Hiç önemi yok, efendim. Okyanusta bir damla bile değil. | Open Subtitles | اوو سيدى العزيز ، انها حتى ليست نقطة فى محيط |
Bir damla limonla ölebilirim. Ondan alacağım, o her neyse. | Open Subtitles | نقطة واحدة من الليمون وأنا سأموت لن آخذ ذلك إطلاقا |
Demek kadehin dibinde birkaç damla kalmıştı? | Open Subtitles | اوه, لقد رأيت وجود بعض القطرات متبثية فى قاع الكأس ؟ |
Bir damla gözyaşı dökmediği gibi seni eleştirmekten geri durmuyor! | Open Subtitles | لم تذرف دمعة واحدة من آجلها لكنها ما زالت تنتقدك |
Karaciğer ve diğer organlar bembeyaz, sanki bir damla kan değmemiş gibi. | Open Subtitles | الكبد و باقي الاعضاء بيضاء لون انا لا أري أي قطره دماء |
Nawab kaçarken, damla kendini vurdu. | Open Subtitles | داملا أطلق النار على نفسه، بينما نواب هرب |
Halen damla, damla dünyayı kurtarmaya mı çalışıyorsun, yoksa sadece susadın mı? | Open Subtitles | لازلتي تحاولين انقاذ العالم بقطرة ماء وحسب ام انكي عطشى وحسب |
Ben gelmeden önce elliden fazla kuyuyu tek damla petrol bulamadan kazmış bile. | Open Subtitles | قَبْلَ أَنْ آتُي، حفر 50 بئر بدون ان تظهر نقطة واحدة مِنْ النفطِ |
Önümüzdeki üç hafta boyunca, tek bir damla yağmur düşmedi, çok iyi filizlenmiş olan bitkileri buruş buruş oldu ve öldü. | TED | ولثلاثة أسابيع تالية لم تكن هناك نقطة مطر واحدة والمحاصيل التي نبتت بشكل جيد ذبلت وماتت |
küçüçük bir nokta gibi hissederim, küçük bir damla gibi okyanusun ortasında yüzen. | TED | أشعر بأنني نقطة صغيرة، قطرة ماء صغيرة تسبح وسط المحيط. |
Damarlarında bir damla bile asil kan yok. | Open Subtitles | لا توجد نقطة دماء ملكيه واحده تجري فى عروقه |
Damarlarında bir damla bile asil kan yok. | Open Subtitles | لا توجد نقطة دماء ملكيه واحده تجري فى عروقه |
Bir damla bile alamazlar. | Open Subtitles | سأتأكد من ذلك سيدي لن يحصلوا على نقطة واحدة |
Ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla. | Open Subtitles | مهمها هززت وتمايلت تسقط القطرات الأخيرة على سروالك |
Aslında imparator bu gece ölse tek damla gözyaşı dökmem. | Open Subtitles | لو قضى الامبراطور نحبه الليلة لن أذرف عليه دمعة واحدة |
Yağmur mevsimine gireli bir ay oldu. Tek damla yok. | Open Subtitles | مر شهر من موسم المطر و لم تسقط قطره و احده |
- Duydum ki damla Seth hükümeti değil de denizleri yönetiyormuş. | Open Subtitles | أن داملا سيث يحكم البحار، وليس الحكومة |
Benimle bir damla bile kan taşımıyor ve kocamın da çocuğu değil söyle bana onu neden umursayayım? | Open Subtitles | هو لا يتشارك بقطرة دم واحدة معي وليس إبن زوجي لذا ، لماذا عليّ أن أهتم به ؟ |
Belki vergiler ve nakliyeyle bir damla aşabilir. | Open Subtitles | ربما لو اضفت الضريبة سأكون قد تجاوزت المبلغ قطرة أو قطرتين |
O anda eski sevgiliyle karşılaşmak bardağı taşıran son damla oldu. | Open Subtitles | أظن أن مصادفتها لصديقها السابق في تلك اللحظة كان القشة الأخيرة. |
Tamam, bu çubuğa bir damla kan alayım. Bu bir damla kanda sorularımın cevapları var; bu yüzden, bu kadar ilgileniyorum. | TED | حسنًا، سوف آخذ أنبوبًا شِعريًّا مع قطرة من الدم.. وهذه القطرة من الدم تحمل الإجابات لهذا أنا مهتم بها. |
Tanrım. Bir damla insan kanı için neler yapmazdım. | Open Subtitles | ويلاه، يا إلهي، يالما قد أفعله لنيل رشفة من دم بشريّ. |
Mısır gevreğine koyacak bir damla süt bile bırakmamıştın. | Open Subtitles | و ثم استيقظت و اردت تناول رقائق الذره و لم اجد اي حليب |
Yukarı baktım ve bir kaç damla tam dudaklarımın üstüne düştü... | Open Subtitles | نظرت للأعلى قطرتان أسقط حقا على شفاهي. |
Yani yıkanmış ve kurulanmıştı. Hâlâ kadehin dibinde birkaç damla olduğunu söylüyor musunuz? | Open Subtitles | فهل ستظل متمسّكا بشهادتك, بأنه كانت هناك قطرات متبقية فى قاع الكأس ؟ |
Eğer bu iki deniz suyundan birer damla alıp mikroskopta inceleyecek olursak bakteri ve virüs toplulukları böyle görünürdü. | TED | ولو كنا سنأخذ قطرة واحدة من مياه البحر من كل عينة ووضعناها تحت المجهر، هكذا ستظهر المجتمعات البكتيرية والفيروسية. |
Mulder'ın bir damla daha su almasına izin vereceğimi düşünüyorsan avucunu yalarsın. | Open Subtitles | إذا تعتقد ذاهب إلى دع مولدر عنده هبوط آخر! |