Durum şu ki, Birleşmiş Milletler kimseye bir şeyi empoze etmez. | TED | حسنًا، إن الأمم المتحدة لا تفرض أي شيء على أي شخص. |
Belki de hâlâ Birleşmiş Milletler hedeflerinin kendileri için değil yalnızca fakir ülkeler için olduğunu düşünüyorlar ama dünya değişti. | TED | ربما هم يعتقدون أن هذا العالم يشبه العالم القديم عندما كانت أهداف الأمم المتحدة للدول الفقيرة فقط ولم تكن تشملهم. |
Ve Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler için de aynı noktalara temas edebilirim. | TED | وحتما الامر تقريباً ينطبق على الولايات المتحدة والامم المتحدة |
Burada Birleşmiş Milletler ve G20'nin gerekli reformlarından bahsetmiyorum. | TED | وأنا لا أتحدث عن الإصلاحات الضرورية للأمم المتحدة أو لمجموعة العشرين |
Birleşmiş Milletler Gençlik Konseyi başkanı olarak planlarınız nelerdir? | Open Subtitles | ماهى خططك كرئيس لمجلس شباب الأمم المتحده ؟ |
Ana tanığım, Marita Covarrubias Birleşmiş Milletler için çalışıyor ve yerini tespit edemiyorum. | Open Subtitles | شاهدي المركزي، ماريتا كوفاروبياس... الأعمال ل الأمم المتّحدة... وأنا لا أستطيع حدّد مكانها. |
Birleşmiş Milletler, Dünya vatandaşlarından paniğe kapılmamalarını isteyen bir bildiri yayınladı. | Open Subtitles | أصدرت الأمم المتحدة مرسوما تطلب فيه من مواطني العالم ألا يذعروا |
Yine de Birleşmiş Milletler her olasılığa karşı BİRİM'i sarı alarma geçirmiş. | Open Subtitles | رغم أن الأمم المتحدة قد وضعت يوينت قيد حالة التأهب الصفراء تحسباً |
Sanırım Birleşmiş Milletler karışmadan önce biraz daha zamanımız var. | Open Subtitles | أعتقد أن لديّ المزيد من الوقت قبل تدخل الأمم المتحدة |
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Endeksi dünyanın en yaşanabilir ülkesini tespit eder. | Open Subtitles | برنامج الأمم المتحدة الإنساني لمؤشرات نسبة البلدان الأقل صلاحية للعيش في العالم |
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Endeksi dünyanın en yaşanabilir ülkesini tespit eder. | Open Subtitles | برنامج الأمم المتحدة الإنساني لمؤشرات نسبة البلدان الأقل صلاحية للعيش في العالم |
Yaratığın son gelişi sebebiyle oluşan kafa karışıklığına rağmen NATO, Birleşmiş Milletler ve koalisyon güçleri kırmızı alarmda bekliyor. | Open Subtitles | بالرغم من الأرتباك الناجم عن الظهور الأخير للمخلوق، الأمم المتحدة والناتو وقوات التحالف لا يزالون في حالة تأهب قصوى. |
Birleşmiş Milletler'deki tarımı değiştirmekse çok büyük bir adım olacak | TED | لتغيير نوعية الزراعة في الولايات المتحدة علينا القيام بالكثير من الخطوات الهامة. |
Günümüzde Birleşmiş Milletler'deki milli marşların, sınırların ve bayrakların dörtte üçü, 20-30 yıl önce yoktu. | TED | ثلاثة أرباع الأعلام والحدود والأناشيد عن الولايات المتحدة اليوم، لم تتواجد منذ عدة عقود. |
Birleşmiş Milletler yasaları senin için hiçbir anlam ifade etmiyor mu? | Open Subtitles | إذن ، هل تجهلين قوانين الولايات المتحدة الأمريكية ؟ |
New York'ta neredeyse 400.000 insan Birleşmiş Milletler'in bu konudaki özel oturumundan önce yürüyüş yaptı. | TED | تظاهر حوالي 400،000 شخص في مدينة نيويورك قبل عقد الدورة الإستثنائية للأمم المتحدة بهذا الشأن. |
Ayrıca Birleşmiş Milletler'in bir sonraki Genel Sekreteri'nin seçildiği seçime de yer verdik. | TED | وقد قمنا أيضاً بتغطية الانتخابات الخاصة بالأمين العام للأمم المتحدة القادم. |
Birleşmiş Milletler'e göre milyarlarca insan hala bir adresi olmadan yaşıyor. | TED | وفقاً للأمم المتحدة لا يزال مليارات الأشخاص بدون عنوان |
Zuwanie'nin deli biri olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in yeterince bir şey yapmadığını haykırırdı. | Open Subtitles | هو لا يتوقف عن الصياح بأن زوانى شخص مجنون و أن الأمم المتحده لا تفعل شيئا تجاهه |
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi. | Open Subtitles | الممثل الخاصّ إلى أمين عام الأمم المتّحدة |
Meksika konsolosluğu, Birleşmiş Milletler, | Open Subtitles | القنصلية المكسيكية ، مبنى الأمم المُتحدة |
Birleşmiş Milletler nükleer programımız ile ilgili endişelerin giderilmesini istiyor. | Open Subtitles | الامم المتحدة تطالب بأن تقوم بمخاطبة المجلس بخصوص البرنامج النووي, |
Bebeğim, Model Birleşmiş Milletler'deki konuşmanın mühim olduğunu biliyorum ama zamanında yetişebilir miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أعلم أن كلمتكِ في حفل رابطة الأمم المتحدة بمدرستك هو أمر جلل لكني لستُ مُتأكدة أنه بإمكاني الحضور في الموعد المُحدد |
Amerikan elçisinin, denizaltılarının konumunu Karayiplere kaydırdıklarını kabul etmeleri için Ruslara meydan okuması sonrası bugün tüm gözler Birleşmiş Milletler üzerindeydi. | Open Subtitles | أصبحتْ الأُمم المتّحدةُ اليوم مركز الاهتمام العالميِ... كما أن المندوب الأمريكي تحدى الروس للإعتِراف بأنّ غوّاصاتِهم تَحرّكَت باتجاه البحر الكاريبي |
Ve Fischer maçı oynayabilmek için, Birleşmiş Milletler ambargosunu ihlal etti.. | Open Subtitles | وعن طريق المشاركة بها، كسر فيشر الحصار التابع للامم المتحدة. |
Birleşmiş Milletler toplantısında konuşmak istiyor. | Open Subtitles | قال أنه يريد التحدّث للأمم المتّحدة |
Şu an bu filmlerden bir seri yapmak için Birleşmiş Milletler'le birlikte çalışıyoruz. | TED | نحن الآن وبالتعاون مع منظمة الأمم المتحدة بصدد تصوير سلسلة كاملة من تلك الأفلام |
Amerika 10,000 kişilik bir Birleşmiş Milletler barış gücü öneriyor. | Open Subtitles | أمريكا تقترح نشر قوة حفظ السلام التابعة للامم المتحدة قوامها 10 ألاف جندي |
Eğer Çin'e karşı bu tehdit devam ederse Birleşmiş Milletler bir dünya gücü olabilir. | Open Subtitles | لو نجحنا في ضم الصين الي معاهده التجاره الدوليه ستصبح الامم المتحده قوه عالميه |