Çok sıcak olan bir yaz günü, dışarıdan çok da ilginç olmayan davul şeklinde bir binayı ziyaret ettik. | TED | في يوم صيفي حار بالتحديد، زرنا المبنى المشابه للطبل في شكله الذي لم يكن شكله من الخارج مثيراً للاهتمام. |
Ama dışarıda bulunan parçalar camın dışarıdan kırıldığını doğrular şekilde dağılmamıştı. | Open Subtitles | الزجاج الذى بالخارج لا يتفق مع كسر النافذة بالقوة من الخارج |
Blake bana izin verdi, ama onların benim izimi Polis merkezine kadar sürmelerini istemem, bu yüzden dışarıdan bir yerden yapmalıyım. | Open Subtitles | لدي إذن بليك، ولكن لا أستطيع أن تخاطر كونها ترجع لي من مترو، لذلك أنا بحاجة إلى الاستعانة بمصادر خارجية لذلك. |
dışarıdan bir müdahale almadan yedi yıldan uzun bir süredir başarılı ve eklememde sakınca yoksa, ateşli bir ilişkiyi yürütüyoruz. | Open Subtitles | ..لقد نجحنا على مدار 7 سنوات وزيادة لأن يكون لدينا علاقة ناجحة ..وقد أضيف، ساخنة جداً بدون أي تدخل خارجي |
Hye Mi, dışarıdan çok soğuk kalpli görünse de ...içeride çok alıngan biri. | Open Subtitles | بالرغم من مظهر هي مي الخارجي اللا مبالي لكن بداخلها شخص حساس جداً |
Ve dışarıdan bakıldığı zaman çok şüpheli görünebilecek bir sürü şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | ولا يتطلب منى عمل الأشياء التى تبدو مريبه عند النظر اليها من الخارج |
dışarıdan tekrar Wraith olarak görünüyor olsam bile onlara göre ben... | Open Subtitles | قد أبدو مثل الريث من الخارج مجددا بقدر ما هم قلقون |
Bakın bu şubeyi bırakmak istemiyorum ama dışarıdan adam getirmeyi de severim. | Open Subtitles | لا أريد أن أترك هذا الفرع, بأنني أحب توظيف موظفاً من الخارج |
Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي |
Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي |
dışarıdan biraz kaba görünüyor, biliyorum ama o iyi kalpli ve tatlı biridir. | Open Subtitles | أقصد ، أعلم أنه يبدوا قاسياً قليلاً من الخارج لكنه كريم و لطيف |
Barınak zayıfsa veya içerideki birinin acil tıbbi yardıma ihtiyacı varsa bir saat sonra dışarıdan yardım almayı deneyin. | TED | إذا كان المأوى فقيرًا، أو شخصًا ما داخل يحتاج إلى عناية طبية عاجلة، حاول البحث عن مساعدة خارجية بعد ساعة. |
Fakat bu bana, Dünya'mıza sadece evimiz olarak değil bir gezegen olarak, dışarıdan bakmayı öğretti. | TED | ولكنها علمتني النظر إلى الأرض ككوكب بعينٍ خارجية ، ليس كالأرض التي نعيش بها. |
Yani, cidden mi? Bu akşam dışarıdan dikkatimizi dağıtacak bir şey kullanmayacağız. | Open Subtitles | كــ , من حقيقة ؟ الليلة لن يكون لدينا أي تشتيت خارجي |
Eğer ona sert davranırsak, ...dışarıdan karışıyor gibi görünmesinden dolayı endişeliyiz. | Open Subtitles | نحن قلقون أن يبدو كل هذا كتدخل خارجي لو قسونا عليه |
Hye Mi, dışarıdan çok soğuk kalpli görünse de ...içeride çok alıngan biri. | Open Subtitles | بالرغم من مظهر هي مي الخارجي اللا مبالي لكن بداخلها شخص حساس جداً |
10 milyar doları yönetmeye başladığında, paranın yarısını dışarıdan almıştın. | Open Subtitles | انتقلت من إدارة 10 ملايين من المال الخارجي إلى النصف |
Kocam dışarıdan aradı ve orda sürüyle polis olduğunu söyledi. | Open Subtitles | زوجي بالخارج زوجي بالخارج ويقول ان الشوارع ممتلئة برجال الشرطة |
Komadaki hastalar dışarıdan gelen acı, ses ve dokunmaya tepki vermezler. | Open Subtitles | مريض الغيبوبة لايستجيب للأمور الخارجية , الألم , الصوت , اللمس |
Ben senin dışarıdan bilgi toplamayı kesip kendi içinden toplamaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان توقف جمع المعلومات من خارج نفسك وتبدأ بجمعها من الداخل |
Nerede olduklarını tam olarak bilemiyorum çünkü dışarıdan bir kaynak sistemime girmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التأكد من موقعهم لأن مصدر خارجى يقوم بإختراق أنظمتى بنجاح مذهل |
dışarıdan birini kiralamış olması bu işi çok ciddiye aldığını gösterir. | Open Subtitles | تقـرير إذا سمحت لذلك إذا كان قد أستأجر شخصاً خارجياً بالطبع فإنه يأخذ هذا الأمر على محمل الجديـة |
Muhasebeye bakması için dışarıdan birisini tutsak yardımı olmaz mı? | Open Subtitles | هل سيُساعِد لو استأجرنا شخصاً من الخارِج من أجل الحِسابات؟ |
Bütün kapıların kilitlenmesini istiyorum, içerden ve dışarıdan. | Open Subtitles | أريد أن تغلق كل الأبواب من الداخل والخارج |
Sadece dışarıdan gelen rüzgârın uğultuları eşliğinde çadırımda sevişen ben ve o vardık. | Open Subtitles | كنا أنا و هي فقط. نتضاجع في خيمتي مع عويل الرياح في الخارج. |
Bu hala deney aşamasında ama beyin dalgalarını dışarıdan değiştirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | هو ما زال تجريبي، لكنّنا نحاول لتعديل أنماط موجته الدماغية خارجيا. |
Seçeneklerimiz sınırlamamk için dışarıdan bir etki istemiyoruz. | Open Subtitles | لسنا بحاجه لمؤثرات خارجيه تحد من خياراتنا. |
Ama dışarıdan hiçbir telefon bizim koruyucu kalkanımızdan içeri sızamaz. | Open Subtitles | لكن لا يمكن لهاتف خارجيّ أن يخترق مجالنا |