Bu sefer, ders bittiğinde gitmem gereken bir evim vardı. | TED | وهذه المرة، كان علي الذهاب إلى المنزل عندما ينتهي الدرس. |
Bu duyuru bittiğinde Bu kokuşmuş eyaletteki her salak elimi öpüyor olacak. | Open Subtitles | ما إن ينتهي هذا الإعلان.. كل أحمق في هذه البلدة سيركع أمامي |
Savaş bittiğinde, birer beyefendi gibi oturup içki içeceğimizi söylerdik daima. | Open Subtitles | و كنا نقول عندما تنتهي سنتناول شراباً سوياً مثل الساده المهذبين |
Onunla işim bittiğinde değil sözcü olmak kendi adına bile konuşamayacak. | Open Subtitles | حين أنتهي منه، لن يكون رئيساً، سيكون محظوظاً إن لم يتّهموه |
Bu arada seninle işim bittiğinde partideki en çekici kadın olacaksın. | Open Subtitles | وعندما انتهي منكِ فستكونين أكثر النساء إثارةً في اجتماع لمّ الشمل |
İşiniz bittiğinde haber verin ki cesetleri düzgün bir yere kaldıralım. | Open Subtitles | وأعلميني عندما تنتهين حتّى نستطيع أخذ هؤلاءِ الناس إلى مكان لائق |
- Bu bittiğinde sen de biteceksin, seni küçük pislik! | Open Subtitles | ـ عندما ينتهى هذا, وأنت أيضا أيها الأحمق ـ حسنا |
Poliçen bittiğinde, bir sigorta acentesiyle karşılaşıyorsan, bu bir tesadüftür. | Open Subtitles | مقابلة موظف شركة التأمين يوم انتهاء بوليصة التأمين تكون صدفة |
Dövüş bittiğinde hiçbir şey çözülmüyordu; fakat hiçbir şey de fark etmiyordu. | Open Subtitles | هل هي كذلك ؟ ـ توقف عندما ينتهي القتال لا يحل شئ |
Her şey bittiğinde, söz veriyorum seni kendi ellerimle taşıyacağım. | Open Subtitles | وعندها ينتهي ذلك, أعدك بأني سآخذ حاجياتكِ بنفسي إلى المنزل |
Dean, tüm bunlar bittiğinde, benim kendi yoluma gitmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | دين عندما ينتهي كل هذا عليك أن تدعني أذهب في طريقي |
Ve bu savaş bittiğinde ya cennette ya da zafer meydanında yine görüşürüz! | Open Subtitles | وعندما ينتهي يوم المعركة هذا سوف نتقابل في الفردوس أو على ساحة النصر |
Benzen çok hızlı yanar, yangın bittiğinde havam yarıya bile inmemiş olur. | Open Subtitles | البنزن يحترق بسرعة لن ينتهي نصف كمية خزان الهواء قبل ان يحترق |
Bak onun kusması bittiğinde burada olmasan senin için iyi olur. | Open Subtitles | إسمع، عندما تنتهي رفيقتي من التقيّء، من الأفضل ألاّ تكون هنا. |
Bir seferlik olması gerekiyordur, ama bittiğinde, elde edilecek başka güçler olur. | Open Subtitles | مفترض بها ان تكون لمرة واحدة, لكن عندما تنتهي, هناك نفوذ يكتسب |
Kanını mı istiyorsun? Onunla işim bittiğinde şişe kapağını dolduracak kadar kan kalmayacak. | Open Subtitles | تحتاجين إلي دمائها عندما أنتهي منها لن يبقي ما يكفي ليملأ غطاء زجاجة |
Seninle işim bittiğinde fırsatın varken beni öldürmediğine pişman olacaksın. | Open Subtitles | و عندما أنتهي منك ستتمنّى لو قتلتني حين واتتك الفرصة |
Bilirsin, işin iyi tarafından bakmak lazım senle işim bittiğinde, hiç kimse | Open Subtitles | اتعلم، انظر للجانب المشرق عندما انتهي معك لن يقول احد بعد الآن |
Tabii ki şehri kurtardığını ve işin bittiğinde onu aramanı söyledi. | Open Subtitles | قال إنك بالطبع تنقذين المدينة و فقط اتصلِ به عندما تنتهين. |
Bu iş bittiğinde, yemin ederim, benimle tanıştığın güne lanet edeceksin. | Open Subtitles | عندما ينتهى هذا الأمر ، ستندم على اليوم الذى إلتقيتنى فيه |
Akıllı telefon şu anda fotoğraf çekiyor ve reaksiyon bittiğinde fotoğrafları işlememiz ve yorumlamamız için çevirim-içi veritabanımıza gönderecek. | TED | يلتقط الهاتف الصور، وعند انتهاء الفحص، سيرسل الصور إلى قاعدة بياناتنا على الإنترنت للمعالجة والتشخيص. |
Evet, Virg, bu iş bittiğinde, ...eğer ölmezsek, bana o zaman teşekkür et. | Open Subtitles | نعم , فيرج, عندما ننتهي من هذا إن لم نكن موتى، اشكرني لاحقاً |
Road Runner roketleriyle... hızlanmanız bittiğinde, saatte 42.000 km hıza ulaşmış olacaksınız. | Open Subtitles | عندما تنتهى تتحرك بقوتك الدافعه لطريقك ستتحرك بسرعه 22,500 ميل فى الساعة |
Ve bu boktan iş bittiğinde, askerlcilik oyununu alıp götüne sokabilirsin. | Open Subtitles | وبمجرد إنتهاء ذلك يمكنك أن تحشر هذا الولاء العسكرى في مؤخرتك |
İşleri bittiğinde saat geç oluyor ve ateşin alevleri sönüyor. | TED | في الوقت الذي ينتهون فيه، يكون الوقت متأخرًا، وتلاشت النيران. |
O aptal k.ltakla işim bittiğinde minik kuşun hiç doğmamış olmayı dileyecek. | Open Subtitles | عندما أنتهى من هذه الداعرة الغبية ستتمنونَ أنكم لم تولدوا من الأصل |
Bu iş bittiğinde hepiniz yüzüstü yerde olacaksınız ve ben çıkıp gideceğim. | Open Subtitles | عند الانتهاء من هذة المسألة ستكونون جميعا مطروحين أرضا وسأغادر المكان راقصة |
Demek istediğim, birinin engellemeleri bittiğinde, birisi birinin gerçek duygularını etkiler. | Open Subtitles | أَعْني، عندما يتم منع احدهم يَتصرّفُ الواحد بناءا على مشاعرِه الحقيقيةِ |
Görev bittiğinde, inişi gerçekten başarmışlardı. | TED | عندما انتهت المهمة كانوا بالفعل هبطوا على ذلك الشيء. |