"davranmamı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أتصرف
• أتظاهر
• أتصرّف
• اتصرف
• مني أن أكون
• أنا أَجري نفسي

Babam da annem gibi davranmamı istiyor.
لاأَرى كثيرآ من دون رافائيل فيك أعلم أن أبى يرغب أن أتصرف مثلها

Bak, buraya gelip bana söylediğin şeyi söyleyerek benden hiçbir şey değişmemiş gibi davranmamı bekleyemezsin.
اسمعي، لا يمكنكِ القدوم إلى هنا وإخباري بما قلتِه قبل قليل و التوقّع منّي بأن أتصرف وكأنه لم يتغيّر شيئاً

Bunların karşısında durmaktan başka nasıl davranmamı beklersiniz?
كيف تتوقعون مني أن أتصرف بغير الوقوف ضد هذه المعاملة؟

Buraya gelip, bir hafta geçirmemi, bir konuk gibi davranmamı, doktora gitmeyi reddeden karısını böylece muayene edebileceğimi rica ediyordu.
أن أحضر إلى هنا لقضاء عطلة نهاية الأسبوع و أن أتظاهر بأننى ضيف حتى أتمكن من فحص زوجته التى رفضت زيارة الطبيب

Sen sadece senin gibi birine dönüşene kadar senin gibi davranmamı istiyorsun.
تريدين أن أتصرّف مثلكِ، حتّى أغدو مثلكِ.

İzlediğini düşündüğünde eğlenceli oluyor. Benim sorumlu davranmamı sağlıyor.
والمضحك اعتقد انه يراقبني ليجعل مني ان اتصرف بمسؤولية

Nasıl davranmamı istediğini neden bir kağıda yazıp dosyaya koyup üzerine etiket koyup;
أكره ذلك حقاً لماذا لا تكتبين الطريقة التى تريديننى أن أتصرف بها

sadece, ne umuyorsun sanki her şey normalmiş gibi davranmamı bekliyorsun?
أتتوقعين مني أن أتصرف كم لو كان كل شئ على ما يرام؟

Sürekli bana olgun davranmamı söylüyorsun ama bunun için fırsat vermiyorsun.
هل تعلمين ٬ تستمرين بقولك لي أن أتصرف مثل البالغين لكن لا تعطيني أية فرصة

Her şey normalmiş gibi mi davranmamı istiyorsun?
أتريد مني أن أتصرف و كأن كل شيء كأن كل شيء طبيعّي؟

Oraya tesadüfen gitmiş gibi davranmamı istedi...
أرداني أن أتصرف كأنني ظهرت من العدم

Babam da annem gibi davranmamı istiyor.
أعلم أن أبى يرغب أن أتصرف مثلها

Ben bir eleştirmenim. Sorun olduğunda herkes benden her şey yolundaymış gibi davranmamı istiyor.
ولكن أنا معلق صحفى الكل يريدنى أن أتصرف

Bu olmamış gibi davranmamı bekleyemezsin.
لا يمكنك أن تتوقّع منّي أن أتظاهر كأن لم يحدث شئ

Diğer erkekler seni rahatsız etmesin diye, sevgilinmişim gibi davranmamı istemiştin.
أوهـ, نعم لقد طلبتي مني أن أتظاهر بأنني صديقك المقرب حتى لا يقوموا الأولاد بأزعاجك

- Evet önemsemiyorsun. Hiç bir sorunum yokmuş gibi davranmamı mı istersin?
أتُفضل أن أتظاهر بأنني لا أملك أي مشكلة؟

Burada "Glenn" olarak görünmemi ve davranmamı tercih ediyorlar.
يُفضلون أن أنادى بـ(غلين) هنا، وأن أتصرّف مثل (غلين).

Happy olduğum gibi davranmamı söyledi.
قالت لي (هابي) أن أتصرّف بطبيعتي.

Bana Audrey'mişim gibi davranabilirsin ama onun gibi davranmamı sağlayamazsın.
بامكانك معاملتي كانني اودري ولكنك لاتستطيع جعلي اتصرف مثلها

- Nasıl davranmamı arzu edersin?
كيف تريدِ مني أن اتصرف ؟

Sana sert davranmamı mı istiyorsun?
هل تريدين مني أن أكون قاسي معي؟

Küçük oğlanların davrandığı gibi davranmamı mı isterdin?
أنت هَلْ يُفضّلُ أنا أَجري نفسي أَحْبُّ الأولاد الصِغار تُؤرّخُ عادة؟