Çok basit bir fikir, ama çok daha uzaklara erişebilir. | TED | فكرة بسيطة، لكن يمكن أن يكون لها آثار بعيدة المدى |
MT: Bu çok harika bir fikir; devasa bir proje. | TED | م.ت: إنها فكرة رائعة، كانت مشروعاً ضخماً و مكلفا أيضاً. |
Bu Nanopatch hakkında bir fikir veriyor ve hemen bazı anahtar avantajları görebilirsiniz. | TED | وبالتالي هذا يعطيك فكرة عن النانوباتش، ومباشرة يمكنك رؤيه بعض المميزات الأساسية لها. |
Tekrardan, bu yeni bir fikir değil, 1960'ların başına kadar dayanıyor. | TED | مجدداً، هذه ليست فكرة جديدة، بل هي تعود إلى بواكير الستينيات. |
O zaman nasıl olduysa iyi bir fikir gibi göründü. | TED | بطريقة ما , بدت تلك فكرة رائعة في تلك اللحظة |
Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. | TED | وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار. |
Size bu konuda bir fikir vermek için Amerika Birleşik Devletleri'nin fikir merkezi olan Louisville, Kentucky'ye bir yıldız koydum. | TED | فقط لإعطائكم فكرة بسيطة عن ذلك, قمت باعطائكم نجمة فى مركز الفكرة بالولايات المتحدة, الذى يقع فى لويس فيل, كنتاكى. |
Bu yeni bir fikir değildi Böyle fikirler genelde yeni olmaz. | TED | لم تكن فكرة جديدة. نادرًا ما تكون أفكار مثل هذه جديدة. |
Fakat yeni bir fikir ortaya koyduğunuz anda her yeni fikre iki kelimeyle başlayan garip bir yanıt verme modası var. | TED | ولكن في اللحظة التي تقدمون فيها فكرة جديدة، هناك ذلك الميل الغريب العجيب للرد على كل فكرة جديدة. بدءًا بكلمتين اثنتين. |
Bunun iyi bir fikir olduğuna karar vermem 25 saniyemi aldı. | TED | لقد استغرقت مني مدة 25 ثانية لأقرر أن هذه فكرة جيدة. |
Ve bu, tıpkı köpeğim gibi, tahminimden daha büyük bir fikir haline geldi. | TED | وتماماً مثل كلبتي الجديدة، فقد كانت فكرة جديدة كبرت بشكل لم أكن أتخيله |
Ve bence hepimiz kabul edebiliriz ki keyif kesinlikle yayılması gereken bir fikir. | TED | وأعتقد أن جميعنا يمكن أن نتفق على أن المتعة بالتأكيد فكرة تستحق الإنتشار. |
Biri,unutma ki ben bir politikacıyım... ...bu yüzden dışarıda bakanlarımla çalışmalısn... ...ve Kiribati halkının bunun iyi bir fikir olduğuna ikna etmelisn. | TED | الأول، أن تتذكر أنني رجل سياسة، فيجب عليك إذن أن تخرج و تعمل مع وزرائي لإقناع شعب كيريباتي أن فكرتك فكرة جيدة. |
Akşam biriyle görüşmem lâzım. Lyi bir fikir mi bilmiyorum. Peki. | Open Subtitles | يجب أن أرى أحدهم في المساء لا أعتقد أنها فكرة سديدة |
Yanılıyor olabilirim... ama beni öldürmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تعلم, قد أكون مخطئا لكني لا أظن أن قتلي فكرة صائبة |
Yeni bir üründe etrafta insanların bileğinde görülmesi iyi bir fikir. | Open Subtitles | و هي نسخة مطورة أنها فكرة جيدة أن ارتديها ليروها الناس |
Efendi Richie bunun doğru bir fikir olduğuna eminmisiniz, efendim? | Open Subtitles | هل أنت مقتنع تماما بأن هذه فكرة جيدة , سيدي؟ |
- Anne... - Bu iyi bir fikir. Hemen anneni bulalım. | Open Subtitles | .. امى هذه فكرة جيدة ، دعنا نذهب ونعثر على امك |
- Gece herkes gemide kalsın. - Akıllıca bir fikir. | Open Subtitles | كل شخص يبقى في الداخل في الليل تلك فكرة ذكيه |
Ama komutaya müdahale etmeyin. Bu iyi bir fikir olmaz. | Open Subtitles | ولا يمكنك أن تتقاسم القيادة معي فهذه ليست بفكرة جيدة |
Birlikte yaşamanın hala iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | أما زلت تظن أن عيشنا سويه هي فكرةٌ جيده ؟ |
Peki, iyi bir fikir değil. Babam seni hala pek sevmiyor. | Open Subtitles | قد ما لا تكون فكرةً جيدة، فأبي لا يزال غاضبٌ منك |
Şimdi bunun iyi bir fikir olduğunu kız arkadaşıma inandırmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً .. الآن فقط علي إقناع صديقتي بأن هذه فكره جيده |
Baba, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Yakmak zorundayız tatlım. | Open Subtitles | لحظه , ابي , انا لا اعتقد ان تلك فكره جيدة |
Çok iyi, gerçekten. Süper bir fikir. | Open Subtitles | إنه كذلك ، إنه عظيم إنها فكره جيدة |
Bu harika bir fikir ama ben geleneksel bir şey düşünüyordum. | Open Subtitles | انها فكرةُ مُسَلِّيةُ، لَكنِّي كُنْتُ افكر من ناحية التأريخِ. |
Şimdi, bilimsel olarak biz buna "çok kötü bir fikir" deriz. | TED | الآن، علمياً، نسمي هذه بالفكرة السيئة جداً. |
Bunun tercih edilen bir fikir olmadığını biliyorum, ama barışçı amaçlar için kullanılırsa, bu miktar birçok ihtiyacı karşılayabilir. | Open Subtitles | أعرف انه ليس رأياً مفضل لكن لو استخدمنا هذه الأموال لأغراض سلمية هذه الكميات من المال ستخدم مجالات عديدة |
Düşünüyordum da fondü gecesi yapmak belki de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أجل, أتعلمين ..كنت أفكر ربما طبق ليلة الغد ليس كفكرة جيدة حاليا |
Size bir fikir vermesi için, bu bizim ilk dağıtım merkezlerimizden biri. Dağıtım merkezi çevresindeki 75 km'lik servis yarıçapını görebilirsiniz | TED | لأعطيكم تصور حول كيف يبدو ذلك ترون هنا إحدى أول مراكز التوزيع لدينا |
Hemen bir fikir oluştuysa -- Üstümde elmas yok bu arada. | TED | ان كان عندكم أي أفكار فأنا لا أحمل أي ماس معي بالمناسبة. |
Evet, berbat bir fikir. Haydi yapalım. | Open Subtitles | نعم, إنَّها لفكرةٌ سيئةٌ , لنفعلها |