ويكيبيديا

    "daha fazlası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أكثر من
        
    • المزيد
        
    • اكثر من
        
    • أكبر من
        
    • للمزيد
        
    • أكثر مما
        
    • أكثر بكثير
        
    • لأكثر من
        
    • أكثر مِنْ
        
    • هو أكثر
        
    • أكثر ممّا
        
    • أفضل مما
        
    • من مجرد
        
    • اكثر بكثير
        
    • أشياء أكثر
        
    Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum. TED ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول.
    Doktor olmak için karıncık arteriyle ilgili konuları ezberlemekten daha fazlası olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أن إهتمامي لكي أكون طبيب أكثر من معرفة الحقائق حول الشريان البطيني
    İşaretler vardı, benim kaypak arkadaşım. Fısıltılardan daha fazlası da. Open Subtitles كانت هناك علامه أيها الصديق المراوغ و أكثر من دليل
    Ardından daha fazlası buna katıldı ve projeyle daha fazla ilgili oldular. TED وثم قام المزيد منهم في عمل ذلك. وأصبحوا أكثر اهتماماً في المشروع.
    daha fazlası var ama bir kısmını başkasına söz verdim. Open Subtitles ، لدي المزيد الآن لكني وعدتُ بحصة من هذه الدفعة
    Sadece savaşta silahla ateş edebilmekten çok daha fazlası vardır. Open Subtitles إنه اكثر من كونك قادر على إطلاق النار في المعارك
    Bu olayda, babasız bir çocuktan daha fazlası olduğunu duymak istiyorum. Open Subtitles أردتك أن تعلم أن هذا أكثر من مجرد أبن يفتقد أباه
    Hâlâ tutulmalardan korkan bir kasabadan daha fazlası olduğumuzu gösterelim. Open Subtitles نثبت أننا أكثر من بلدة لا تزال تخاف من الخسوف
    Ben senin yalnızca komşunum. Hepsi bu, daha fazlası değil. Open Subtitles أنا جاركِ، هناك لا شيء هناك أكثر من ذلك يقال.
    Küçük bir kasadan birazcık daha fazlası. Açıklama yapmayacak mısınız, piskopos? Open Subtitles هذا أكثر من مال مخصص للمصاريف ألا ترى هذا أيها القس؟
    Evet, ama bir kaç kalp kırıklığından daha fazlası oldu. Open Subtitles نعم،ولكن كان هناك أكثر من مجرد القليل من كسرات القلب
    Onları durdurmak için bundan çok daha fazlası gerekecek ve bunu biliyorsun. Open Subtitles إنهم يحتاجون أن نعمل أكثر من ذالك لإيقافهم ، وأنتِ تعرفين ذالك
    Biliyorum ve eminim o taşlı noktada bundan çok daha fazlası var. Open Subtitles إن أنفي يخبرني بأن هناك المزيد من الأشياء الجيدة في تلك الصخور
    Ama daha fazla hatırlamaya çalıştıkça, daha fazlası çözülmeye başlıyor. Open Subtitles لكن أيضآ أحاول أن أتذكر المزيد عن كل البدايات لأكتشفها
    Ama daha fazla hatırlamaya çalıştıkça, daha fazlası çözülmeye başlıyor. Open Subtitles لكن أيضآ أحاول أن أتذكر المزيد عن كل البدايات لأكتشفها
    Suçların vahşi ve hedef odaklı doğasına bakarsak daha fazlası olabilir. Open Subtitles الطبيعة العنيفة و الاستهدافية لهذه الجرائم تشير الى امكانية حصول المزيد
    Bir miktar suyumuz var ama daha fazlası da fena olmazdı. Open Subtitles لدينا القليل من الماء لكنّنا متأكّدين أن بإمكاننا الإستفادة من المزيد
    Bu seyahatin "Göster ve anlat"tan daha fazlası olmasını umuyordum. Open Subtitles كنت اتمنى هذه الرحلة ان تكون اكثر من عروض وحديث
    Bence bu işte basit bir aile birleşmesinden çok daha fazlası var. Open Subtitles الأمر أكبر من هذا لا أعتقد أن هذه حلفة لم شمل إعتيادية
    Dişlerindeki kanı anca temizledin ve daha fazlası için açsın. Buna zayıflık de. Open Subtitles أنت بالكاد تغسل الدّم من أسنانك وتشتاق للمزيد
    Dişini fırçalarken 250 dolar hayatım boyunca gördüğüm paradan daha fazlası. Open Subtitles د، وهو يفرش أسنانه هذا المبلغ أكثر مما رأيت طوال حياتي.
    İnsanların anlamasını istediğim şey, tasarımın şirin sandalyelerden çok daha fazlası, hatta ilk ve en önemlisi, hayatımızın çevresindeki herşey olduğudur. TED أريد الناس إن تفهم إن ذلك التصميم هو أكثر بكثير من كونه كراسي جذابة, إنه أولا وقبل كل شيء،كل ماهو حولنا في حياتنا.
    daha fazlası lazım. 50'lere ait herhangi bir kâğıt olabilir. Open Subtitles سنحتاج لأكثر من هذا، قد تكون .أيّ ورقة من الخمسينات
    - Yüzüne bir bakın. Konuştuklarından daha fazlası kafasından geçiyor gibi. Open Subtitles من النظرةِ على وجهِه، كَانَ فى رأسه أكثر مِنْ مجرد الكلام
    Bazı insanlar ihtiyaçları olan tedaviyi alamıyorlar fakat o insanlardan daha fazlası da gerektiğinden çok tedavi alıyor. TED فبعض الناس لا يتَلقّون العلاج الذي يحتاجونه، بينَما يوجد جُزء أكبر بكثير منكم يتَلقّون علاجًا أكثر ممّا تستدعي حالتهم.
    Ama çok fazla değil, o zaman abartılı görünür ama şimdi olduğundan daha fazlası ol. Open Subtitles لكن ليس أفضل بدرجة كبيرة تجعلك تبدو أنك تحاول بشكل ملحوظ لكن أفضل مما أنت عليه الآن
    Burada meydana gelen para-normal olaylardan çok daha fazlası söz konusu. Open Subtitles نحن الأن نمتلك ما هو اكثر بكثير من الظواهر الخارقة المعتادة
    Size anlatmaya çalıştıklarımdan çok daha fazlası var. Open Subtitles هناك أشياء أكثر من هذا بكثير كنتُ أريد أن أقولها لك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد