John Coltrane'in bir saksafon edinemediği dünyayı hayal edemeyen caz severler de var. | TED | وهناك محبون لموسيقى الجاز لا يمكنهم تخيل العالم بدون جون كولتراين ممسكًا بالساكسفون. |
Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
Nasıl bu sanatçıları... ...bulacağım diye dünyayı dolaşmaya... ...ve bu bineali oluşturmaya... ...başlamıştım. | TED | فبدأت أفكر كيف سأقيم هذا البينالي كيف سأسافر حول العالم لأجد الفنانين المناسبين |
Sen, burnu şiş olan dünyayı bir yıl daha kirletecek misin? | Open Subtitles | أنت .. يا صاحب الأنف المنتفخة هل ستلوث الأرض لسنة أخرى؟ |
dünyayı yönetiyormuş gibi görünen bu yaratıklar, aslında yaprak tarafından yönetiliyorlardı. | Open Subtitles | والوحوش الهائلة التى ظهرت لحكم الأرض كان حكمهم فى الحقيقة بالقوة |
dil, fiziki dünyanın sembollerle anlatılmasıdır bu araç sayesindedir ki fiziki dünyayı değiştirdik. | TED | إنه حرفياً تمثيل رمزي للعالم المادي، ومن خلال هذا الجهاز، نغير العالم المادي. |
Giambattista della Porta, 16. yüzyılda yaşamış bir Neopolitan bilgin, doğal dünyayı inceleyip araştırmış ve nasıl manipüle edilebileceğini görmüş. | TED | جيامباتيستا ديلا بورتا، عالم نابولي في القرن السادس عشر، اختبر ودرس العالم الطبيعي ورأى كيف يمكن أن يتم التلاعب به. |
yani dünyayı değiştireceğinize ve yapmayı düşündüğünüz şeyi yapacağınıza inanmak. | TED | بمعنى أنك يمكن تغير العالم ويمكنك الوصول لما تخطط له |
Aslında böylece pratik olarak tüm dünyayı kapsayacak bir kesit alabileceğim örnekleri seçebilirdim. | TED | لذا فقد تمكنت من إختيار عينات لتغطية شريحة تقوم تحديداً بتغطية كل العالم. |
Belediye başkanları dünyayı yönetseydi dediğimde, bu söz ilk defa aklıma geldiğinde, fark ettim ki, aslında bunu yapıyorlar. | TED | عندما اقول لو ان المحافظين حكموا العالم اول مرة اختلقت هذة الجملة يخطر علي بالي انهم بالفعل يحكمون العالم |
CA: Bravo Daniel, dünyayı daha değişik görebilmemiz için inanılmaz bir iş çıkardın. | TED | كريس أندرسون: دانيال، لقد قمت بعمل رائع في مساعدتناعلى رؤية العالم بطريقة مختلفة. |
Nasıl olur da dünyayı olduğu gibi görmemek bize hayatta kalma üstünlüğü sağlar? | TED | كيف يمكن عندما لا نرى العالم بدقة أن تكون لنا أفضلية في البقاء؟ |
Sonra kendime bir numaralı inancımı hatırlattım: Tasarım dünyayı değiştirebilir. | TED | وبعدها ذكّرت نفسي بأولى قناعاتي: يستطيع التصميم الجرافيكي تغيير العالم. |
Zamanla insanlar, kendilerini ve bu güzel dünyayı, yok edecekler. | Open Subtitles | مـع الوقت البشر سوف يُـدمرون أنفسهم, و هذه الأرض الثمـينة. |
dünyayı gezerek üvey annesi, tanrıların kraliçesi Hera'nın emri altındakilerle savaşırdı... | Open Subtitles | جاب الأرض مقاتلا أتباع زوجة أبيه الشريرة هيرا ملكة الآلهة المتسلطة |
İyi haberleri duydunuz, millet. dünyayı kurtarın, falan filan işte. | Open Subtitles | لقد سمعتم الأخبار السارة جميعاً انقذوا الأرض إلخ, إلخ, وداعاً |
dünyayı senin gözlerinden görüyorum senin kulaklarınla dinliyorum senin kalbinle. | Open Subtitles | انظر للعالم من خلال عينيك اسمعه من أذنيك من قلبك |
Peki denklemlere ateş püsküren ve tarif edebilecekleri dünyayı yaratan neydi? | TED | ما الذي ينفخ الروح في هذه المعادلات ويخلق عالم لهم ليوصف؟ |
Artık ne istediğimi öğrenmem için dünyayı gezmeme gerek yok. | Open Subtitles | لستُ بحاجة لرؤية العالَم لأعلم ما الذي أريده بعد الآن |
DW: Bu ilginç, yani dünyayı siyah beyaz olarak düşünmek. | TED | ديبورا: هذا مثير للاهتمام، فقط أن تفكر بالعالم بالأبيض والأسود. |
Sadece biraz kafamı toplayıp, mantıklı düşünebileceğim ve dünyayı yeniden makul bir perspektife oturtabileceğim bir ana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لإستجماع أفكاري وأكون منطقي ووَضعَ العالمَ وأعود لمنظور عقلاني |
Ben, bu dünyayı içten içe kemirenlere saldırmak için istekli biriydi bu yüzden vakitsiz bir işe girişti onaylanmamış bir işe. | Open Subtitles | بن كَانَ متلهّفَ للمحاربة ضدّ كُلّ ما يَخْنقُ هذا العالمِ ببطىء حتى الموتِ ولكنه عَمِلَ شيء متسرٍع شيء ليس مسموح به |
Hans Zarkov. Gezegenimiz dünyayı kurtarmak için bu ikisini kaçırdım. | Open Subtitles | اسمى هانز زاكروف انا عالم لقد اختطفتهم لانقاذ كوكبنا الارض |
dünyayı anlatabiliyorsunuz ama sağla sol arasındaki farkı bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | ، جئت إلى الدنيا لكنك لا تستطيع أن تتذكر يسارك |
Ama gerçek Nemesis ulaştığında, yarattığı şey dünyayı kurtarmada temel alınacak. | Open Subtitles | لكن ما خلقه سيكون ضروري لإنقاذ الكوكب عندما نيميسيس الحقيقي يجيء |
Tüm dünyayı arayabilirsiniz, fakat çeşitliliği benim yuvamdan daha fazla olan bir yer bulamazsınız. | TED | يمكنك أن تجول العالم بأكمله لكنك لن تجد عالماً متنوعاً كعالم طفولتي |
Biz böyle bir dünyayı ummuyoruz, kızların alınıp satıldığı ya da öldürüldüğü. | TED | لا يجب علينا أن نتوقع عالما تباع فيه الفتيات ويشترين أو يقتلن. |
Kutsal olanı onurlandır, dünyayı onurlandır, ve onu paylaşan herkesi. | Open Subtitles | ، تشريفاً للمُقدس ، تشريفاً للأرض وجميع من يُشاركنا بها |
Bizim video oyunumuz o dünyayı yaşamayan insanlarla bunu paylaşma girişimidir, çünkü dünyanız o hâle gelmeden bunu hayal edemiyorsunuz. | TED | لعبتنا كانت محاولة لمشاركة هذا العالم مع أشخاص لم يعيشوه من قبل؛ لأننا لم نكن لنتخيله إلا بعدما أصبح عالمنا. |