ويكيبيديا

    "de her" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في كلّ
        
    • في كل
        
    • من اي
        
    • فى كل
        
    • بكل وضوحِ و
        
    • تماماً كل
        
    Sen de her yerden çıkıyorsun. Sana bir zil falan almalıyız. Open Subtitles عجباً ، أنتِ في كلّ مكان علينا أن نضع لكِ جرساً
    Sen de her şeyi kontrol etmekten vazgeçip, sana uymayan bir şeye ne dersin? Open Subtitles ما رأيكِ بالتوقّف عن التحكّم في كلّ شيء، و أن تأخذي نفحةَ ثقة؟
    Bir de her şeyi kontrol eden bir Yapay Zekâmız vardı. TED ومن ثم كان لدينا الذكاء الصنعي الذي يتحكم في كل شيء.
    deseydi. Sizin de her seferinde asla başaramayacağı ve yine düşeceği düşüncesi ile başa çıkması için danışmanlık yaptığınızı düşünün. TED ويكون عليكم أن تجلبوا له المساعدة ليستطيع التعامل مع مشاعر عدم الكفاءة وعدم القدرة على الوصول والفشل في كل مرة.
    Hem de her şeyden çok eder. Open Subtitles اه, انه يسعدني اكثر من اي شئ اخر
    Ben de, her odaya koydukları şu telefondan resepsiyonu aradım. Open Subtitles فقمت بالإتصال بهذا المكتب عن طريق الهاتف الموجود فى كل غرفة
    Ben de her anı olabildiğince duru şekliyle tecrübe ediyorum. Open Subtitles لذا... أصبح بإمكاني إتخاذ قراراتي بكل وضوحِ و شفافيّة.
    Üçüncüsü, güvenlik görevlisinin çörek ve kahveye bayıldığını ve de her gece 03:25'te yediğini biliyoruz. Open Subtitles ثالثاً، لدينا معرفة بالحارس الأمني المعين الذي يحب تناول الكعك والقهوة عند الساعة 3: 25 تماماً كل ليلة.
    Sizin göreviniz de, su ve çay ikram etmek, bir de her zaman nazikçe gülümsemek olacak. Open Subtitles ستكون وظيفتك تقديم الشاي وملء أكواب المياه وابتسمي بأدب في كلّ حين
    Belki de her sayfaya bakmak zorunda değilizdir. Open Subtitles ربّما ليس علينا أن ننظر في كلّ ورقة.
    Belki de her şeyi yanlış anlamışsınızdır. Open Subtitles ربّما أنتما مخطئان في كلّ شيء.
    Manchester Foxtail Grill'de her salı barmenlik yapıyorum. Open Subtitles إنّي أعمل نادلاً في "فوكستيل غريل" بـ(مانشستر) في كلّ يوم ثلاثاء.
    Belki de her şeyde komplo gören... o insanlardan biriydi. Open Subtitles كان مجرد شخص من أولائك يرى مؤامره في كل مكان
    Belki de her şeyde komplo gören... o insanlardan biriydi. Open Subtitles كان مجرد شخص من أولائك يرى مؤامره في كل مكان
    Ama 1929'da ve kesinlike 1950'de her yere merkezi ısıtma yayılmıştı. TED ولكن بحلول عام 1929, بالتأكيد بحلول عام 1950, كان لدينا تدفئة مركزية في كل مكان.
    Hem de her zamankinden daha fazla. Open Subtitles لقد افسدنا الامور اكثر من اي وقت سابق
    Hem de her şeyden daha çok. Open Subtitles اكثر من اي شيء اخر
    - Sen de her zamankinden daha yakışıklısın. Open Subtitles -وانت اكثر وسامة من اي وقت مضى
    Tohum üreten bitkiler neredeyse her yerde yaşar o yüzden tohum yiyen kemirgenler de her yerde yaşayabilir. Open Subtitles أن النباتات المنتجه للبذور تنمو بشكل جيد فى كل مكان لذا من الممكن.. للقـوارض أكلة البذور أيضاً أن تعيش فى كل مكان
    Ve ben de her yönden olabildiğince uzak her noktaya bakabilmeyi sevdiğimi söylüyorum. Open Subtitles فأجيبهم أود أن أرى بقدر ما أستطيع فى كل الإتجاهات هذه الأيام
    Şimdi fark ettim de, her yerde paha biçilemez biriyim ben... Ne var biliyor musun? Unut gitsin. Open Subtitles لقد ادركت كم انا قيم فى كل مكان أسحب كلامى
    Ben de her anı olabildiğince duru şekliyle tecrübe ediyorum. Open Subtitles لذا... أصبح بإمكاني إتخاذ قراراتي بكل وضوحِ و شفافيّة.
    Üçüncüsü, güvenlik görevlisinin çörek ve kahveye bayıldığını ve de her gece 03:25'te yediğini biliyoruz. Open Subtitles ثالثاً، لدينا معرفة بالحارس الأمني المعين الذي يحب تناول الكعك والقهوة عند الساعة 3: 25 تماماً كل ليلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد