ويكيبيديا

    "bir oda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غرفة في
        
    • غرفة واحدة
        
    • إنها غرفة
        
    • من غرفة
        
    • هناك غرفة
        
    • غرفة من
        
    • هذه الغرفة
        
    • لغرفة
        
    • غرفة مع
        
    • هذه غرفة
        
    • انها غرفة
        
    • غرفة نوم
        
    • لدينا غرفة
        
    • إنّها غرفة
        
    • سكن
        
    Çok şey istemiyorum, sadece gece ayazından korunacağım herhangi bir yerde bir oda. Open Subtitles لستُ أحتاج الكثير، مُجرّد غرفة في مكانٍ ما بعيدة عن هواء الليالي الباردة.
    Bir dizinin üstüne çöktü, adamın iyi olduğundan emin oldu ve duydum ki Fairmont'ta bir oda bile verdi, Pan Pacific'de. TED أنه انحنى على ركبة واحدة، وتأكد من أن الرجل بخير، وسمعتُ أنه قدّم له غرفة في فندق فايرمونت، الغرفة الفخمة.
    Korkarım, telgrafla istek yaptığınız için size sadece iki yerine bir oda verebiliriz. Open Subtitles اخشى اننا نستطيع فقط ان نمنحكم غرفة واحدة بدلا من اثنتين التى طلبتموها بالهاتف
    Şuna bir bakın. Bu genç erkeklerle dolu ve eşim Bill'in olduğu bir oda. TED أنظروا لهذا. إنها غرفة مليئة بالشباب وزوجي بيل غيتس.
    Bir çift ile tek bir oda içinde uyumanın ne kadar zor olduğunu bilir misiniz? Open Subtitles أتعرف ما هو الحال عندما تحاول النوم فى شقة مكونة من غرفة واحدة عندما يمارس ثنائى الحب على بعد خمس أقدام منك؟
    Yukarıda bir oda var. Ahım şahım değil ama sanırım veresiye alınabilir. Open Subtitles هناك غرفة فى الأعلى، ليست جيدة ولكن أعتقد بأنها كافية لهذا الدين.
    1952 yılında, piramidin derinliklerinde çalışırken, hiçbir çıkışı olmayan bir oda bulduk. Open Subtitles في 1952 , خالال عمل عميق داخل الهرم وجدنا غرفة , من الواضح انه لايوجد بها مخرج
    Selam. Bir yerde uyumam gerekiyordu ve bir oda seçtim. Open Subtitles مرحباً، اضطررتُ إلى النوم في مكان ما فاخترتُ هذه الغرفة.
    Bodrumda, Ebu Garip ek binası gibi bir şey olan bir oda aldık. TED لهذا أخذنا غرفة في الطابق السفلي التي كانت تستخدم كنوع من مرفق من مرافق سجن أبو غريب.
    Yani gelmek zorundaydım. Bu katta bir oda tutacağım, buraya sadece doktorun olarak geldim... Open Subtitles لذا كـان لا بّد أن أتي سأحصـل على غرفة في هذا الطـابق
    Rıhtımda bir oda tutabilirim ve sen de dürbün alıp, hücrenden odamı görebilirsin. Open Subtitles يمكن أن أحصل على غرفة في الواجهة البحرية ويمكنك أن تحصل على بعض المناظير وترى غرفتي من زنزانتك
    Özür dilerim ama, ben özellikle alt katlardan bir oda rica etmiştim. Open Subtitles عفواً ، أعتقد بأنني قد طلبت بالتحديد غرفة في طابق منخفض
    Lanet şey uzakta ölüyor gibi gözüküyor. Hanımefendi ve sizin için sadece bir oda mı? Open Subtitles الشيء الملعون يبدو أنه سيموت بعيداً غرفة واحدة فقط لك و للآنسة ؟
    Zengin bir adamın çalışma odası olarak seçmesi için biraz tuhaf bir oda, değil mi? Open Subtitles إنها غرفة غريبة ليقوم بإختيارها رجل ثري كغرفة للمكتب ؟
    Ne de güzel bir oda. Ruth buna bayılmaz mı, Bessie? Open Subtitles يا لها من غرفة جميلة الن تحبها " روث " ؟
    Uygun bir oda var mı, yoksa bunları çalıların arkasında mı deneyeyim? Open Subtitles هل هناك غرفة قياس, أو يجب فقط أن أجرب هذه خلف الشجرة
    Tamam ama G-Force güçlerimizi gerçek acıya dönüştürmekten bir oda uzakta olacağız. Open Subtitles حسنا , نحن قريبين منك على بعد غرفة من مهارات قوة جي في ألم الحياة الحقيقية
    Ama bir oda dolusu insanı üç kişiye indirmek zorundasın. Open Subtitles لكن عليك تقليص هذه الغرفة المليئة بالأرقام إلى ثلاثة أشخاص
    Haftada 6 şiline rutubetsiz bir oda ve temiz bir yatak veren namuslu bir kadının adını ve adresini yazdım buraya. Open Subtitles لقد كتبت لكم اسم و عنوان سيدة فاضلة ستطلب ستة شيلينج فى الاسبوع لغرفة جافة و فراش نظيف
    Evet ama, içinde bir alay techizat olan bir oda gördüm. Open Subtitles حسنا ولكن رأيت غرفة مع الكثير من المعدات. وعلى ما يرام.
    O bir oda içindi. Bir kanat gerektiğini gördüm. Open Subtitles ولكن كانت هذه غرفة قبل أن أعرف بموضوع الجناح الخاص
    Banyo yapmak için çok hoş bir oda, pencereleri geniş, kimse seni göremez... karşıdaki korkuluklar hariç. Open Subtitles انها غرفة جميلة للاستحمام فيها وعلى الرغم من أن نافذتها كبيرة، لا ينظر إليها أي أحد على العكس تماماً
    Ona bir oda verebilmek için tavan arasını onarmamız gerekiyordu. Open Subtitles أردنا أن نجعل من الغرفة العلوية . غرفة نوم له
    Ağabeyim üniversiteye başladı ve evde boş bir oda var. Open Subtitles أخي قد ذهب إلى الجامعة و نحن لدينا غرفة إضافية
    Hoş bir oda burası. Çapraz havalandırman var, manzara güzel. Open Subtitles إنّها غرفة جميلة، بها تهوية وتطلّ على منظرٍ خلاّب
    Bayağı şanslısın çünkü benim de bir oda arkadaşına ihtiyacım var. Open Subtitles أتعلم ، أنت محظوظ لأنني في الواقع أحتاج الى رفيق سكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد