber çalıştığı, özellikle alttaki çalışanlara ve hemşirelere hep saygısız olan bir doktordan bahsetti. | TED | أخبرني ستيف، وهو طبيب، عن طبيب عمل معه لم يكن محترمًا جدًا، خاصةً مع الموظفين المبتدئين والممرضات. |
Yanında bir doktor oturuyor, usta elleri bir kemiği iyileştirebilen, veya hayatın akışını durdurabilen. | TED | يجلس طبيبًا إلى جانبه, والذي يده الثابتة السريعة ربما ترمم عظمًا, او يحتوي تدفق الدم الحي. |
Brezilya'dan bir doktor önceden hiç şahdamarı yırtılmasından kurtulan birini görmediğini söyledi. | TED | طبيب من البرازيل قال انه لم يرى اي شخص قد عاش بعد تمزق في الشريان السباتي |
Ne zaman birisi bir doktor tavsiye etse, o en iyisidir. | Open Subtitles | كلما يوصي أحد ما بطبيب يقول إنه هو الأفضل |
Bu yüzden seni harika bir doktor yapmak için o kadar zaman harcadım. | Open Subtitles | بالطبع أحبك، ولهذا قضيت وقتًا طويلًا في تحويلك إلى طبيب رائع. |
Peki, bir, ben bir doktor, ile teslim ediyorum çünkü ebe gerek yok değil kız. | Open Subtitles | حسناً ، أول شيء ، أنا لا أحتاج إلى قابلات لأنني سأنجب مع طبيب لا شقيقات |
su sürekli bahsettiginiz Fonzie sahsi baska bir doktor mu? | Open Subtitles | هذا فونزي الذي تظل تتحدث عنه هل هو طبيب آخر؟ |