| Benim bir sorunum var. Buraya bir rol için gelmedim. | Open Subtitles | لدي مشكلة أنا لم أحضر إلى هنا من أجل الدور |
| Hayır, bir sorunum olduğunu düşünüyormuşum gibi anlaşılıyor ama yok. | Open Subtitles | كلا, إنه يجعل ذلك وكأنه لدي مشكلة وأنا لست كذلك |
| Pekala benim de aydınlık bir odada, ...poker oynamak gibi bir sorunum var. | Open Subtitles | حسنًا، لديّ مشكلة صغيرة في لعب البوكر في الغرفة المضيئة تعال إلى هنا |
| Kendi adına konuş çünkü benim ailenle bir sorunum yok. | Open Subtitles | تكلم عن نفسك لأننى ليست لدىّ أى مشكلة مع والديك |
| Bakın, ben normalde hasta değilim, ...fakat sanıyorumki prostatımla ilgili bir sorunum var. | Open Subtitles | اعلم إنني لست مريض اعتيادي ولكن اعتقد بأنه لدي مشكلة في البروستات خاصتي |
| Onları aradığımı hatırlamıyorum. Sence nörolojik bir sorunum olabilir mi? | Open Subtitles | لا أتذكر القيام بهذه المكالمة أتعتقد أن لدي مشكلة عصبية؟ |
| Birkaç ay önce bir sorunum vardı Bana yardımcı olmuştu. | Open Subtitles | كان لدي مشكلة . لقد ساعدني من شهور قليلة مضت. |
| Sana olumsuz bir şey kattığından değil tabii ama Wesen'ımsı bir sorunum var. | Open Subtitles | ليس وكأن ذلك ينقص شيئا من قدْركَ. لكن لدي مشكلة صغيرة متعلقة بالفيسن. |
| SW: Hayır, benim bir sorunum yok. Senin sorunun var, hatırladın mı? | TED | ستيفاني: لا، انا ليس لدي مشكلة. المشكلة لديك انتي، أتذكرين؟ |
| Sizi işinizden alıkoymayayım fakat yardım etmenizi istediğim bir sorunum var. | Open Subtitles | أنا لا يَجِبُ أنْ أَؤخرك لَكن لدي مشكلة خاصة و أحتاج مساعدتك بشأنها |
| Anlamıyorum bir sorunum olduğunda ailem benimle hiç konuşmazdı ama ben hallederdim. | Open Subtitles | لا أدري والداي لم يتحدثا إلي أبداً عندما يكون لديّ مشكلة ولقد أصبحت بخير |
| Bak, baro sınavıyla ilgili küçük bir sorunum var. | Open Subtitles | أتري , إن لديّ مشكلة صغيرة في الامتحان النهائي |
| Sanırım bara ortak olan adam ve kardeşi hakkında bir sorunum var. | Open Subtitles | الحين متوهق عندي مشكلة مع اخويانا اللي مشتركين معنا البار هو واخوه |
| Ben eroin bağımlısı filan değilim, gay de değilim ve cinsellikle ilgili de herhangi bir sorunum yok. | Open Subtitles | لست مدمناً على المخدرات, و لست شاذاً وما من مشكلة في قدرتي على اتمام أي شيء |
| Ama şimdi yine bir sorunum var. | Open Subtitles | و الان ما زال هناك خطب بي ذلك غالبا لا يعني شيئا |
| Boş zamanını çalışanlarına tanışma randevuları ayarlayarak geçirir ve eğer bir sorunum olursa biliyorum ki yardım edebileceği her şeyi yapar. | TED | يقضي وقت فراغه يحاول تجهيز مقابلات عمياء لموظفيه، وأنا أعلم أني لو وقعت في أي مشكلة سيفعل ما يستطيع ليساعدني |
| Hey, Benim seninle bir sorunum yok. Erkeklerle yatman beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | ليس لدى مشكلة مع هذا لا أهتم إذا كنت تُضرب من القُساة |
| Genç olmak istiyorsa, Grease ve Annie ile bir sorunum yok. | Open Subtitles | إذا يريد لكي يكون شاب، أنا ليس لي مشاكل بالدهن أو آني، أو... |
| Bu olaylarda, hiçbir zaman Sevgili Tullius'la bir sorunum olmadı. | Open Subtitles | بالرغممنكُلهذا ... لم أعرف مُشاجرة واحدة مع (الطيب( توليوس... |
| Polisle ufak bir sorunum oldu ama sonunda pes ettiler. | Open Subtitles | واجهت مشاكل مع الشرطه لكنهم مستلقين الان |
| Hayır, bu konuda bir sorun yok. bir sorunum yok. | Open Subtitles | لا بأس، لا بأس لا مشكلة لديّ مع أيّ شيء |
| Bir yıl sonra annem vefat etti. Hâlâ bir sorunum yoktu. | Open Subtitles | بعد سنة، توفيت أمي مع ذلك ليست عندي مشكلة |
| Bak, benim senin gelip gitmenle ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | وأنا... أصغي، ليس لديَ مشكلة .بقدومكِ وذهابك |