Kendini kopyalarken, her bir milyar basamakta bir hata ortaya çıkar. | TED | فبما أنّه يستنسخ نفسه، مرّةً كلّ مليار سلسلة، فهناك ميلٌ للخطأ. |
Bu herkesi etkiliyor, çünkü bir milyar insanın cebinde bunlardan bir tane var. | TED | كما أنها تؤثر علينا جميعًا، لأن مليار شخص لديهم جهاز كهذا في جيوبهم. |
Aslında hepimiz, her biriniz kesintisiz devam eden bir milyar yıllık başarı hikâyelerisiniz. | TED | في الحقيقة، كلنا، كل واحد منكم، يمثل قصة نجاح بدأت منذ مليار عام. |
Vücudun geri kalanı beyne yalnızca fazladan bir milyar bilgi gönderir. | TED | الباقي من جسدك يمكن أن يرسل لدماغك فقط بضع بليون إضافي. |
Avrupa Birliği şimdi 23 resmi dilin kendi aralarında çevirileri için yılda bir milyar avro'dan daha fazlasını harcıyor. | TED | الإتحاد الأوروبي ينفق الآن مايفوق المليار يورو سنوياً للترجمة بين هذه الثلاثة وعشرين لغة الرسمية. |
Bitirmek için, en fakir bir milyar insan bilmediğimiz acılar çekiyorlar. | TED | حتى أختم: هناك أشياء في معاناة الأفقر مليار انسان, لا نعلمها |
Dünyada her saniye bir milyar kum taneciği var oluyor. | TED | تأتي حوال مليار حبيبة رمل إلى الوجود في كل ثانية |
Gazilerin bakımı için bir milyar ek bütçe vermeyi de reddetti. | Open Subtitles | وعارض إعطاء المحاربين القدماء مليار جنيه إضافى في إعانة التأمين الصحى |
Peki, bir milyar dolara size kalın bağırsağımda bir tur attırabilirim. | Open Subtitles | حسنٌ ، مقابل مليار دولار سأعطيك جولة رائعة في قناتي الشرجية |
Birinin bir milyar doları varken neden kendini öldürmek istemesi hakkında falan. | Open Subtitles | لمَ يريد أحد ما أن يقتل نفسه وهو لديه مليار دولار لعين |
Canlılar bunu bir milyar yıldan uzun bir süredir aynı şekilde yapıyorlar. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي كانت تقوم بها الكائنات الحية لأكثر من مليار سنة. |
bir milyar dolar sonra olduğumuz yere geri mi döndük? | Open Subtitles | مليار دولار فيما بعد هل عدنا الي حيثما كنا ؟ |
Normal Asyalı bir milyar Çinli var aletlerinin işe yaradığı ortada. | Open Subtitles | آسيوي أصيل هناك حوالي مليار صيني وهذا اثبات ان قضبانهم صالحة |
Beş yıl önce bir milyar dolarlık koruma fonunu yönetiyordunuz. | Open Subtitles | منـُـذ خمس سنوات كنتُ تدير منحة مالية قدرها مليار دولار |
Dünya nüfusunun bir milyar kişiye ulaşması yüz bin yıl aldı. | Open Subtitles | تطلب من سكان الأرض مائة ألف سنة ليصلوا إلى مليار شخص. |
Tarihteki en büyük banka soygununu gördük. Yaklaşık bir milyar dolar. | Open Subtitles | إنّنا نشهد أعظم سرقة مصرف في التاريخ حول 1 بليون دولار |
Tarihteki en büyük banka soygununu gördük. Yaklaşık bir milyar dolar. | Open Subtitles | إنّنا نشهد أعظم سرقة مصرف في التاريخ حول 1 بليون دولار |
Eğer bir milyar yıl sonra gelir tekrar bakarsanız, daha da hızlı uzaklaştıklarını görürsünüz. | TED | إذا عدت بعد بليون سنة و نظرت مرة أخرى، سوف تكون مبتعدة بصورة أكبر. |
Dünyadaki bir milyar insanın dörtte üçünün erişebileceği bölgesel numaralarımız var. | TED | لدينا أرقام محلية متاحة لثلاثة أرباع المليار من الناس على هذا الكوكب. |
Virüsü bir milyar dolara satabileceğini söyledin. | Open Subtitles | كذلك قلت أنه يمكنك بيع الفيروس بمليار دولار |
Bak. -Adamın bir milyar oyuncağı var. | Open Subtitles | -يمتلك البلاين من الألعاب |
Peki neden yiyecek bulamayan bir milyar insanımız var? | TED | إذن ما هو السبب أن لدينا ملياراً لا يستطيعون الحصول على طعام؟ |
Ne berbat bir gün! bir milyar dolar mı? | Open Subtitles | إن هذا أسوء يوم بحياتي ماذا ألف دولار؟ |
Yani eğer bir milyar daha insan için şehirler inşa etmek isteseydik, bunun gibi noktalar olacaktı. | TED | لذلك إذا أردنا أن نبني المدن لمليار شخص آخر ، فإنها ستكون مثل هذه النقاط. |
bir milyar yılı aşkın bir süredir evrimsel bakımdan ayrı durumdayız. | Open Subtitles | لقد انفُصِلْنَا من حيث التآخي التطوّريّ لما يزيد عن البليون سنة. |